
"Çatı Stratejisi" ve Önlemler
Bakan Pfister, değişen jeopolitik ortamda siber saldırılar ve dezenformasyon gibi yeni tehditlere karşı hazırlıklı olmak için güvenliğin "tüm genişliğiyle" güçlendirilmesi gerektiğini açıkladı. Yeni "Çatı Stratejisi" kapsamında çeşitli alanlarda yaklaşık 45 önlem planlanıyor. Bu önlemler arasında en dikkat çekeni ise müfredatın gözden geçirilmesi.
Strateji belgesine göre, "Dezenformasyonla mücadele ve halkla ilişkileri güçlendirmek" amacıyla mevcut müfredatlar, siyasi eğitim bağlamında dezenformasyonla ilgili içerik ve inisiyatifler açısından incelenecek.
"Zihinsel Savunma" ve "Eleştirel Yaklaşım"
Bu adım, eski Federal Konsey Üyesi Philipp Etter'in ortaya attığı "Zihinsel Savunma" kavramını akıllara getiriyor. Pfister, bu kavramdan ilham alındığını kabul ederken, günümüzde bunun daha çok bir "direnç ve dayanıklılık programı" olması gerektiğini, eski dönemdeki gibi "kültürel-politik" bir araç olmaması gerektiğini vurguladı. Okullardan başlamak gerektiğini belirten Pfister, "Vatandaşların dezenformasyona karşı korunmak istemeleri için önce onu tanımaları gerekir. Gençlerin sosyal medya içeriklerine eleştirel yaklaşmaları için eğitilmesi iyi bir şeydir," dedi.
Kantonların Rolü ve Mevcut Durum
Bu tür önlemleri uygulama yetkisi, eğitimden sorumlu olan kantonlarda. Kanton Eğitim Direktörleri Konferansı (EDK) yaptığı açıklamada, bu tür konularda her zamanki gibi görüş bildirme sürecinde (Vernehmlassung) pozisyonlarını açıklayacaklarını belirtti. Bununla birlikte, zorunlu eğitim için hazırlanan bölgesel müfredatların halihazırda dezenformasyonla bağlantılı çeşitli hususları kapsadığı ifade edildi.
Sert Tepkiler ve Destekleyen Görüşler
Öneri, bazı siyasetçilerden sert tepki gördü. SVP Milletvekili Rémy Wyssmann, "Görünüşe göre Federal Konsey, devletin kontrolünü kaybetmekten korkuyor: İnanılmaz!" diyerek tepki gösterdi. Wyssmann, yetkilileri işlevsiz olarak gösteren herkesin hedef alınacağı ve takip edileceği endişesini dile getirdi.
Mitte Partisi Milletvekili Martin Candinas ise öneriyi destekleyen bir tutum sergiledi: "Dezenformasyon giderek büyüyen bir problem. Okulda erken yaşlardan itibaren kaynaklara eleştirel yaklaşımı öğretmek önemli," dedi. Candinas, bu önlemin sadece günümüz bilgi dünyasına "rehberli bir giriş" sağlamak olduğunu, doğrudan demokrasinin içerikleri eleştirel bir şekilde sorgulama yeteneğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu vurguladı.







