Omega, Longines ve Tissot gibi 16 markanın sahibi olan dev saat grubunun CEO’su Nick Hayek’in yatırımcılara verdiği "beğenmiyorsanız başka yere yatırım yapın" mesajı, karşılığını buldu: Şirket hisseleri son 12 ayda %24 değer kaybetti.
Hayek ailesinin 2003’ten bu yana CEO’luk görevini yürüten Nick Hayek ve 2010’dan bu yana yönetim kurulu başkanlığı görevini sürdüren kız kardeşi Nayla Hayek ile şirketi adeta bir aile işletmesi gibi yönettiği eleştirileri artıyor.
Amerikalı Yatırımcıdan Mücadele Çağrısı
ABD merkezli GreenWood Investors’ın kurucusu Steven Wood, Swatch’ın %0.5 hissesine sahip olmasına rağmen şirketin yönetimine girmek için harekete geçti. Çarşamba günü yapılacak genel kurulda yönetim kuruluna girmeyi hedefleyen Wood, şirketin "yalnızca bir hissedar için" yönetildiğini belirtiyor. Bu ifade, %25 hisseye ve %44 oy hakkına sahip olan Hayek ailesine açık bir gönderme.
Wood, oy hakkı düşük olan hamiline yazılı hissedarları temsilen yönetime aday olurken, Swatch yönetimi, İsviçre vatandaşı ve mukimi olmaması gerekçesiyle bu adaylığa karşı çıkıyor.
Swatch’ın Zorlu Dönüşümü
Swatch, 1980’lerde quartz saatlerle İsviçre saatçiliğini yeniden ayağa kaldırmış, uygun fiyatlı ve kaliteli saatlerle global bir başarı yakalamıştı. Ancak pandemi sonrası düşen talep, güçlü İsviçre frangının ihracat kârlarını eritmesi ve ABD’nin uyguladığı tarifeler, şirketin karşı karşıya olduğu yeni zorluklardan yalnızca bazıları.
Nick Hayek’in alışılmışın dışında tavırları – basın toplantılarında puro içmesi, yıllık raporları İsviçre Almancasıyla yayınlaması veya okunamayacak kadar küçük puntolar kullanması – bir dönemin yenilikçi ismini, bugün yatırımcıdan kopuk bir figüre dönüştürüyor.
Swatch’ın şu an için özel bir halefiyet planı bulunmuyor ve şirketin yeniden yapılanma süreci belirsizliğini koruyor. Ancak gözlemciler, her ne olursa olsun, saatin tik taklarının artık bir değişimi işaret ettiğinde hemfikir.
