Bahar Gokbender bg@pusulamedia.ch “Mintax`la canım Mintax`la”, “Bir bilmecem var çocuklar, haydi sor sor, çayda kahvaltıda yenir, acaba nedir nedir?”, “Onyüzbin baloncuk yuttum” ve daha nice unutulmaz örnek… Çocukluğu televizyon karşısında geçmiş bir dönemin çocukları bu reklam cingıllarını hala hiç hatasız söyleyebilirler. 80`lerin kült reklam filmleri, İlhap Hulusi`nin grafikleri, el çizimi naif dergi ilanları bizi her seferinde nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor.
Türk reklamcılık tarihine giriş: Mintax`la canım Mintax`la…

Reklamcılığın tarihi M.Ö. 3000 yıllarda başlıyor. Bildiğimiz anlamdaki reklamcılık ise matbaanın icadı ve sanayi devrimiyle gelişim gösteriyor. Türkiye`de reklamcılığın tarihine baktığımızda da önce sözlü reklamcılığı görüyoruz. Osmanlı döneminde mahalle arasında tellallar ve çığırtkanlarla yapılan sesli spot reklamlar ilk reklam örnekleri diyebiliriz.
İlk resimli basılı ilan 1842`de Ceride-i Havadis Gazetesi`nde yer alıyor. İlanın konusu Avrupa malı bir nasır ilacı. 1880`li yıllarda Sultan Abdülhamit döneminde reklamcılık Osmanlı`da meslekleşiyor. İlk kez el ve duvar ilanları beliriyor, elbiseli ya da saçı açık Avrupalı kadın resimleri ve fotoğrafları kullanılıyor. Türkiye’de ilk reklam şirketi, 1909 yılında “İlancılık” adıyla kuruluyor. Meşrutiyet dönemiyle gelen ‘Basın Özgürlüğü’ hakiki anlamıyla ilancılığın başlangıcını sağlamışsa da savaşlar nedeniyle Cumhuriyet dönemine kadar bir duraklama yaşanıyor.
Cumhuriyetin ilk yıllarıyla beraber, reklam önem kazanıyor. Bu dönemde devletçi ekonomi politikaları sonucunda yoğun bir yerli malı kampanyası yürütülüyor. Yeni fabrikalar açılıyor, yerli ürünleri piyasada tanıtmak için ilanlar hazırlatılıyor. Bu döneme damgasını vuran isim, Türk reklamcılığının mimarı ünlü grafik sanatçısı İlhap Hulusi Görey. İlhap Hulusi, birçok gazete ilanı ve afiş siparişi almaya başlayınca 1929’da İstanbul’da ilk atölyesini kuruyor. Atatürk’ün siparişi üzerine Türk alfabesinin kapağını (1932) tasarlayan sanatçı, ünlü Kulüp Rakısı etiketi, Milli Piyango, Türkiye İş Bankası, Sümerbank, gibi birçok önemli markanın en akılda kalıcı reklamlarını hazırlıyor.
1944 yılında Eli Acıman, Vitali Hakko ve Mario Began tarafından ‘Faal Reklam Ajansı’ kuruluyor. Acıman daha sonra Türkiye’de ‘Reklamcılığın okulu’ sayılan ManAjans`ı kuruyor. 1950`lerde radyo reklamcılığı oldukça gelişiyor. 1951′ de ilk radyo reklamı yayınlanıyor. Türkiye`nin ilk kadın reklamcılardan biri olan Türkan Sedefoğlu, Sedef Reklam ile radyo reklamcılığında dikkat çekiyor.
Kurucu kuşağın ardından 1960’larla birlikte yeni bir nesil geliyor. Bu döneme televizyon damgasını vuruyor. TRT’li günlerde tek kanalda reklam filmleri yayınlanıyor. O günlerden bugüne Faruk Atasoy, Atilla Aksoy, Haluk Mesci ve Jeffi Medina gibi çok önemli isimler geliyor. 80’li yılların sonlarına doğru serbest piyasa ekonomisinin de güçlenmesiyle o güne kadar sadece yerli olan reklam ajansları değişime uğruyor. Çok uluslu şirketler Türkiye pazarına giriyor ve çoğu hala varlığını sürdüren büyük reklam ajansları kuruluyor.
Bugün Türkiye`de reklamcılık dünya standartlarında bir kaliteye sahip. Bu başarıyı, bizleri hala gülümseten o nostaljik reklamlara ve cesur reklam ustalarına borçluyuz.
Quelle: kA