Haber Arama
Haber Yada Kategori Arayın...
Haber Arama
Haber Yada Kategori Arayın...
Hülya Kurt
Hülya Kurt, kariyer koçu ve mentor olarak bireylerin profesyonel gelişimini destekler. Kariyer stratejileri, etkili iletişim ve liderlik alanlarında danışmanlık sunarak, danışanlarının potansiyellerini en üst seviyeye çıkarmayı hedefler. İlham verici konuşmacı ve yazardır, OWIT başkanlığını yürütmektedir. Tecrübesi ve rehberliğiyle, iş hayatında güvenle ilerlemek isteyenler için güçlü bir kaynaktır.
Söz sırası sende mi?
Topluluk önünde konuşmak, pek çok insan için en büyük korkulardan biri. Kalabalıkların karşısında kelimelere hâkim olmak bir yana, çoğu zaman ilk cümleyi dahi söyleyemeden sesimiz titreyebilir.

Oysa bu, yalnızca bazı insanların doğuştan sahip olduğu bir yetenek değil; pratikle geliştirilebilecek önemli bir beceri.

İnsan ilişkilerinin, iş dünyasının ve sosyal çevrelerin ortak paydası haline gelen etkili iletişim, kişisel gelişimin en kritik unsurlarından biri. Bir fikri savunmak, bir düşünceyi paylaşmak ya da sadece kendini ifade edebilmek... Bunların hepsi, sesimizi duyurabilmemize bağlı. Ve bu ses, çoğu zaman içimizde olgunlaşmayı bekliyor.

Topluluk önünde konuşma konusundaki en büyük tuzaklardan biri, dikkati konuşmanın içeriğinden kendimize yöneltmek. “Nasıl görünüyorum?”, “Ya hata yaparsam?” gibi düşüncelerle boğuşurken asıl amacımızı unutuyoruz: Karşımızdakilere bir şey kazandırmak. Bu bakış açısını değiştirdiğimizde konuşmanın yönü de, etkisi de bambaşka oluyor.

Hazırlık aşamasında yalnızca metni okumak değil, sesli ve bedensel prova yapmak büyük fark yaratıyor. Konuşmanızı kaydedip ses tonunuzu, mimiklerinizi ve beden dilinizi analiz etmek, en iyi geri bildirimlerden biridir. İlk anlar her zaman en zordur. Bu nedenle konuşmanın giriş bölümü, zihinsel olarak sağlam bir zemine oturtulmalı. Etkileyici bir soru ya da ilginç bir bilgiyle başlayan cümleler, hem sizin hem de dinleyicinin ilgisini artırır.

Korkuyla birlikte gelen hızlı konuşma refleksi ise çoğu zaman mesajın gücünü azaltır. Sessizlikten korkmamak gerekir; duraklamalar, konuşmayı düşündüğünüzden daha etkili hale getirir. Boşluklar, hem anlatıcıya hem dinleyiciye nefes aldırır. Bu anlamda dolgu kelimeleri azaltmak, anlatımınızın gücünü artırır.

Elbette bu yol bir günde aşılacak bir yol değil. Ancak her küçük adım, kaslar gibi gelişen iletişim becerisini biraz daha güçlendirir. Küçük bir toplantıda söz almak, bir etkinlikte kendini tanıtmak bile bu yolculuğun başlangıcı olabilir. Ve bazen sadece “başlamak” bile en büyük adımdır.

Unutmayın, bu korku yalnızca sizin değil; çoğumuzun ortak sınavı. Ama gelişim, konfor alanının dışında başlar. Sözü almakla başlar, sonra o söz size ait olur.

Diğer Yazıları
Yazarlar
İsviçre haberleri
Yükleniyor
Yükleniyor
Gezi Rehberi
Bilim & Teknoloji
Gurme
Ev & Dekorasyonu
pusula-swiss
Pusula Swiss, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır.
Bu siteyi kullanarak, çerez kullanımını kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi içinÇerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.