II.Dünya Savaşı'ndan bu yana yürütülen en kapsamlı ve başarılı gizli servis harekatlarından biri ortaya çıktı ve eylemin tam merkezinde İsviçre var. Zug Kantonu merkezli Crypto AG; yarım yüzyıl önce yabancı hükümetlere, ABD'nin askeri ve diplomat yazışmaları okuması ve takip etmesi için manipüle edilmiş şifreleme cihazları satmaya başladı.
Onlarca yıl içinde gelişen ve toplam 130 ülke ile sürdürülen ticaret yakın zamana kadar devam etti. Crypto AG 2018'de dağıldı. Zug şirketini 1970'lerden itibaren Liechtenstein´da paravan bir şirket aracılığıyla kontrol etmeye başlayan ABD gizli servisi CİA'in ortağı 1993 yılına kadar Alman Federal İstihbarat Servisi (BND) idi.
Bu sonuca, ZDF'in ve 20 Mayıs Çarşamba günü özel bir program yayınlayacak olan İsviçre televizyonuna ait "Rundschau" programının araştırmaları vardı. Helmut Kohl yönetimindeki gizli servis koordinatörü Bernd Schmidbauer, ilk kez gazetecilere Amerikan-Alman ortaklığını doğruladı.
Schmidbauer yaptığı açıklamada, operasyonun dünyanın biraz daha güvenli kalmasına kesinlikle katkıda bulunduğunu iddia etti. Hükümetler ve ordular en gizli mesajlarını Zug kantonundaki Steinhausen'de bulunan sirketin şifreleme cihazlarıyla şifreliyorlar. Crypto AG cihazları savaşlarda veya büyükelçilikler ve hükümetler arasındaki gönderilerde kullanıldı.
Köln'de yaşayan ve ZDF için çalışan serbest gazeteci Peter F. Müller, kendisine geçen yıl yaklaşık 280 sayfalık Crypto dosyasının sızdırıldığını açıkladı (Cryptoleaks).
Müller belgeleri Rundschau ve Washington Post ile paylaştı. ilgili yayın ekipleri, aylar süren incelemeden sonra belgelerin gerçek olduğuna ve CİA ve BND'den geldiği kanaatine vardı. Gazetecinin açıklamasına göre dosyalar ayrıntılı olarak İsviçreli şirketin, güvenli ve güvenli değil olarak adlandırdığı iki tür şifreleme cihazını nasıl sattığını açıklıyor.
Amerikan ve Alman gizli servisleri manipüle edilmiş cihazlarda müşterileri gözetleyebildi. Aldıkları cihazın manipüle edildiğinden haberdar olmayan Mısır, İran, Libya veya Arjantin gibi ülkeler ise şifreli iletişimlerini deşifre etmenin ne kadar kolay olduğunu bilmiyorlardı. Crypto-AG müşterileri İsviçre'nin üstün teknolojisine ve ülkenin tarafsızlığına güveniyordu.
CİA ve BND, ABD'nin; İran'la rehinelerinin kurtarılması için müzakerelerde, Orta Doğu çatışmasında veya Libyalıların ABD'ye yönelik terörist saldırılarının netleştirilmesi gibi durumlarda bundan yararlandığını belgeledi. Amerikalı'lar Falkland Savaşı sırasında, Arjantin mesajlarının şifresini çözüp İngilizlere iletebildiler.
Manipüle edilmiş Crypto cihazlarından elde edilen bulgular ABD´nin 1989'da Panama'yı işgalinde de rol oynadığı biliniyor. Crypto AG'ye Amerikan ve Alman gizli servislerinin sızdığı şüphesi ilk olarak 1990'ların başında, İsviçreli Crypto temsilcisi Hans Bühler'in İran'da tutuklandığında ortaya çıktı.
Şirket manipülasyon iddialarını şiddetle reddederken, sızma olduğuna dair de hiçbir kanıt bulunamadı. BND, 1993´te yaşanan Bühler olayı sırasında Crypto'dan çekildi, ancak gazeteci Müller'in belgelerine göre Amerikalılar devam etti.
Gazeteciye sızdırılan bir belge, CİA'nın Zug şirketini ve operasyonunu en az 2012'ye kadar tek başına sürdürdüğünü gösteriyor. Ne CİA ne de BND'nin, Tamedia yayın ekibinin sorularına henüz yanıt vermediği bildirildi. Ancak eski Crypto çalışanları ve İsviçre haber servisinin eski temsilcileri Tamedia yayın ekibine yaptıkları açıklamada Crypto AG'nin cihazlarının manipüle edildiğini, manipülasyonun arkasında ise Amerikan ve Alman gizli servislerinin olduğunu doğruladı.
İsviçre'yi ilgilendiren soru ise, devlet kurumlarının operasyon hakkında ne zaman bilgilendirildiği. Rundschau'un haberine göre, 1990'ların başlarına dayanan CiA belgeleri, İsviçre Askeri İstihbarat Servisi'nden üst düzey yetkililerin genel olarak Almanya'nın ve ABD'nin Crypto AG ile bağlantılı rolünün farkında olduklarını gösteriyor.
