Haber Arama
Haber Yada Kategori Arayın...
Türk iş dünyası Ukrayna’da neden lider?
TUİD Başkanı Burak Pehlivan: “Savaş devam ederken de yatırım yapılabilir”
Ukrayna’nın 40 aya yaklaşan savaş ortamında yeniden inşaası sadece askeri ya da siyasi bir mesele değil; aynı zamanda büyük bir ekonomik seferberlik gerektiriyor. Bu bağlamda Ukrayna’da faaliyet gösteren 1.200’den fazla Türk şirketiyle Türk iş dünyası önemli bir rol oynuyor.

TÜRKONFED International Başkanı
 ve Türkiye Ukrayna İş İnsanları Derneği (TUİD) Başkanı Burak Pehlivan, savaşın başından bu yana bölgedeki ekonomik dayanıklılığın artırılması için aktif rol üstlenen en önemli isimlerden biri. Pehlivan ile Cenevre’de düzenlenen İsviçre-Türkiye Ticaret ve Sanayi Odası (CCIST) etkinliği sonrasında Ukrayna’nın yeniden inşaası, Türk yatırımları ve gelecek vizyonu üzerine konuştuk.

Röportaj: Özgür Mumcular


  • Burak Pehlivan kimdir? Kendinizi bize kısaca tanıtır mısınız?

1978 İstanbul doğumluyum. İstanbul Erkek Lisesi ve ardından İTÜ Endüstri Mühendisliği mezunuyum. 2016’dan bu yana TUİD başkanlığını yürütüyorum. Aynı zamanda 5 kıta ve 79 ülkedeki Türk iş dünyası derneklerini bir araya getiren TÜRKONFED International’ın başkanıyım. Ukrayna’da mühendislik ve yenilenebilir enerji sektörlerinde yatırımlarım bulunuyor.

  • Ukrayna’daki savaş süreci boyunca Türk iş dünyasının faaliyetlerini nasıl değerlendirirsiniz?

Ukrayna’da, faaliyet gösteren 1.200 civarındaki Türk firmasının, ülkedeki toplam yatırımları 5 milyar $’ı aşıyor. Türkiye Ukrayna İş İnsanları Derneği ise üyeleri vasıtasıyla bu yatırımların %95’den fazlasını temsil ediyor.  Ukrayna’da, 2024 yılında açılan 1.109 yabancı sahipli firmanın %20’si Türkler tarafından açıldı. Savaşın başlaması sonrası başta enerji, makine ve altyapı olmak üzere 500 milyon $'a ulaşan yeni Türk yatırımına tanıklık ettik. Son 5 yılda ve savaş döneminde Türk sermayesi Ukrayna’daki en büyük yabancı sermaye yatırımcısı haline geldi. Savaş başladığında Türk firmaları 30 binin üzerinde Ukrayna vatandaşını istihdam ediyordu. Türk şirketleri Ukrayna’ya savaş döneminde de inanmaya ve yatırım yapmaya devam ettiler, ediyorlar.

  • 40 aya yaklaşan bir savaş sürecinde TUİD olarak en büyük zorluklarınız nelerdi? Süreç içerisinde TUİD’in somut destekleri neler oldu?

En büyük zorluklardan biri güvenlik ve istikrarı sağlamak, diğeri ise moral kaybını önlemekti. TUİD olarak üyelerimize düzenli bilgi akışı sağladık, uluslararası iş forumları düzenledik ve yatırımcıların sahada kalmasını destekledik. Daha savaşın ilk aylarında bile farkındalığın artması ve gerekli pozisyonların alınabilmesi için Türk iş dünyası olarak faaliyetlerimizi hızlandırdık. 2022 yılı Temmuz ayında, Ukrayna’daki Amerikan, Alman, Fransız, Avusturya, Büyük Britanya, Çin, Kanada, Türk ve İsveç iş dernek ve ticaret odalarının ve Ukrayna Ticaret ve Sanayi Odası’nın oluşturduğu International Council of Business Associations and Chambers in Ukraine olarak 30 ülkeden 1000’in üzerinde iş insanın katıldığı, onur konuğunun ise 45 milyon üyesiyle Dünya’nın en büyük iş insanları organizasyonu olan ICC’nin genel sekreteri John Denton’un olduğu o güne kadar Ukrayna hakkında özel sektör tarafından düzenlenen en büyük yeniden imar ve inşaa forumunun düzenlenmesinde Türkiye Ukrayna İş İnsanları Derneği (TUİD) olarak önemli rol oynadık. 2022 yılının Eylül ayındaysa, 1,5 milyon üye firmayla Türkiye’nin en büyük iş insanları örgütü olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Ukrayna’daki en büyük iş organizasyonu, Ukrayna Ticaret ve Sanayi Odası ve TUİD olarak, Ukrayna’da savaş sonrası düzenlenen ilk iş forumu olan Türkiye Ukrayna İş Forumunu Lviv’de birlikte düzenledik. 

