İspanya’da çekilen büyük yapımların artışıyla birlikte, sinema ve dizi turizmi ülke genelinde ivme kazandı. Sevilla'daki Plaza de España, Yıldız Savaşları: Bölüm II - Klonların Saldırısı gibi kült filmlerin sahnelerine ev sahipliği yaptı.

Madrid EAE İşletme Okulu’ndan Turizm Profesörü Diego Santos’a göre, eskiden sadece sadık hayranların ilgisini çeken bu tür ziyaretler, günümüzde daha geniş bir kitle tarafından tercih ediliyor. Santos, "Film turizmi artık sadece tutkuyla bağlı hayranların yaptığı bir şey değil; hızla büyüyen bir alan haline geldi," diyor.

İspanya’da gerçekleştirilen ilk sinema turizmi araştırması, her 10 kişiden 4’ünün kültürel nedenlerle seyahat ettiğini, her 10 kişiden 1’inin ise bir dizi ya da filmin çekildiği yeri ziyaret etmeyi planladığını ortaya koyuyor.

The Travelling Set adlı film turizmi danışmanlık firmasının kurucusu Ana Alonso, dijital yayın platformlarının etkisiyle bu turizm türünün ciddi potansiyele sahip olduğunu belirtiyor.

Araştırmada, film ya da diziyle en sık ilişkilendirilen şehirler sırasıyla Madrid, Almería ve Sevilla oldu. Alonso, İngiltere'nin bu alandaki liderliğine karşılık, İspanya’nın bu potansiyeli yeterince değerlendiremediğini vurguluyor.

Film turizmine olan ilgi, sektörün profesyonelleşmesini de beraberinde getirdi. Seyahat acenteleri ve tur operatörleri, sinema temalı deneyimler sunmaya başladı. Bunlar arasında temalı yemekler, kostüm atölyeleri ve film karakterlerine dayalı turlar yer alıyor.

Alonso, ekran turizmiyle birlikte kültürel, gastronomik ve doğal değerlerin daha geniş kitlelere tanıtılabileceğini söylüyor.

İspanya’nın ılıman iklimi ve çeşitlilik gösteren doğası sayesinde, uzun süredir yapımcılar tarafından tercih edildiği biliniyor. Almería’daki Tabernas Çölü, Sergio Leone’nin Spagetti Western filmlerine ev sahipliği yapmıştı.

Santos, “İspanya, sinemayı yıllardır turizmi destekleyen bir araç olarak kullanıyor. Günümüzde ise bu tür turizm, yoğun ziyaret edilen yerlerden farklı noktalara yönelmede büyük rol oynuyor,” diyor.

Hükümetin 2020’den bu yana uluslararası yapımlara yönelik sunduğu vergi teşvikleri, vize süreçlerinin kolaylaştırılması ve çekim izinlerinin basitleştirilmesi sayesinde sinema sektörü ülkede ekonomik olarak da büyüme gösterdi.

Bu trendin bir göstergesi olarak, Avrupa’nın ilk sinema turizmi kongresi önümüzdeki ay İspanya’da düzenlenecek.

Öte yandan, ülkede kitle turizmiyle ilgili sorunlar da sürüyor. Özellikle kısa süreli konaklamaların neden olduğu konut krizine karşı halk tepkili. Barselona’da geçen yaz yaşanan turist protestoları buna örnek.

Ana Alonso, ekran turizminin sürdürülebilirlik açısından daha olumlu bir seçenek sunduğunu savunuyor. Film turizminin yılın belli dönemlerine bağlı kalmadan faaliyet gösterebildiğini ve turistleri daha az bilinen yerlere yönlendirebildiğini belirtiyor.

Lorens danışmanlık şirketinden Aubry Minotti de bu görüşü destekliyor: “Popüler mekanların dışında kalan film setlerine yapılan ziyaretlerde, turistlerde şaşkınlık ve hayranlık yaratılıyor.”