Belgelere göre, söz konusu kişiler operasyonu korudu ve hükümetteki en önemli politikacılar dahi olaylardan haberdardı. Federal İstihbarat Servisi (NDB) ise 2010'dan bu yana var olduğunu ve öncesinde olanlar ve verilen kararlar hakkında yorum yapmayacağını belirtti. NDB, kesinlikle yasal gerekliliklere göre hareket ettiklerini ve çalışmalarının çeşitli siyasi ve bağımsız otoriteler tarafından kontrol edildiğini belirtirken, yalnızca VBS'e ve denetim organlarına operasyonel faaliyetlerle ilgili açıklama yaptıklarını vurguladı.
Savunma Bakanlığı (VBS) yaptığı açıklamada, Crypto AG ile olayların bugün yeniden yapılandırılmasının ve yorumlanmasının zor olduğunu yazdı. Federal Konsey'in 15 Ocak'ta eski federal yargıç Niklaus Oberholzer'i konuyu incelemek ve gerçekleri açıklığa kavuşturmak için atadığı bildirilirken, Oberholzer'in Haziran sonuna kadar VBS'e rapor vermesi beklendiği belirtildi.
Yargıç, hukuk şirketi Kellerhals-Carrard tarafından destekleniyor. VBS başkanı Viola Amherd'in departmanına göre, kendileri NDB tarafından Crypto AG şirketiyle ilgili dolaşan söylentiler hakkında ilk kez 19 Ağustos 2019'da bilgilendirildi.
31 Ekim'de daha ayrıntılı bir bilgi verildiği, Amherd´in ise ardından 6 Kasım'da Federal Konsey'i bilgilendirdiği belirtildi. Daha sonra, Parlamento İş Denetim Heyeti (GPDel) ve istihbarat faaliyetleri bağımsız denetim otoritesine (AB-ND) bilgi verildiği belirtildi.
Yeşiller Partisi'nin lideri Balthasar Glättli, SRF'ye yönelik bir meclis soruşturma komisyonu (PUK) oluşturulmasını talep etti. Federal Hükümetin kendisi onlarca yıl boyunca Crypto AG'den, bazıları hala kullanımda olan, şifreleme sistemleri satın aldı. Söz konusu sistemlerde son haftalarda güvenlik açıkları kontrol edildi.
Bu tür kontrollerden Ordunun Komuta Destek Üssü (FUB) içindeki Kriptoloji Birimi sorumlu. VBS'in yaptığı açıklamaya göre, İsviçre yetkililerine sağlanan şifreleme sistemlerinde açıklar mevcut değil. Ekonomik İşler Bakanlığı'nın talep üzerine yaptığı açıklamaya göre Ekonomi Bakanı Guy Parmelin de harekete geçti. Parmelin'in araştırmanın başlamasıyla birlikte Aralık ayı ortalarında gerçekler ve açık sorular açıklığa kavuşana kadar Crypto AG'nin sonradan kurulan ve uluslararası ihracat yapan şirketlerinin ihracat lisansını askıya aldı.
Teoride bireysel ihracat başvurularının işlenmesinin hala mümkün olduğu belirtilirken, mevcut başvuruların beklemede olduğu ve şu ana kadar onaylanmadığı bilgisi verildi. Şirketin tek sahibi ve CEO'su Andreas Linde, ihracat lisansının geri çekilmesinin Crypto International'ı çok etkilediğini belirtti. Linde yaptığı açıklamada Devlet Ekonomi İşleri Sekreterliği'nden (Seco) bugüne kadar lisansın geri çekilmesine dair net bir açıklama almadığını iddia etti.
Seco'dan sayısız kere randevu almaya çalıştıklarını ancak başarılı olamadıklarını belirten Linde, bu durumun şirket için son derece zor olduğunu, tüm ürünlerin İsviçre'den ihraç edildiğini vurguladı. Linde yazılı yaptığı açıklamada, Crypto International´ın dağılmış olan Crypto AG'den tamamen bağımsız olduğunu vurgularken, şirketin güvenlik teknoloji gelişimi konusunda da farklı bir sahibi, farklı bir yönetimi ve farklı bir stratejisi olduğuna dikkat çekmek istedi.
Crypto AG´den marka adını, dağıtım ağını ve diğer şeyleri satın aldıklarını belirten Linde, Crypto AG ile hiçbir ilgilerinin olmadığını ve kesinlikle Amerikan veya Alman gizli servisleriyle hiçbir ilişkilerinin olmadığını belirtti.
Linde açıklamasında ayrıca tüm çalışanlarına ve sattıkları çözümlere güvendiğini değindi. İsviçre pazarına ise Zug kantonunda bulunan ve Crypto AG dağılımı sonrası Ocak 2018´de kurulan ikinci bir şirket olan CyOne Security AG odaklanıyor. CyOne yaptığı açıklamada, şirketin tamamı İsviçreli olan dört özel kişiye ait olduğunu ve faaliyete geçtiğinden bu yana eski Crypto AG'den tamamen bağımsız olduğunu ve yabancı gizli servislerle bağlantısı olmadığını vurguladı.