
Merkez Partisi'nden bazı milletvekilleri, Avrupa hukukunun kabul sürecine Parlamentonun daha fazla dahil edilmesi gerektiğini savunuyor.
Yeni anlaşmalar uyarınca, İsviçre, AB'nin teknik düzeyde güncellediği bazı yasal düzenlemeleri belirli alanlarda otomatik olmasa da düzenli olarak üstlenmek zorunda kalacak. Bu dinamik hukuk uyumu; gıda güvenliği, aile birleşimi, iç hat hava taşımacılığı gibi konuları kapsayacak.
Dışişleri Bakanlığı’na göre, bu değişiklikler sadece mevcut dört iç pazar anlaşmasını (kişilerin serbest dolaşımı, hava taşımacılığı, kara taşımacılığı, teknik normların karşılıklı tanınması) ve iki yeni anlaşmayı (elektrik ve gıda güvenliği) etkileyecek.
"Anahtarları AB’ye teslim ediyoruz" eleştirisi
Ancak bu durum özellikle sağ partilerde tepkiyle karşılanıyor. İsviçre Halk Partisi (UDC/ SVP) milletvekili Jean-Luc Addor verdiği demeçte, "Ülkenin anahtarlarını AB'ye teslim ediyoruz, bu kabul edilemez" diyerek sürece karşı çıktı.
Reformun mevcut haliyle İsviçre Parlamentosu’nun devre dışı kalacağından endişe ediliyor. Zira, yeni AB düzenlemelerinin çoğu, İsviçre-AB ortak komitesi tarafından karara bağlanacak. Parlamentoya veya halk oylamasına başvurulması sadece İsviçre hukukunun ciddi şekilde etkilendiği durumlarda söz konusu olacak.
Merkez Partisi’nden denetim talebi
Merkez Partisi eski başkanı Gerhard Pfister, bu süreci yeterli bulmuyor ve Federal Hükümet’in, ortak komitedeki görüşmeler hakkında düzenli olarak Parlamento’yu bilgilendirmesini zorunlu kılacak bir düzenleme öneriyor. Böylece Parlamento, gerektiğinde müdahale edebilecek veya referandum süreci başlatabilecekti.
"Söz sahibi olacağız" görüşü
Öte yandan, Yeşil Liberal Parti’ye göre bu sürecin olumlu yönleri de var. Parti milletvekili Céline Weber, AB'nin İsviçre'yi etkileyecek bir düzenleme hazırlığı yapması halinde, İsviçre’yi önceden bilgilendirmek ve sürece dahil etmek zorunda kalacağını hatırlattı. "Bu mekanizma sayesinde İsviçre'nin egemenliği artacak" dedi.
İsviçre’nin AB ile ilişkilerini nasıl derinleştireceği ve bunu doğrudan demokrasi ilkeleriyle nasıl bağdaştıracağı konusu önümüzdeki aylarda siyasetin ana tartışma başlıklarından biri olmaya aday.