İsviçre'nin adalet koridorlarında artan dava yükü altındaki baskı, son dönemlerde kamuoyunun dikkatini çekmeye başladı. Kantonal Adalet ve Polis Direktörleri Konferansı'nın (KKJPD) raporları, ülke genelindeki işlenmemiş 110.000 dosyanın adalet sistemini tehdit eden bir çöküşün habercisi olduğunu ortaya koydu. Bu durum, adalet mekanizmalarının kapasitesinin çok üzerinde bir yük ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

Ceza Muhakemesi Kanunu'nun son yıllardaki genişlemesi, davaların daha karmaşık ve zaman alıcı hale gelmesine yol açtı. Bu durum, adaletin zamanında tecelli etmesini engelleyen önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Glarus Kantonu Güvenlik ve Adalet Departmanı Başkanı Andrea Bettiga'nın ifadeleri, bu durumun haksız yere suçlananların yıllarca adalet arayışı içinde olmalarına veya suçluların yeterince ciddi cezalar alamamasına neden olduğunu vurguluyor.

Glarus, Thurgau ve Appenzell Innerrhoden kantonlarındaki savcılıklar, ortalamanın üzerinde dava yükü ile mücadele ediyor. Özellikle Glarus'ta, savcı başına düşen dava sayısı, ulusal ortalamayı önemli ölçüde aşıyor. Bu durum, davaların önceliklendirilmesini zorunlu kılarak, zamanaşımı süresi dolmadan suçların çözümlenmesi gerektiğini gösteriyor.

KKJPD'nin oluşturduğu yeni görev gücü, federal hükümet ve kantonlar arasında daha etkili bir görev dağılımı yapılması için çalışmalar yürütüyor. Bu adım, aşırı yük altındaki adalet sisteminin rahatlatılması amacını taşıyor. Özellikle, Appenzell Innerrhoden'de yaşanan ve bir çırakın hayatını kaybettiği iş kazasıyla ilgili ceza davasının zamanaşımına uğraması, personel eksikliği gibi sorunların ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini gözler önüne seriyor.

Adalet sisteminin bu aşırı yükü, daha fazla savcı istihdamı ve belki de daha önemlisi, görev ve sorumlulukların yeniden düzenlenmesi gibi adımlarla hafifletilmeye çalışılıyor. İsviçre'nin adalet arayışındaki bu çetrefilli yolculuğu, hem yargı hem de yasama organlarını zorlu bir sınavdan geçiriyor. Adaletin sağlanması için gerekli olan bu yeniden yapılanma süreci, tüm gözlerin bu önemli mesele üzerinde olduğu bir döneme işaret ediyor.