  • Ukrayna’nın yeniden inşaası için 524 milyar dolarlık bir maliyet öngörülüyor. Bu sürece Türk iş dünyası nasıl katkı sunabilir?

Savaşın tüm yıkıcı etkisine rağmen, Batı’nın güçlü desteği ve Ukrayna halkının yüksek dayanıklılığı ile bugün için Ukrayna ekonomisinde stabilizasyon sağlandı. Ülkenin döviz rezervleri 40 milyar $ ile tarihinin en yüksek seviyelerinde, makro ekonomik göstergeler istikrarlı. Enflasyon ve faizler kontrol altında, reel ücretlerde, özellikle de yurtdışına yoğun göçten de dolayı son üç yıllık dönemde artış dahi yaşandı. Türk firmaları daha şimdiden savaş sırasında 500 milyon doların üzerinde yatırım yaptı. İnşaat, enerji, lojistik gibi sektörlerde tecrübemiz büyük. Ukrayna’nın yeniden inşaasında Türk firmalarının sahadaki kabiliyeti ve hızı kritik katkı sağlayacak.

  • Savaş öncesi ve sonrası Ukrayna’daki Türk yatırımlarında hangi değişimler yaşandı?

Savaş öncesinde yatırımlar daha dengeliydi, savaşla birlikte enerji, altyapı ve makine sektörlerine yönelim arttı. Rusya’nın Ukrayna’nın enerji altyapısını hedef alan hava saldırılarının sonucunda, ülkenin enerji altyapısının bir kısmı zarar gördü. Türkiye, başta trafolar ve güç sistemleri olmak üzere, Ukrayna’nın elektrik altyapısına dönük malzeme alımında en büyük iki tedarikçisinden biri oldu. Türk enerji şirketleri şu anda ülkenin yenilenebilir enerji kaynaklı elektriğinin %8’sini üretiyor. Türkiye, Ukrayna’nın enerji güvenliğine en çok katkı sağlayan ülkelerin şüphesiz başında geliyor.

  • Stratejik sektörlerde Türkiye-Ukrayna iş birliğinin potansiyelini nasıl görüyorsunuz?

Türk inşaat ve altyapı şirketleri, Ukrayna’da toplam tutarı 10,4 milyar doları aşan, aralarında ülkenin en büyük havalimanı, en modern stadyumu, binlerce kilometre yol ve otoyol inşaatı, ulaştırma köprüleri, raylı sistemler, yüz binlerce metrekarelik yaşam alanları, alışveriş merkezleri, beş yıldızlı oteller, enerji santralleri ve endüstriyel tesislerin de bulunduğu 300’den fazla altyapı ve üstyapı projesini başarıyla tamamladılar. Bugün için Türkiye, inşaat firmalarının yaptığı iş hacmiyle, Ukrayna’da tüm ülkeler arasında birinci sırada. Savaş döneminde Ukrayna’da hem konut inşaatı hem de altyapı sektörlerinde faaliyetler gösteren tüm yabancı inşaat firmaları Türk firmaları. Dünyanın en büyük 250 uluslararası müteahhitlik firması arasında 44 Türk şirketinin yer aldığı, Türk firmalarının Ukrayna’nın bağımsızlığından bu yana ülkede çalıştığı ve iki ülke arasındaki coğrafi yakınlık da göz önüne alındığında, böyle bir sonucun ortaya çıkması hiç de şaşırtıcı değil. 

  • CCIST’in davetlisi olarak 7 Mayıs 2025 tarihinde Cenevre’de katıldığınız toplantıda “Savaşın bitmesini beklememeliyiz” diyorsunuz. Bu çağrınızı biraz açar mısınız?

Ukrayna’nın yatırıma, istihdama ve üretime her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu bir dönemde, mevcut yatırımların korunması, yeni yatırımların çekilmesi için yeniden inşaa faaliyetlerinin savaş sırasında bile sürdürülmesi kritik öneme sahip. Görece güvenli bölgelerde inşaat ve üretim faaliyetleri sürdürülmeli. Bu, ülkeye hem ekonomik canlılık hem moral kazandırır.

  • Türk firmalarının Ukrayna’da finansmana erişim konusunda yaşadığı zorluklar var mı?

Savaş ortamında finansmana erişim zorlu olabilir. Ancak Türk firmalarının güvenilirliği sayesinde uluslararası finans kuruluşlarıyla bazı projeler ilerliyor. Üçlü iş birlikleri bu noktada stratejik avantaj sağlıyor.

  • Türkiye-Japonya-Ukrayna ve Türkiye-Polonya-Ukrayna gibi üçlü iş modelleri üzerinde çalışıyorsunuz. İsviçre’nin de içinde olduğu böyle bir üçlü modeli bize açıklar mısınız?

