
Artık “tükenmişlik” (burnout) istisna değil, neredeyse yeni normal haline geldi. Bu durum bireysel bir başarısızlık değil, liderlikte çözülmesi gereken bir sorundur.
Tükenmişlik sinsice ilerler. En yüksek performans gösteren çalışanlar çoğu zaman en fazla risk altındadır. Kendilerini ispat etmeye çalışırken sınırlarını zorlar, tükenene kadar çalışırlar.
Peki lider olarak bu süreci nasıl önleyebiliriz?
1. Dinlenmeye alan tanıyın
Aşırı çalışmayı övmek yerine, dinlenmeyi teşvik edin. Tatillerde ve mesai dışı saatlerde e-posta atmaktan kaçının. Takımınıza örnek olun, siz de molalar verin, paylaşın.
2. Konuşmaktan çekinmeyin
Tükenmişlik sessizlikte çoğalır. “İyi misin?” sorusu, bir görev listesinden daha değerlidir. Ekibinizin stres ve duygusal yüklerini paylaşabileceği güvenli alanlar yaratın.
3. Önceliklendirin
Her iş aynı derecede önemli değildir. Ekibinizle haftalık en önemli 3 hedefi belirleyin. Gereksiz iş yükünü azaltın, görev kaymalarını engelleyin.
4. Sadece sonucu değil, çabayı da kutlayın
İnsanlar, emeklerinin fark edilmesini ister. Küçük ilerlemeleri birlikte kutlayın. “Teşekkür ederim” demekten çekinmeyin; bu basit kelime güçlü bir morale dönüşebilir.
5. Destekleyin, güçlendirin
Yetersiz eğitim veya bilgi, tükenmişliği tetikleyebilir. Gerekli eğitimleri sunun, zorlananlara mentorluk desteği verin. Sorumluluk verin ama mikroyönetimden kaçının.
Sonuç olarak, tükenmişliği önlemek liderin insan odaklı yaklaşımıyla mümkündür. Unutmayın, liderlik sadece hedefe ulaşmak değil, ekibi bu hedefe sağlıklı bir şekilde taşımaktır.