
Özellikle bitkisel üretimdeki düşüş dikkat çekiyor. Uzmanlar bu gelişmenin ne kadar kritik olduğu konusunda ikiye ayrılmış durumda.
Bitkisel Üretimde Düşüş Daha Belirgin
İsviçre’de net bitkisel gıda yeterlilik oranı 11 yılda %48’den %37’ye düştü. Hayvansal ürünlerdeki yeterlilik oranı ise daha az düşüş gösterdi. İsviçre Çiftçiler Birliği, Bio Suisse ve IP Suisse gibi kuruluşlar, üretim alanlarının ve verimlerin düştüğüne dikkat çekerek tarımsal üretimi korumaya yönelik daha fazla destek ve sınır koruması talep etti.
Tarımın Kendine Yetmesi Yeterli mi?
SVP partisi, Ukrayna savaşı sonrası 2022 yılında “Plan Wahlen 2.0” çağrısıyla, üretimin artırılması ve gıda güvenliğinin sağlanması gerektiğini savundu. Ancak liberal düşünce kuruluşu Avenir Suisse’ten Michele Salvi, sadece üretim oranına değil, uluslararası ticaret erişimi, stratejik stoklar ve lojistik planlamaya da odaklanılması gerektiğini vurguluyor.
Salvi’ye göre, “yüksek bir yeterlilik oranı, otomatik olarak kriz anlarında güvenlik sağlamıyor. İsviçre, COVID-19 döneminde dahi ihtiyaç duyulan gıdayı sağlayabildi.”
Hayvansal Üretime Karşı Bitkisel Alternatifler Öneriliyor
Daha sürdürülebilir bir tarım savunan çevreler de artan dışa bağımlılıktan rahatsız. “Temiz Su İçin Hepimiz Derneği”nin geçen yıl başlattığı “Beslenme İnisiyatifi”, kendi yeterlilik oranının %70’e çıkarılmasını öneriyor. Ancak bu hedefe daha fazla et üretmekle değil, bitkisel gıda üretimini artırmakla ulaşılması gerektiğini savunuyorlar.
Kendine Yeterlilik Nedir?
Gıda kendine yeterlilik oranı, ülkenin iç tüketiminin ne kadarını kendi üretimiyle karşıladığını gösterir. Net oran, ithal yemlerle beslenen hayvanlardan gelen ürünlerin enerji etkisini de dikkate alır. Örneğin oran %50 ise, bu halkın tükettiği gıdanın yarısının ülkede üretildiği anlamına gelir.
İsviçre Ne Kadar Bağımsız?
Gıda üretiminin yüksek olması, dışa bağımlılığın bittiği anlamına gelmiyor. Tarım sektörü; dizel, yedek parça, makine ve mevsimlik işçiler açısından hâlâ dışa bağımlı. Bu nedenle, birçok uzman, yeterlilik oranından ziyade genel gıda güvenliğine odaklanılması gerektiğini vurguluyor.