İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Kudüs’te düzenlenen bir anma töreninde yaptığı konuşmada, İsrail’in Gazze’deki askeri harekâtına önümüzdeki günlerde tam güçle devam edeceğini duyurdu.

Başbakanlık ofisinin yayımladığı açıklamada Netanyahu, “Operasyonumuzu tamamlamak ve Hamas’ı mağlup etmek adına Gazze’ye tüm gücümüzle gireceğiz,” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Hamas ile rehine takası konusunda uzlaşma sağlansa bile, Gazze’deki savaşın sonlandırılmasının mümkün olmayacağını vurguladı.

Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump’ın yıl başında gündeme getirdiği, Gazze’deki nüfusun bir kısmının başka ülkelere yerleştirilmesi planına da değinerek, bu kişileri kabul etmeye gönüllü ülkeler aradıklarını söyledi. “Gitmek isteyenlere bu imkânı tanırsak, nüfusun en az yüzde 50’si hatta belki çok daha fazlası ayrılacaktır,” dedi ve Hamas’ın artık Gazze’de olmayacağının altını çizdi.

İsrail hükümeti, mart ayında iki aylık ateşkesin sona ermesinin ardından Gazze Şeridi’nin tamamını işgal etmeye ve bu durumu süresiz olarak sürdürmeye yönelik bir planı onaylamıştı.

Hamas, İsrail ordusunun Gazze’den çekilmesi ve kalıcı ateşkes karşılığında elindeki rehineleri bırakabileceğini belirtmişti. İsrail yetkilileri, şu anda 58 rehinenin esir olduğunu, bunlardan 23’ünün hayatta olduğunu, ancak üçüyle ilgili ciddi endişeler bulunduğunu açıkladı. Önceki anlaşmalarla çok sayıda rehine serbest bırakılmıştı.

Pazartesi günü İsrailli-Amerikalı rehine Edan Alexander’ın salıverilmesi, Netanyahu’nun savaş politikalarına yönelik eleştirileri artırdı. Eleştirmenler, devam eden saldırıların rehinelerin hayatlarını tehlikeye attığını öne sürüyor.

Salı günü Tel Aviv’de rehinelerin yakınlarıyla bir araya gelen ABD’nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile Trump yönetiminin rehine işleri yetkilisi Adam Boehler, kalan rehinelerin kurtarılması için tüm çabayı göstereceklerini belirtti. Witkoff, çoğu rehinenin diplomatik yollarla serbest bırakıldığını ve bu yöntemin tercih edildiğini ifade etti.

İsrail, daha önce yaptığı açıklamalarda saldırıların yoğunlaştırılacağını, Gazze’nin tümü üzerinde kontrol sağlanacağını ve büyük ölçüde nüfusun yeniden yerinden edileceğini belirtmişti. Mart ayında sona eren ateşkesten hemen önce Gazze’ye tüm ithalatı durdurarak bölgedeki insani krizi daha da derinleştirmişti. Tel Aviv yönetimi, bu baskının Hamas’ı İsrail’in şartlarını kabul etmeye zorlamayı amaçladığını savunuyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verdiği bilgiye göre, ablukanın başladığı 2 Mart’tan bu yana yetersiz beslenme nedeniyle 57 çocuk yaşamını yitirdi. Aynı gün, İsrail ordusu Han Yunus’taki bir hastaneyi Hamas’a ait “komuta ve kontrol merkezi” olduğu gerekçesiyle hedef aldı. Bu, kentteki hastanelere yönelik gün içinde gerçekleştirilen ikinci saldırıydı. Gazze Sağlık Bakanlığı, altı kişinin öldüğünü, 40 kişinin de yaralandığını bildirdi.

İsrail daha önce Nasser Hastanesi’ni hedef almış, burada faaliyet gösterdiği iddia edilen militanları gerekçe göstermişti. O saldırıda biri gazeteci olmak üzere iki kişi yaşamını yitirmişti.

Gazze’deki çatışmalar, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın güney İsrail’e düzenlediği saldırıyla başlamış, bu saldırılarda çoğu sivil yaklaşık 1200 kişi ölmüştü. Hamas, 251 kişiyi rehin almıştı. Halen 59 rehinenin ellerinde olduğu, bunlardan 24’ünün hayatta olduğuna inanıldığı ifade ediliyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail’in saldırılarında şimdiye kadar en az 52 bin Filistinlinin hayatını kaybettiğini açıkladı. İsrail ordusu ise savaşın başladığı tarihten bu yana 850 askerinin öldüğünü bildirdi.