Sendikanın talebi, yalnızca maliyet odaklı bir sistemden uzaklaşıp, hem bakıma muhtaç bireylerin hem de bakım personelinin refahını esas alan bir modele geçilmesi yönünde.
Uzun yıllardır sağlık sektöründe çalışan Hélène Fiedeljeij-Martini, mevcut sistemin çalışanları yıprattığını ve bakıma muhtaç bireylere yeterli zaman ayrılamadığını belirtiyor. "Bu meslek, insanları hasta ediyor" diyerek ağır iş yükünün ve küçük ekiplerin yarattığı zorluklara dikkat çekiyor. Manifestin başlıca hedefi, hasta ve yaşlı bireylerin yaşam kalitesini artırırken, sağlık çalışanlarının da daha iyi koşullarda çalışmasını sağlamak.
Unia, bakım sisteminin bir kamu hizmeti olarak ele alınması gerektiğini savunuyor ve devlet destekli finansman modellerinin artırılmasını talep ediyor. Ancak, sağlık sigortası primlerindeki olası artışlar nedeniyle siyasetçilerin bu konuda çekimser kaldığını belirten Samuel Burri, bakım sektörüne yönelik bütçenin yeniden şekillendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Manifest, yalnızca hasta bakımına değil, aynı zamanda bireylerin sosyal ve psikolojik refahına da odaklanarak, bakım süreçlerinin insancıl ve sürdürülebilir olmasını hedefliyor. Ancak bu vizyonun mevcut sağlık sistemiyle nasıl entegre edileceği büyük bir soru işareti. Unia, bakım personelinin giderek tükenen sabrının ve artan baskının siyasi karar alıcıları harekete geçmeye zorlayacağını öngörüyor.
Önümüzdeki süreçte, manifestonun geniş çapta tartışmaya açılması ve bakım sisteminde reform taleplerinin artması bekleniyor. Sendika, sağlık çalışanlarının haklarını savunmak için politik baskıyı artırmayı ve bakım hizmetlerinin geleceğini güvence altına almayı hedefliyor.