Bu yöndeki çalışmalarımızı ilk olarak Japonya ile başlattık. 2023 yılının Eylül ayında, İstanbul’da, Japonya’dan 7 Sogo Shosha’nın, JBIC, JETRO ve JICA’nın katılımlarıyla, bu anlamda Ukrayna’daki ilk organizasyonu yaptık. Tabi haklı olarak sorulabilir, Japon firmaları mesela neden Ukrayna firmalarıyla doğrudan çalışmıyor, niye üçlü işbirliklerine ihtiyaç var? Çünkü ortakların birbirini tanıması, birbirlerine güvenmesi için zamana ihtiyaç var. Mesela Türk ve Japon firmaları dünyanın farklı coğrafyalarında 50 yıldır birlikte çalışıyorlar. Japon şirketlerinin finansmana erişim ve teknolojik imkanlarıyla Türk inşaat şirketlerinin tecrübe ve yeteneklerini, Ukrayna’da sahip oldukları nitelikli iş gücü ve makine parklarından kaynaklanan avantajlarını, deneyim ve birikimlerini bir araya getirdiğimiz bu platform, Ukrayna’nın yeniden inşaasına dönük çabaların hızlandırılmasında, bu noktada üçlü işbirliklerinin geliştirilmesinde şüphesiz değerli bir kilometre taşı olmuştu. İsviçreli firmaların finansal ve teknolojik gücü, Türk firmalarının sahadaki kabiliyetiyle birleşirse; sadece Ukrayna’da değil Orta Asya, Afrika ve Balkanlar gibi birçok bölgede ortak projeler üretilebilir. İsviçre Ukrayna’ya savaşının başlangıcından bu yana insani yardım, mali destek, yeniden inşaa, mayın temizleme, yaptırımlar ve diplomatik girişimler yoluyla önemli katkılar sağladı. İsviçre şirketleri küresel ölçekte makine, ekipman, mühendislik, gibi sektörlerde sahip olduğu teknolojik imkanlar ve getirdiği inovatif çözümlerle rekabetçi ürünlere sahip. İsviçreli firmalar uygun finansmana hızlı ve güçlü erişimi ve teknolojik avantajları ve Türk inşaat ve altyapı şirketlerinin Ukrayna’daki deneyimi, birikimi, sahadaki binlerce makine ekipmanla ve binlerce uzmanla oluşan iş yapma kabiliyeti birleştiğinde Ukrayna firmalarının da katılımıyla özellikle makine ekipman tedariki, altyapı yatırımları ve teknoloji alanlarında üçlü işbirlikleri oluşturabilir; böylece bölgede uzun vadeli kalkınma sağlanabilir.

  • Cenevre’deki “Rebuilding Ukraine” toplantınızı nasıl değerlendirirsiniz?

İsviçre yalnızca İsviçre, Cenevre de yalnızca Cenevre değil. Cenevre, aralarında Dünya Ticaret Örgütü'nün de yer aldığı birçok uluslararası kurumun merkezi olarak diplomatik, ticari, ekonomik, finansal ağırlığı çok yüksek bir şehir. Nitekim, 1985’de kurulan İsviçre Türkiye Ticaret ve Sanayi Odası’nın, yurtdışındaki en eski Türk iş organizasyonlarından birinin, belki de hala faaliyette olan en eskisinin Cenevre’de kurulması da bu anlamda tesadüf değil. Burada attığımız adım Türk, İsviçre ve Ukrayna firmaları arasındaki potansiyel işbirlikleri için kuşkusuz bir altyapı hazırlayacaktır. İsviçre Türkiye Ticaret ve Sanayi Odası’na bu vizyonist adımları ve değerli organizasyonları için tekrar teşekkür ediyorum. Ateşkes sonrası büyük ölçekli inşaa projeleri ve kamu-özel sektör ortaklıkları başlayacak. Türk firmaları bu döneme güçlü şekilde hazırlıklı girmeli.

  • Son olarak, Pusula Swiss okurlarına ve Türk iş dünyasına Ukrayna’ya yatırım yapma çağrınızı nasıl özetlersiniz?

Ukrayna’da ateşkesin ne zaman ve hangi şartlarda yürürlüğe gireceği, Ukrayna’nın yeniden imar ve inşaasının biçimi ve boyutları konusunda belirleyici olacaktır.  Şimdiden pozisyon alan, risk alan firmalar kazananlar olacak. Ukrayna'nın, uzun vadede Avrupa'nın en önemli kalkınma alanlarından biri olacağına inanıyorum.

Fotoğraflar: Kay de Groot

Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Diğer Haberler
Yükleniyor
Yükleniyor
2025
Pusula Swiss – Tüm hakları saklıdır.
Özel Haber
Etkinlik
Anasayfa
Yazarlar
Video