
Oylama, Gazze’nin ana gündem maddesi olacağı BM Genel Kurulu toplantısından sadece birkaç gün önce yapıldı. Toplantı öncesi ABD’nin önde gelen müttefiklerinin bağımsız bir Filistin devletini tanıyabileceği konuşuluyordu.
Karar tasarısı, Güvenlik Konseyi’nin diğer 14 üyesi tarafından onaylanmıştı. Tasarıda İsrail’e, Gazze’de yaşayan 2,1 milyon Filistinliye yardım ulaştırılması önündeki tüm engelleri kaldırması çağrısı yapılıyor ve bölgede insani durum “felaket” olarak nitelendiriliyordu.
ABD’nin üst düzey politika danışmanı Morgan Ortagus, oylama öncesinde, ABD’nin karara muhalefet etmesinin sürpriz olmayacağını belirterek, tasarının Hamas’ı kınamadığını ve İsrail’in kendini savunma hakkını tanımadığını ifade etti. Ortagus, ayrıca konseyin bu yanlış anlatıları meşrulaştırdığını ve veto için tasarlanmış performatif eylemlere yöneldiğini söyledi.
Filistin’in BM Büyükelçisi Riyad Mansur ise, Güvenlik Konseyi oturumunu izleyen halkın yardım gelmesini ve yaşanan kâbusun sona ermesini umduğunu, veto kararının halkta öfke ve hayal kırıklığı yarattığını belirtti.
Karar tasarısı, önceki versiyonlarda olduğu gibi, rehinelerin koşulsuz serbest bırakılmasını da içeriyordu. ABD, ateşkes taleplerinin rehinelerin serbest bırakılmasıyla doğrudan bağlantılı olmadığı ve Hamas’ı cesaretlendireceği gerekçesiyle muhalefet etmişti.
Geçen ay yayımlanan bir raporda, Gazze’de insani kriz ve kıtlık riskine dikkat çekilmişti. Kararda, ateşkes sağlanmaz ve yardımlar üzerindeki kısıtlamalar devam ederse kıtlığın bölgeye yayılabileceği vurgulandı.
İsrail güçleri kısa süre önce Gazze’de yeni bir kara operasyonuna başladı. Salı günü başlayan saldırı, Orta Doğu’daki çatışmaları daha da derinleştirirken, ateşkesi zorlaştırıyor. İsrail ordusu, Hamas’ın askeri altyapısını hedef aldığını açıkladı ancak operasyonun süresine dair net bir zaman çizelgesi vermedi; saldırının aylar sürebileceği belirtiliyor.
Analistler, Güvenlik Konseyi oylamasının sonucunun, Gazze’de yaklaşık iki yıldır devam eden çatışmalar nedeniyle ABD ve İsrail’in uluslararası sahnedeki yalnızlığını artırdığını ifade ediyor. Geçen hafta ise BM Genel Kurulu, ezici çoğunlukla İsrail-Filistin çatışmasına iki devletli çözüm bulunmasını ve İsrail’i bağımsız bir Filistin devletini taahhüt etmeye çağırmıştı.