Haber Arama
Haber Yada Kategori Arayın...
Nur Hayat Yıldız
10 yılı aşkın süredir bireysel seanslar ve atölyeler aracılığıyla; mindfulness, nefes terapisi ve bütünsel dönüşüm alanlarında bireylere rehberlik ediyorum. Amacım, modern yaşamın karmaşasında özle buluşmayı, içsel dengeyi yeniden kurmayı ve bireyin kendi en iyi versiyonuna ulaşmasını desteklemek. Çalışmalarımda bilimsel temelli tekniklerle spiritüel farkındalığı buluşturarak, katılımcılara hem zihinsel hem de duygusal düzeyde derinleşebilecekleri alanlar sunuyorum. Her yolculuk bir keşif, her dokunuş bir dönüşüm.
Nesiller Arası Farkındalık Rehberi
“Senin sustukların, çocuğunun sesi olabilir.”
Hepimizin içinde, bir yerlerde bastırılmış bir hikâye var. İfade edilememiş bir duygu, tamamlanmamış bir cümle, çocukluğumuzdan bugüne taşınan görünmez bir yük…

Bazılarımız annemizin suskunluğunda büyüdük.
Bazılarımız babamızın hiç konuşulmayan hayal kırıklıklarıyla…
Ve çoğumuz, “ben onlar gibi olmayacağım” diyerek söz verdik kendimize.
Ama sonra hayat bizi bir yere savurdu.
Krizlerin ortasında, yorgun bir günün sonunda, içimizde bir ses yankılandı:
“Tam da annem gibi davrandım.”
“Babamın aynısı olmuşum.”

İşte tam da o anda fark ediyoruz ki;
Sadece benzeme korkusuyla, gerçek benliğimizi inşa edemiyoruz.
Direndiklerimize dönüşüyor, bastırdıklarımızla yaşıyor,
İçimizde çözülememiş ne varsa, farkında olmadan bir sonraki nesle taşıyoruz.

Çünkü fark edilmemiş her duygu, aktarılmaya mahkûmdur.

Bu bir kader değil.
Ama farkındalık olmadan, kader gibi işler.
Ve sonra, bizim tamamlayamadığımız her cümle, çocuklarımızın dilinde yeniden başlar.

Onların yüklenmesini istemediğimiz her şey, farkında olmadığımız davranışlarımızla hayat bulur.
Bir çocuğa sadece ne söylediğin değil, ne hissettirdiğin geçer.
Çünkü çocuklar sözcükleri değil, enerjiyi kodlar.
Ve sen sustuğunda, onların içindeki küçük ses bağırmaya başlar:
“Lütfen biri bu hikâyeyi tamamlasın artık.”

Evet, bu noktada cesur bir karar vermek gerekir.
Kendi iç çocuğunun gözlerinin içine bakmak.
Onun da bir zamanlar sevgisiz kaldığını, görülmediğini, anlaşılmadığını kabul etmek.
Ve artık kendi çocuklarına aktarılmasın diye,
O yaraları yargısızca sarıp sarmalamak.

Bu; suçlamak değil, anlamaktır.
Affetmek değil, yük taşımamaya karar vermektir.
Kendini sevmeye razı gelmektir.

Çünkü zincir burada kırılır.
Ve bir insan zinciri sevgiyle kırarsa, bütün nesiller şifalanır.

Bu yüzden kendi yolculuğuna başlamak bencillik değil, bir nesli kurtarmaktır.
Sen değiştiğinde, yalnızca kendini değil, senden sonra gelenleri de değiştirirsin.

Çünkü geçmişin yaralarını fark eden biri, geleceğin hikâyesini yeniden yazabilir.

Ve evet, bu kolay değil.
Ama kimse kolay olduğu için değil, gerçek olduğu için bu yola çıkar.

Bugün, belki de bu yazıyı okurken içinden geçen o küçük sarsıntı…
Bir şeylerin değişmesi gerektiğini söyleyen o his…
İşte tam orası senin yolun.

Artık çocuklarının yüklenmesini istemediğin her şeyi,
Kendin için fark etme zamanı.
Çünkü bu sadece senin yolculuğun değil.
Bu, sana bakan gözler için de bir umut olacak.

Sen bu hikâyeyi fark ettikçe,
Onlar bu hikâyeyi yazmak zorunda kalmayacak.

Ve belki de bir gün, onlar
“Ben annem gibi olmak istiyorum.”
“Babamın kalbinden yürümek istiyorum.”
diyebilecekler.

Çünkü sen kendin için başladın,
Ama bir nesil seninle birlikte şifalandı.

Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Diğer Yazıları
Yükleniyor
Yükleniyor
2025
Pusula Swiss – Tüm hakları saklıdır.
Özel Haber
Etkinlik
Anasayfa
Yazarlar
Video