Turgut KaraboyunYazarlar

Türk mutfağı hak ettiği yerde değil

Tatil sonrası ilk aklıma gelen konu, gastronomi sektörüyle ilgili bir yazı kaleme almak oldu. Temmuz ve Ağustos aylarında birçoğumuz başta Türkiye olmak üzere dünyanın değişik noktalarına tatil için gidiyor, kendimizi yeni sezon öncesi İsviçre`nin stresli çalışma yaşamına hazırlıyoruz.

Mutlaka sizin de dikkatinizi çekmiştir. Tatilden sonra bir araya geldiğimiz dostlarımızla en çok yemek muhabbeti yaparız. Herkes kendi yöresinde yediği yemekleri ve yemeklerin ne denli lezzetli olduğunu anlatır durur. İşte tam da burada hala eksik kalan bir konuyu gündeme taşımak, gastronomi sektörüyle iştigal olan işletme sahiplerimize bu sayfadan bir mesaj göndermek istedim.

Niçin Türkiye`de yenilen yemeklerin İsviçre`ye taşınamadığını doğrusu çok merak ediyorum. Yüzlerce yemek çeşidiyle dünyanın önde gelen mutfaklarından birine sahip olan Türk mutfağı maalesef yurtdışında yeterince temsil edilemiyor. Döner ve Ocakbaşı kültürü konusunda büyük yol kateden Türk mutfağı genel anlamda diğer ülkelere göre oldukça geri kalmış durumda. İsviçre`de İtalyan mutfağı ile iş yapan restoranların başarısı yıllardır ortada. Ancak son yıllarda Asya mutfağı neredeyse İtalyanları bile geri bırakırken oldukça zengin olan ve her kesime hitap eden Türk mutfağı hak ettiği noktaya ulaşamıyor. Tüm İsviçre`de bir kaç işletmemiz dışında başarılı olmuş, lezzetli yemek yapan Türk mutfağı maalesef yok. Türk yemekleri adı altında sıradan menülerin haricinde, ne kahvaltı ne de tatlı kültürümüzü her yerde bulamıyoruz. Restoranların büyük kısmı kalitemizi İsviçre`ye yansıtmak için yeterli değil.

Öte yandan çoğu restoranda ya kaliteli bir servis elemanı yok, ya da aşçının hazırladığı yemeklerin Türk mutfağıyla ilgisi yok. Yıllardır süregelen kes döneri, koy soğanı domatesi, ver gitsin devri çoktan sona erdi. Artık herkes yeni lezzetler arıyor, gastronomi sektörü her geçen gün kendini yeniliyor ve müşterilerine alternatifler sunuyor. Bu sektörde çalışan, emek veren ya da bu sektöre adım atmak için plan yapan her kim varsa onlardan rica ediyorum, artık dersinize iyi çalışın, yüzlerce lezzetin yer aldığı dünyanın en büyük mutfaklarından birini müşterilerinize rastgele sunmayın. Farklı konseptler hazırlayıp Türk mutfağını İsviçre`de hak ettiği yere getirin. Bizdeki lezzetlerin kopyası olan arap mutfağı bile büyük ilgi görürken biz hala niçin yerimizde sayıyoruz anlayamıyorum.

Geçtiğimiz günlerde çalışanlarımızla birlikte Zürih`te bir restorana gittik. İşletmenin özelliği yemeklerin tamamen vejetaryenler için hazırlanmış olması. Tüm yemekler açık büfe sistemiyle sunuluyor, sonunda tabağınızı tartıp yüksek ücretler alıyorlar. Yemek büfesi farklı kızartmalar ve mezelerle hazırlanmış. Öyle güzel bir konsept hazırlanmışki o an kendime sorduğum ilk soru şu oldu: “Onlarca mezemiz var, ara sıcaklar, soğuklar vs. neden bizden biri çıkıpta böyle bir konsepti Türk mutfağıyla sunmuyor?”

Umarım bu yazıyı okuyup Türk mutfağını İsviçre`de hak ettiği yerlere taşıyacak olan birileri ortaya çıkar. Elbette mevcut işletmelerin arasında başarılı olan mutfağımızı en iyi şekilde temsil eden işletmelerimizi tenzih ediyorum. Mesajım bu sektörde olup da işin hakkını veremeyenlere!

[KTU / ID-5666]

Quelle: kA

Tags:

Benzer Haberler

QLED mi yoksa OLED mi, TV savaşlarının perde arkası
Pazarlığı ortadan kaldırsak nasıl olur?

EKONOMİ

En Çok Okunanlar