Atmosfer ve İklim Bilimleri Enstitüsü Direktörü Sonia Seneviratne’nin açıklamasına göre, 19. yüzyılın iklim koşulları geçerli olsaydı, incelenen 213 sıcak dalgasının önemli bir kısmı hiç yaşanmayacaktı.

Araştırma, kömür, petrol, doğalgaz ve çimento sektöründe faaliyet gösteren 180 büyük şirket ve ülkenin – “Carbon Majors” – toplam insan kaynaklı emisyonların yaklaşık yarısından sorumlu olduğunu gösterdi. Bu dev şirketlerin faaliyetleri, sıcak dalgalarının daha da şiddetlenmesine yol açıyor.

ETH verilerine göre, 2010’lu yıllarda en büyük 14 kirletici, dünya genelindeki sıcak dalgalarını 0,01 ila 0,09 santigrat derece daha sıcak hale getirdi. Bu durum, çevre hukukunda şirketlere karşı açılacak davaların başarı şansını artırabilir.

Glencore ve Holcim listede
İsviçre merkezli Glencore, en fazla emisyon üretenler arasında 48. sırada yer alırken, Holcim 75. sırada bulunuyor. Bu iki şirketin faaliyetleri de küresel sıcak dalgalarının daha yoğun yaşanmasına katkı sağlıyor.

ETH araştırmasının yeniliği, bu etkilerin doğrudan tek tek büyük kirleticilere atfedilebilmesi. Leipzig Üniversitesi’nden iklim bilimci Karsten Haustein, Nature dergisinde hakemli incelemesini yaptığı çalışmayı “yöntemsel olarak sağlam” buldu. Ona göre, her geçen yıl artan sıcak dalgalarıyla bu bağlantıları kurmak daha da kolaylaşacak.

Güney ülkelerindeki boşluk
Araştırmada kullanılan verilerin büyük bölümü Kuzey ülkelerinden geliyor. Oysa sıcak dalgalarının etkisi en çok küresel güneyde hissediliyor. Ancak bu bölgelerde yeterli veri toplanmadığı için, gerçek boyutların daha da yüksek olabileceği vurgulanıyor.