Aralarında Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ve FIFA’nın da bulunduğu yaklaşık 60 spor federasyonu, merkezi olarak İsviçre’yi seçmiş durumda. 

Spor organizasyonlarının İsviçre’ye yerleşmesi, Birleşmiş Milletler gibi tarafsızlık ilkesiyle hareket eden diğer uluslararası kuruluşlarla benzer bir dinamik oluşturuyor. Ancak bu süreç her zaman sorunsuz ilerlemedi. Özellikle IOC ve FIFA, büyük spor etkinliklerinin ev sahipliği süreçlerinde ortaya çıkan rüşvet skandallarının ardından ciddi reformlar yapmak zorunda kaldı.

İsviçre’nin ilk büyük spor organizasyonu anlaşmasını 1915’te IOC ile yaptığı biliniyor. Lozan’daki IOC, bugün hala en prestijli spor otoritelerinden biri olarak kabul ediliyor. Spor yönetimi konusunda uzman olan Lozan Üniversitesi İsviçre Kamu Yönetimi Enstitüsü’nden Jean-Loup Chappelet’e göre, IOC’nin varlığı İsviçre’yi bir spor merkezi haline getirmeye devam ediyor.

IOC’nin yanında Uluslararası Eskrim Federasyonu, Dünya Triatlon Federasyonu ve Avrupa Yüzme Federasyonu gibi birçok önemli kuruluş da merkezini Lozan’da bulunduruyor. İsviçre, sunduğu avantajlarla uluslararası spor dünyasının kalbinin attığı yer olmaya devam etse de, gelecekte bu statüsünü koruyup koruyamayacağı merak konusu.