
Uzmanlar, sıcaklığın yalnızca birkaç derece yükselmesinin bile binlerce insanın yaşamını tehdit ettiğine dikkat çekiyor.
Imperial College London ile London School of Hygiene & Tropical Medicine araştırmacılarının yürüttüğü analiz, 854 şehirdeki verileri değerlendirdi. Çalışmada, bu yaz meydana gelen tahmini 24 bin 400 sıcaklık kaynaklı ölümün yüzde 68’inin iklim değişikliğinden kaynaklandığı ve sıcaklıkların 3,6 santigrat dereceye kadar arttığı belirlendi. Ancak bu veriler, Avrupa nüfusunun yalnızca yüzde 30’unu kapsıyor.
Aynı ekip yılın başında yayımladığı bir başka raporda, temmuz ayındaki sıcak hava dalgasında iklim değişikliğinin ölümleri üç katına çıkarmış olabileceğini ortaya koymuştu.
En çok etkilenen bölgeler
21–27 Temmuz arasında Romanya, Bulgaristan, Yunanistan ve Kıbrıs, sıcaklıklarda 6 dereceye varan artışlarla en fazla etkilenen ülkeler oldu. Bu dönemde tahminen 950 kişi aşırı sıcak nedeniyle yaşamını yitirdi; bu da milyon kişi başına günlük ortalama 11 can kaybına denk geliyor.
Kişi başına en yüksek ölüm oranlarının görüldüğü şehirler Roma, Atina ve Bükreş olarak öne çıktı. Araştırmacılar, bu durumun sadece aşırı sıcaklara maruz kalmayla değil; aynı zamanda hazırlık düzeyi, demografik yapı ve hava kirliliği gibi etkenlerle ilişkili olduğunu vurguluyor.
Ülkelere göre tahmini ölüm sayısı ise şöyle: İtalya’da 4 bin 597, İspanya’da 2 bin 841, Almanya’da bin 477, Fransa’da bin 444, İngiltere’de bin 147, Romanya’da bin 64, Yunanistan’da 808, Bulgaristan’da 552 ve Hırvatistan’da 268.
Görünmeyen kayıplar
İspanya’da sokak temizlikçisi Montse Aguilar ve İtalya’da inşaat işçisi Brahim Ait El Hajjam’ın sıcak nedeniyle hayatını kaybetmesi manşetlere taşındı. Ancak gerçekte, ölümlerin çoğu rapor edilmeden gerçekleşiyor. İnsanlar genellikle yüksek sıcaklıkların ağırlaştırdığı kalp, solunum ya da böbrek hastalıkları nedeniyle yaşamını yitiriyor.
Imperial College London’dan Dr. Garyfallos Konstantinoudis, “Sıcak hava dalgaları sessiz katillerdir. Ölümlerin büyük kısmı evlerde veya hastanelerde yaşanıyor fakat ölüm belgelerinde sıcaktan söz edilmiyor,” diyor.
En kırılgan kesim: Yaşlılar
Reading Üniversitesi’nden Dr. Akshay Deoras, araştırmanın aynı zamanda eşitsizlikleri ortaya koyduğunu belirtiyor: “Sıcaklığa bağlı ölümlerin yüzde 80’inden fazlası 65 yaş üstü kişiler arasında gerçekleşiyor.” 85 yaş üstü bireyler ise toplam ölümlerin yüzde 40’ından fazlasını oluşturuyor. Avrupa’nın hızla yaşlanan nüfusu, kıtanın iklim krizi karşısında daha da savunmasız hale gelmesine yol açıyor.
Birkaç derece hayat kurtarabilir
Bilim insanları, insan faaliyetlerinden kaynaklanan iklim değişikliğinin şehirlerdeki sıcaklıkları ortalama 3,6 derece artırdığını saptadı. Bu artış olmasaydı, 16 bin 500 ölüm önlenebilirdi.
Imperial College London’dan Dr. Clair Barnes, “Çalışmamız gösteriyor ki yaz sıcaklığındaki yalnızca birkaç derecelik fark, binlerce insan için ölüm ya da yaşam anlamına geliyor. Bu, iklim değişikliğinin ertelenebilecek değil, bugün çözülmesi gereken bir sorun olduğunu hatırlatıyor,” dedi.
Avrupa nüfusunun yaklaşık yüzde 70’i şehirlerde yaşıyor ve bu oran 2050’de yüzde 80’e çıkacak. Kentsel alanlar, ısı adası etkisi nedeniyle kırsal bölgelere göre 10 dereceye kadar daha sıcak olabiliyor. Bu nedenle, yeşil alanların artırılması, esnek çalışma saatleri veya okul takvimlerinin yeniden düzenlenmesi gibi uyum politikalarının özellikle düşük gelirli topluluklar için hayati önem taşıdığı belirtiliyor.
London School of Hygiene & Tropical Medicine’dan Dr. Malcolm Mistry, “Avrupa’nın birçok yerinde ısı-sağlık uyarı sistemleri gelişmiş olsa da, son yıllarda sıcaklık kaynaklı sağlık yükü yüksek kalmaya devam ediyor,” dedi.
Araştırmacılar, sera gazı salınımı hızla azaltılmadığı sürece uyum önlemlerinin tek başına yeterli olmayacağı konusunda uyarıyor. Dr. Mistry, “Emisyonları düşürmediğimiz takdirde, her yaz daha ölümcül hale gelecek,” diye ekliyor.