Çıkış noktası: Donald Trump, Avrupa'daki hiçbir ülkeye İsviçre'ye yüklediği kadar yüksek gümrük vergileri uygulamadı. Yüzde 39 oranındaki ABD ithalat vergileri, başta makine ve saat endüstrisi olmak üzere uzun vadede kaldırılması zor bir yük. Federal Konsey, yazdan beri ABD başkanını fikrini değiştirmeye çalışıyor. Ancak Trump sert duruşunu sürdürüyor: ABD'nin İsviçre ile mal ticaretindeki yaklaşık 40 milyar dolarlık ticaret açığını tolere etmiyor. Washington'daki bir sonraki buluşma, IMF ve Dünya Bankası'nın ortak yıllık toplantıları olacak. O zaman Maliye Bakanı Karin Keller-Sutter ve Ekonomi Bakanı Guy Parmelin'in bir gümrük anlaşması için tekrar girişimde bulunmaları bekleniyor.
Seçenek 1: Donald Trump'ı ikna etmek?
Şu ana kadar bu işe yaramad. ABD başkanına, mal ticaretindeki açığın gerçek bir sorun olmadığını anlatmanın pek fayda etmediği ortada. İsviçre-ABD arasındaki yakın ekonomik ilişkilere dair nasihatler iyi karşılanmıyor. Federal Konsey Başkanı Karin Keller-Sutter, yazın Trump ile başarısız telefon görüşmesinin ardından bunu anlamak zorunda kaldı. ABD tarafı amansızca somut adımlar istiyor: Örneğin, ilaç endüstrisinin ABD'de daha fazla üretim yapması ve ilaç fiyatlarını düşürmesi gerekiyor. Trump söz yerine eylem talep ediyor.
Seçenek 2: Direnç göstermek?
Swatch Group'un CEO'su Nick Hayek, Trump'a yaltaklanmaktan yana değil. Bunun yerine, özel bir kadranlı Swatch saatini piyasaya sürdü. Üzerinde 3 ve 9 rakamları yer değiştirmiş durumda: Yani gümrük vergilerine atıfta bulunularak 39 rakamı okunuyor.
Bu akıllıca bir pazarlama hareketi. Ancak sektörün satış sorunları bu şekilde çözülmüş olmuyor. Ağustos ayında İsviçre saat ihracatı ABD'ye yüzde 20'nin üzerinde düştü. Ticaret hukuku uzmanı Thomas Cottier'e göre, Trump'a direnmek başka şekillerde de olabilirdi. Nisan ayında, İsviçre'nin AB, Kanada ve diğer devletlerle ittifak kurması gerektiğini söylemişti. Bu arada AB, Trump ile bir gümrük anlaşması sağladı. İsviçre bir müttefikini kaybetmiş oldu.
Seçenek 3: Milyarlar yatırmak?
Yatırım taahhütleri çözümün bir parçası. Roche ve Novartis, ABD'deki ilaç üretimine iki haneli milyar rakamlarla yatırım yapacaklarını vaat ediyor. Haberlere göre, Zug merkezli yatırım şirketi Partners Group ve Cenevre merkezli hammadde tüccarı Mercuria'nın öncülük ettiği bir grup başka şirket 6 milyarlık bir paket hazırlıyor. Genel olarak, yatırımlar ve üretimin (zamanla) kaydırılması ticaret açığını azaltabilir. ETH ekonomisti Hans Gersbach, aynı hedefle İsviçre'nin daha fazla ABD ürünü talep edebileceğini söylüyor.
Seçenek 4: Zararı sınırlamak?
Uyum sağlamadan olmaz. ABD'de üretim kuramayanlar, örneğin ABD'deki EU içindeki gümrük vergilerinin daha düşük olduğu yerlerden daha fazla tedarik sağlayabilir. Veya gümrük vergileri, fiyat artışlarıyla ABD müşterilerine yansıtılabilir. Bu, İsviçre peyniri ve lüks saatlerde işe yarayabilir. Makine ihracatçıları için bu daha zor, çünkü ABD alıcıları Avrupalı rakip tedarikçilere daha kolay yönelebilir. İsviçre ayrıca diğer dünya bölgeleriyle serbest ticareti güçlendirmek istiyor. Ancak ABD hala İsviçre ihracatının en büyük alıcısı konumunda. Bu nedenle, gümrük anlaşmazlığından tamamen kaçınmak, ekonominin geniş bir kesimi için gerçekçi bir seçenek değil.
