
Gripen fiyaskosundan drone alımına
Hikâyenin kökeni 2014 yılına uzanıyor. İsviçre halkı referandumda Gripen savaş uçağı alımını reddettiğinde, o dönemin Savunma Bakanı Ueli Maurer bütçede kalmış olan bu fonları kısa sürede kullanmak zorundaydı. Aksi takdirde paralar hazineye geri dönecekti.
Çözüm olarak İsrail yapımı Hermes 900 keşif droneları seçildi. 6 adet drone için yaklaşık 300 milyon frank ödenmesine karar verildi. Ancak İsviçre’nin özel talepleri, süreci adeta çıkmaza soktu.
İsviçre’nin ek istekleri: “Swiss Finish”
Ordunun ve Armasuisse’in “yetersiz” bulduğu orijinal modele, şu üç temel ekleme istendi:
- Jet yakıtı yerine dizel motor,
- Enteisleme sistemi (özellikle Gotthard bölgesinde kış uçuşları için),
- Ve dünyada hiçbir askerî droneda bulunmayan otomatik çarpışma önleme sistemi.
Yetkililer bugün bu talepleri “aşırı helvetizasyon” ve “abartılı Swiss Finish” olarak tanımlıyor.
Yıllar süren sorunlar
Daha ağır dizel motor, gövdenin baştan tasarlanmasını gerektirdi. En kritik sorun ise otomatik çarpışma önleme sistemi oldu. İsrailli üretici Elbit Systems sistemi geliştiremedi; daha sonra devreye giren İsviçre’nin devlet şirketi RUAG da başarılı olamadı.
Sonunda Savunma Bakanı Martin Pfister, projeyi tamamen iptal etmeyip, İsviçre’ye özgü eklemelerden vazgeçtiklerini açıkladı. Bu da şu anlama geliyor:
- Dronelar kışın buzlanma riski olduğunda uçamayacak,
- Bazı görevlerde ise helikopter veya uçak eşliğinde havalanmak zorunda kalacak.
“Ironi”
İşin ironik yanı: İsrail ordusu 2012’den bu yana aynı modeli hiçbir “Swiss Finish” olmadan kullanıyor. Dronelar onlarca savaş görevinde test edilmiş durumda. İsviçre ise on yılı aşkın süre ve milyonlarca frank harcayarak, sonunda yine orijinal modele geri dönmek zorunda kaldı.
Ders niteliğinde
Savunma Bakanı Pfister ve Rüstungschef Urs Loher, bu tecrübeyi “bir uyarı” olarak nitelendiriyor. Gelecekte ordunun yalnızca “raf ürünü” (off-the-shelf) çözümler alacağını, İsviçre’ye özel modifikasyonlardan kaçınılacağını vurguladılar.