
"Yeşil işlerin" tanımı ve gereksinimleri
Çevre bilimci Francesco Vona’ya göre, yenilenebilir enerji alanındaki işler dışında, enerji dönüşümüyle dolaylı olarak bağlantılı olan inşaat gibi sektörlerde de "yeşil işler" bulunuyor. Ancak verilerin yetersizliği nedeniyle bu işler net bir şekilde tanımlanamıyor. "Yeşil" olarak tanımlanan işler, genellikle emisyonları azaltmaya katkıda bulunan meslekler olarak öne çıkıyor. Bu işler, şu anda toplam çalışanların sadece %3’ünü oluşturuyor, ancak gelecekte büyük bir büyüme bekleniyor.
Bu mesleklerde genellikle tasarım veya teknolojik planlama gibi daha yüksek uzmanlık gerektiren beceriler öne çıkıyor. Ancak, bu yüksek nitelikler düşük maaşlarla birleşiyor ve bu da sektördeki temel sorunlardan biri.
“Maaş artışı bir zorunluluk olabilir”
Vona, yüksek nitelikli çalışanların finans sektörüne kıyasla yeşil teknolojiler alanında daha az kazandığını, düşük nitelikli çalışanların ise yeni becerilere uyum sağlamakta zorlandığını belirtiyor. Bu durum, ilerleyen süreçte maaşların artması yönünde bir baskı oluşturabilir.
Ekonomist ve çevre mühendisi Moreno Baruffini ise İsviçre'de nitelikli çalışanların genellikle finans sektörünü tercih ettiğini ve yüksek maaşlar aldığını söylüyor. "Yeşil mesleklerin" gençler arasında daha cazip hale gelmesi, maaş artışlarını da beraberinde getirebilir.
Eğitim ve geleceğin beklentileri
Baruffini, yeşil mesleklerin diğer mesleklerden daha hızlı büyüme eğiliminde olduğunu ve bu durumun yeşil politikaların bazı hedeflerine ulaşılmasını kolaylaştırabileceğini ifade ediyor. Ancak, eğitim sisteminin bu değişimlere yeterince hızlı uyum sağlayıp sağlamadığı tartışmalı. İsviçre’de ve özellikle Ticino bölgesinde, eğitim kurumları sürdürülebilirlik alanında seçmeli dersler sunarak bu alandaki gelişmelere adapte olmaya çalışıyor.
Yenilenebilir enerji sektörünün büyümesi için hem maaş artışları hem de eğitim reformları büyük önem taşıyor. Bu alan, sürdürülebilir bir gelecek için umut vaat ediyor ancak daha cazip hale getirilmesi gerekiyor.