
Tasarı, şimdi Senato’ya gönderilecek ve burada muhafazakâr çoğunluğun değişiklik önerileriyle karşılaşabilir. Fransa’daki yasama sürecinin karmaşıklığı nedeniyle son onayın birkaç ay sürebileceği öngörülüyor. Ancak nihai karar, yeniden Ulusal Meclis tarafından verilecek.
Tasarının Meclis raportörü olan milletvekili Olivier Falorni, oylama sonrası yaptığı açıklamada, “On yılı aşkın süredir tanıdığım hastaları ve yakınlarını hatırlıyorum. Artık aramızda değiller ama her biri aynı şeyi söylüyordu: Mücadeleyi bırakma,” dedi.
Yasada hangi şartlar geçerli?
Yasa, destekli ölümü yalnızca belirli koşullar altında mümkün kılıyor. Eğer birey, fiziksel durumu nedeniyle ilacı kendi başına alamıyorsa, doktor ya da hemşirenin yardımıyla süreci tamamlamasına izin verilecek. Bu haktan yararlanabilmek için kişinin 18 yaşından büyük olması, Fransız vatandaşı ya da Fransa’da ikamet ediyor olması gerekiyor. Ayrıca bir sağlık ekibinin, kişinin ileri evrede, tedavisi olmayan ve ciddi acılara yol açan bir hastalığa sahip olduğunu onaylaması şart.
Psikiyatrik rahatsızlıklar ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklar bu kapsamın dışında tutuluyor. Kişinin bu kararı kendi iradesiyle başlatması ve belirli bir düşünme süreci sonrası tekrar onaylaması gerekiyor. Onay verilirse, doktor ölümcül ilacı reçete edecek. İlacın nerede alınacağı —evde, bakım evinde ya da sağlık kuruluşunda— kişiye bağlı olacak.
Aynı gün Meclis, yaşamın son dönemlerinde hastaların acılarının hafifletilmesini ve onurlarının korunmasını amaçlayan palyatif bakım yasasını da oy birliğiyle kabul etti.
2023 yılında yayımlanan bir rapor, Fransız halkının büyük çoğunluğunun yaşamı kendi isteğiyle sonlandırma kararlarını desteklediğini gösterdi. Kamuoyunda bu desteğin son 20 yılda sürekli arttığı ifade ediliyor. Ancak geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Meclis’i feshetmesi nedeniyle yasa görüşmeleri yarım kalmıştı. Bu karar, ülkeyi uzun süreli siyasi belirsizliğe sürüklemişti.
Macron bu ay başında yaptığı açıklamada, Meclis görüşmelerinde ilerleme sağlanamazsa konunun referanduma götürülebileceğini belirtti. Oylamanın ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ise şu ifadeleri kullandı: “Saygı, şüphe ve umutla örülü bir yolda, kardeşliğe dair arzuladığım yol yavaş yavaş açılıyor. Onur ve insanlıkla…”
Fransız hastalar yurtdışına gidiyor
ADMD (Onurlu Ölüm Hakkı Derneği) Başkanı Jonathan Denis, Fransa’daki yasal boşluk nedeniyle birçok vatandaşın destekli ölüm için İsviçre ya da Belçika gibi ülkelere gitmek zorunda kaldığını hatırlattı. Maddi durumu olmayanlar ise bu süreci gizli yollarla yurtdışında gerçekleştiriyor. Denis, “Bu kabul edilemez,” dedi.
Destekli intihar, bireyin bir doktor tarafından reçete edilen ölümcül ilacı kendi rızasıyla alması şeklinde tanımlanıyor. Ötenazi ise, doktor ya da sağlık çalışanı tarafından hastanın isteği üzerine doğrudan uygulanan ölümcül enjeksiyon anlamına geliyor.
Dini kurumlardan ortak tepki
Katolik, Ortodoks, Protestan, Yahudi, Müslüman ve Budist inanç gruplarını temsil eden Dini Liderler Konferansı (CRCF), bu ay yayımladıkları ortak bildiride yasa tasarısına karşı çıkarak bunun 'antropolojik bir kopuş' yaratabileceği uyarısında bulundu. Ayrıca bu düzenlemenin, yaşlılar ve hastalar üzerinde baskı yaratabileceği endişesini dile getirdiler.
Destekli intihar şu anda İsviçre ve bazı ABD eyaletlerinde yasal. Ötenazi ise belirli koşullarla Hollanda, İspanya, Portekiz, Kanada, Avustralya, Kolombiya, Belçika ve Lüksemburg’da uygulanabiliyor. İngiltere ve Galler'de de, ölümcül hastalığı bulunan kişilere yaşamlarını sonlandırma hakkı tanıyan yasa tasarısı geçtiğimiz Kasım ayında ön onay aldı.