
Trump, Netanyahu’yu Beyaz Saray girişinde karşılayarak kameraların önünde poz verdi. Ardından ikili, Oval Ofis’te yapılacak kapalı görüşme ve iş yemeği için içeri geçti. Toplantıların ardından ortak basın açıklaması yapılması bekleniyor.
Trump, “Ortadoğu’da barış için gerçek bir fırsat olduğuna inanıyorum” dedi.
ABD Başkanı, geçtiğimiz günlerde BM 80. Genel Kurulu kapsamında Türkiye, Endonezya, Katar, Suudi Arabistan, BAE, Ürdün, Pakistan ve Mısır liderleriyle Gazze’ye yönelik yeni bir barış planı üzerinde uzlaşmıştı. Washington yönetimi, bu plana İsrail’in de onay vermesini istiyor.
Basına sızan bilgilere göre plan; Hamas’ın silah bırakması ve tasfiye edilmesi, Gazze’nin yeniden imarı, İsrailli rehinelerin serbest bırakılması ve karşılığında Filistinli tutukluların özgürlüğüne kavuşmasını öngörüyor. Ancak şu ana kadar İsrail hükümeti resmi bir onay vermedi.
Netanyahu artan baskı altında
Gazze’deki insani kriz nedeniyle İsrail hükümeti uluslararası arenada giderek yalnızlaşıyor. BM Genel Kurulu’nda Netanyahu’nun yaptığı konuşma, çok sayıda delegasyonun protesto için salonu terk etmesi nedeniyle neredeyse boş sıralara hitap edilerek gerçekleşti.
Ayrıca Netanyahu hakkında İsrail’de devam eden yolsuzluk davaları ve geçmişteki yoğun hükümet karşıtı gösteriler, baskıyı artırıyor. Muhaliflere göre Gazze’de başlatılan askeri operasyon, Netanyahu’nun kırılgan sağ koalisyonunu ayakta tutmaya yaradı.
ABD yönetimi uzun süredir Netanyahu’nun yanında yer alsa da Trump son dönemde İsrail’in bazı adımlarından rahatsızlık duyuyor. Özellikle Katar’da Hamas heyetini hedef alan saldırı, Washington’u bölgedeki Müslüman müttefikleri karşısında zor duruma düşürdü.
Katar-İsrail hattında yeni sayfa
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Trump’ın arabuluculuğunda Netanyahu ve Katar Başbakanı Al Sani ile üçlü telefon görüşmesi yapıldığı bildirildi.
Açıklamaya göre Netanyahu, Katar’da bir askerin ölümüne yol açan İsrail saldırısından duyduğu üzüntüyü iletti ve bundan sonra Katar’ın egemenliğini ihlal eden benzer eylemlerde bulunmayacaklarını garanti etti. Al Sani bu açıklamayı olumlu karşılarken, Katar’ın bölgesel güvenlik için yapıcı rolünü sürdüreceğini ifade etti.
Katar Dışişleri Bakanlığı da Netanyahu’nun özrünü ve saldırıların tekrarlanmayacağına dair verdiği sözü duyurdu. Al Sani ise ülkesinin güvenliğini tehdit eden ihlallerin kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Doha saldırısı
İsrail ordusu, 9 Eylül’de Hamas müzakere heyetinin bulunduğu Doha’daki bir binayı hedef almıştı. Saldırıda Hamas yöneticilerinden Halil el-Hayye’nin oğlu, dört Hamas mensubu ve bir Katar polisi olmak üzere altı kişi hayatını kaybetti. Hamas’ın üst düzey kadrosu ise saldırıdan kurtulmuştu.
Netanyahu, 10 Eylül’de yaptığı açıklamada Katar’a, “Ya onları sınır dışı edin ya da adalete teslim edin. Bunu yapmazsanız biz yaparız.” diyerek yeni saldırılarla tehdit etmişti.