Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamada, “1915’te başlayan Meds Yeghern sırasında 1,5 milyon Ermeni sürgün edildi, hayatını kaybetti. Bu acı kaybı, Amerikan Ermeni toplumu ve uluslararası toplumla birlikte anıyoruz” ifadelerine yer verildi.

Trump, başkanlık görevinde bulunduğu ilk dönemde olduğu gibi bu yıl da “soykırım” kelimesinden kaçınarak, olayları “Büyük Felaket” şeklinde tanımladı. 2021 yılında göreve gelen Joe Biden ise, 24 Nisan mesajında “soykırım” ifadesini açıkça kullanan ilk ABD Başkanı olmuştu.

Amerika Birleşik Devletleri’nde “Ermeni Soykırımı”nı tanıyan bir karar tasarısı, daha önce üç kez Cumhuriyetçi senatörlerin karşı çıkmasıyla engellenmişti. Ancak 2019 yılı sonunda Senato, söz konusu tasarıyı oy birliğiyle kabul ederek olayları resmen “soykırım” olarak tanıdı.

Buna karşılık Türkiye, hem ABD yönetiminin hem de diğer ülkelerin 1915 olaylarına ilişkin yaptığı benzer açıklamalara tepki göstermeye devam ediyor. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “1915 olayları konusunda tarihi gerçekler ve uluslararası hukuk hilafına yapılan beyanları bütünüyle reddediyoruz” denildi.

Bakanlık, ayrıca bu tür açıklamaların siyasi amaçlarla yapıldığını ve geçmişte yaşanan acıların bu şekilde istismar edilmesinin hiçbir anlam taşımadığını vurguladı. Türkiye'nin, 1915 yılına dair gelişmelerin tarafsız ve bilimsel temelde araştırılması için arşivlerini açtığı ve bir Ortak Tarih Komisyonu kurulması yönünde çağrı yaptığı da hatırlatıldı.

Tarihi olaylara ilişkin uluslararası tutum ise oldukça farklılık gösteriyor. Bugün itibarıyla ABD, Rusya ve birçok Avrupa ülkesinin de dahil olduğu toplam 34 ülke, 1915’te yaşananları “Ermeni Soykırımı” olarak tanımış durumda. Bu ülkeler arasında Almanya, Fransa, Kanada, İsviçre, İsveç, Hollanda ve Vatikan gibi devletler yer alıyor.

Öte yandan, Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) daha önce, Fransa’da gündeme gelen ve “Ermeni soykırımı”nı inkâr edenlere ceza öngören yasa tasarısını, ifade özgürlüğüne aykırı bularak iptal etmişti. Aynı şekilde, İsviçre tarafından bu suçlamayla yargılanan Doğu Perinçek’in ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine de hükmetmişti.