
Araştırmanın sonuçları Obesity dergisinde yayımlandı. Araştırmanın başyazarı Doç. Dr. Muzi Na, “Hangi açıdan incelersek inceleyelim sonuç değişmiyor: Kilo dalgalanması ne kadar büyükse, bilişsel gerileme de o kadar hızlı oluyor,” ifadelerini kullandı.
10 yıllık veri incelendi
Bilim insanları, 2011–2021 yılları arasında yürütülen ABD Ulusal Sağlık ve Yaşlanma Çalışması’na katılan 4 bin 304 kişinin verilerini analiz etti. Katılımcıların hafıza, yönelim ve bilişsel becerilerini ölçen testler tek bir endekste toplanarak değerlendirildi.
Sonuçlara göre, kilosunu koruyanlarda zihinsel gerileme en düşük seviyedeyken, kilosu en fazla değişenlerde bu risk iki ila dört kat daha yüksek bulundu.
Ek analizlerde, yüzde 5 ve üzerindeki kilo kaybı ya da artışı arasında gidip gelmenin de bilişsel gerileme riskini artırdığı görüldü. Yalnızca kilo alan kişiler, kilolarını sabit tutanlarla benzer düzeyde gerileme yaşadı. Ancak araştırmacılar, bunun kilo almanın faydalı olduğu anlamına gelmediğinin altını çizdi.
Obezite paradoksu tartışması
Na, “Orta yaşta obezite, ilerleyen yıllarda zihinsel bozulma riskini artıran bilinen bir etken. Fakat ‘obezite paradoksu’ olarak bilinen bir durum da var; bazı çalışmalar, ileri yaşta obez bireylerde daha iyi bilişsel sonuçlar gözlendiğini ortaya koyuyor,” dedi.
Yaşlı yetişkinlerde kas kaybı ve yağ artışının birbirini etkileyen karmaşık süreçler olduğunu belirten Na, çalışmalarının yaşlıların kilo alması gerektiğini savunmadığını vurguladı.
Kilonun düzenli takibi öneriliyor
Araştırmacılar, kilonun bilişsel sağlığın korunmasında önemli bir gösterge olduğunu ve düzenli olarak takip edilmesi gerektiğini söyledi. Na, bireylerin kendi kilolarını evde ölçmelerinin daha doğru sonuç vereceğini dile getirdi:
“Doktorlar arasında ölçüm farklılıkları olabilir. Yaşlı bireyler sabah uyandıktan, kahvaltı ve tuvalet öncesinde tartılırsa daha tutarlı veriler elde edebilir. Eğer kilo değişiklikleri varsa mutlaka doktorlarıyla paylaşmalılar.”