32 yaşındaki firma yöneticisi, Zürih'te yapılan saç ekimi işlemlerinin kendi şirketiyle doğrudan bir ilgisi olmadığını belirtti. Savunmasına göre, kendisi sadece Bahnhofstrasse’de bulunan bir Türk saç ekim firmasına ofis kiralamış ve bu kira karşılığında işinde kullandığı ürünler için indirim almıştı. Yöneticinin iddialarına göre, hastaları bulan, operasyonları yürüten ve gerekli malzemeleri sağlayan tamamen Türk şirketiydi.
Sanıklar, bu gerekçelerle mahkemeden beraat talep etti.
Savcılık, her iki sanığı dolandırıcılık, basit yaralama ve sağlık yasalarının ihlali ile suçladı. Savcı, 10 ay şartlı hapis cezası ve 1000 Frank para cezası talep etti. Ayrıca, saç ekimi operasyonunun yasal standartlara uygun olmadan gerçekleştirildiğini vurguladı.
Olayın merkezinde, Zürih’te iki Türk hemşirenin yanlış şekilde uyguladığı saç ekimi operasyonu yer alıyor. Mağdur, operasyon sırasında yoğun ağrı hissettiğini belirtti. İsviçre yasalarına göre, böyle bir tıbbi müdahalede doktorun bulunması gerektiği ifade edildi. Ancak bu operasyon sırasında doktorun olmadığı ortaya çıktı.
Polisin baskınıyla yarıda kesilen operasyon, şirketin uzun süredir polis tarafından takip edildiğini ortaya koydu.
Mağdurun avukatı, müvekkilinin operasyon sonrası hastaneye kaldırıldığını, uzun süre şiddetli baş ağrısı ve kaşıntı yaşadığını belirtti. Bu durumu göz önünde bulundurarak, sanıkların 2300 Frank tazminat ve 8000 Frank manevi tazminat ödemesini talep etti.
Bu dava, Zürih'teki yasa dışı saç ekimi operasyonlarına karşı ciddi bir uyarı niteliği taşırken, İsviçre sağlık standartlarına uyulmaması durumunda karşılaşılan sonuçları da gözler önüne seriyor.