
Daha az toprak, daha fazla verim
2025 itibarıyla İsviçre genelinde çilek üretim alanı yaklaşık 470 hektara düştü. Bu, son üç yılda %10’dan fazla bir azalma anlamına geliyor. Ancak üretim verimliliği arttı. Bunun başlıca nedeni olarak modern tarım yöntemlerinin artışı ve üretimin profesyonelleşmesi gösteriliyor. Meyve Birliği sözcüsü Chantale Meyer, üretim alanlarının üçte birinin artık folyo tüneller gibi sistemlerle hava koşullarına karşı korunduğunu belirtiyor. Ayrıca yeni çilek türleri sayesinde birim alandan daha yüksek verim alınıyor.
Thurgau lider konumda
Üretimde Thurgau Kantonu öne çıkıyor. İsviçre’de yetiştirilen her dört çilekten biri bu kantonda toplanıyor. Örneğin Bern kantonu daha geniş bir üretim alanına sahip olmasına rağmen, yoğun üretim teknikleri sayesinde Thurgau daha fazla ürün sağlıyor. Bern ve çevresi ise daha çok açık alanda ve kendin topla tipi tarlalarıyla öne çıkıyor.
Yerli çilek en çok tercih edilen meyve
İsviçre’de en çok üretilen ve tüketilen meyve çilek. Diğer meyveler – ahududu, yaban mersini, frenk üzümü, böğürtlen ve bektaşi üzümü – çileğe kıyasla çok daha az üretiliyor. Yerli çilek üretiminin neredeyse tamamı perakende sektöründe tüketiliyor. Endüstriyel üretim için gereken hacim ve fiyatlar, yerli çileğin konserve, reçel veya dondurma için işlenmesini ekonomik olmaktan çıkarıyor.
Yıl boyu çilek: ithalat şart
İsviçre’de her yıl yaklaşık 23.000 ton çilek satılıyor. Bunun sadece üçte biri yerli üretimle karşılanabiliyor. Kalan iki üçte birlik kısım ise ithal ediliyor. Chantale Meyer, yerli çileklerin çok sevildiğini, ancak yıl boyunca raflarda çilek bulunabilmesi için ithalata mecbur kalındığını ifade ediyor.
Yerli üretime koruma: Gümrük vergileri devrede
Yerli üreticiyi korumak amacıyla, İsviçre’de hasat dönemine denk gelen 15 Mayıs - 1 Eylül tarihleri arasında ithal çileklere yüksek gümrük vergileri uygulanıyor. Böylece yaz aylarında yerli ürünlerin satışta önceliği korunuyor.