
Huckabee, insani krizin derinleştiği bölgede açlık tehlikesine dikkat çekerek, Trump’ın talimatıyla başlatılan bu yeni yardım girişiminin, olası bir ateşkes anlaşmasına bağlı kalmadan uygulanacağını vurguladı.
ABD Başkanı’nın öncülüğünde şekillenen bu girişimin Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin (OCHA) daha önce eleştirdiği mevcut planın yerini alacağı bildirildi. Yeni yardım dağıtım planının çeşitli hayır kurumları, sivil toplum kuruluşları ve farklı hükümetlerle iş birliği içinde yürütüleceği belirtildi. Huckabee, dağıtım sürecinde İsrail'in doğrudan rol almayacağını ve sistemin bağımsız biçimde işleyeceğini söyledi.
Öte yandan Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’ta yaşayan Filistinliler, bağışlanan yiyecekleri almak için uzun kuyruklarda mücadele veriyor. Huckabee, yardım sürecinin temel amacının yardımların ihtiyaç sahiplerine “mümkün olan en hızlı şekilde” ulaştırılması olduğunu ifade etti. Yardımların Hamas'ın eline geçmemesi için güvenlik önlemleri alınacağı, ancak İsrail’in yalnızca güvenliği sağlamakla sınırlı bir rol oynayacağı dile getirildi.

Ayrıca, İsrail'in yardım dağıtımını kendi kontrolünde sürdürmek istemesine Birleşmiş Milletler karşı çıkıyor. BM yetkilileri, yardımların içeriği ve kime ne miktarda ulaştırılacağı konusunda İsrail'in karar verici pozisyonda olmasının insani yardım ilkeleriyle çeliştiğini ifade ediyor.
Bu kapsamda, insani yardımın yeniden başlaması için Trump yönetiminin öncülüğünde geliştirilen yeni sistemin, BM ilkeleri doğrultusunda daha tarafsız ve etkili bir dağıtım mekanizması kurmayı hedeflediği kaydedildi.