
Ancak dikkat çekici bir durum var: Fikrin doğduğu yer olan Wallis Kantonu, şu anda en geride kalıyor.
Bugün Wallis’te 12 proje tartışılıyor, ancak hiçbiri için henüz kesin onay verilmiş değil. Tüm projeler hâlâ kağıt üzerinde veya bilgisayar görselleştirmelerinde bulunuyor.
Neden geri kalındı?
Orta Parti Wallis Senatörü ve Solarexpress’in öncülerinden Beat Rieder, gecikmenin en büyük nedeninin projelerin büyüklüğü olduğunu söylüyor: “Wallis’te planlanan santraller küçük değil, bölgenin manzarasını ciddi biçimde etkileyecek projeler. Bu da hem yerel halkta hem de çevre örgütlerinde güçlü tepkilere yol açıyor.”
Benzer görüşü, projelerde yer alan enerji devi Alpiq’in CEO’su Antje Kanngiesser de paylaşıyor. Ona göre, 2000 metrenin üzerindeki yüksekliklerde teknik zorluklar ve yüksek maliyetler yatırımların cazibesini azaltıyor.
Diğer kantonlarda neden işler yolunda?
Graubünden ve Uri’deki projeler ise hızla ilerliyor. Klosters yakınlarındaki Madrisa Güneş Santrali, bu kıştan itibaren elektrik üretmeye başlayacak. Tamamlandığında yılda yaklaşık 17 gigawatt saat elektrik üretecek; bu da 3.000–4.000 hanenin yıllık ihtiyacına denk geliyor.
Başarıyı getiren iki ana faktör öne çıkıyor:
- Yer seçimi: Mevcut altyapıya yakın bölgeler tercih edildi.
- İdari süreç: Kantonal makamlar hızlı ve yapıcı davrandı.
Bu fark, Wallis’teki yavaş ilerlemeyi daha da görünür kılıyor.
Umut hâlâ var
Wallis’teki proje sahipleri, kantonal bürokrasinin çok ağır işlediğinden ve sürekli ek talepler getirdiğinden şikâyetçi. Öte yandan Wallis Kanton İnşaat Komisyonu, bazı dosyaların eksik veya yetersiz hazırlandığını, bu yüzden süreçlerin uzadığını savunuyor.
Her şeye rağmen Rieder umutlu: “Diğer kantonlardaki başarılar, Wallis’te de süreci hızlandıracaktır. Bazen bizde işler daha uzun sürüyor.”