Eski çağlardan beri şifalı özellikleriyle her kıtada her ülkenin kendine özgü yöntemlerle başvurduğu en temel şifa kaynaklarından biri bal. Organik olan balın faydalarını biliyoruz ancak size anlatacağım bal hepsinden başka, hepsinden şifalı. Yeni Zelanda yerlilerinin yüzyıllardır yararlandığı ve hala hakkında araştırmaların sürdüğü, antibiyotiğin pabucunu dama atan Manuka Balı`ndan söz edeceğim.
Lafınızı Balla Kestim

Son yıllarda organiği ile sahtesinin çeşitli üretim oyunlarıyla halka pompalanması sonucunda tereddütle yaklaştığımız bir gıda bal. Eve alırken faydasından çok zararını görmemek için, organik olduğu söylense de, üzerini detay detay okur, üreten firmayı şöyle bir mercek altına alırım. Ama bu balı daha önce duymamıştım. Yeni yılda Türkiye’ye yaptığımız kısa yolculukta kızımın doktorundan bağışıklığı güçlendirmek için gerekirse diye bir vitamin rica ettiğimde tereddütsüz olarak,”Yahu siz Asya’dasınız oralarda Manuka Balı`nın hasını bulmanız mümkün. Boşverin vitamini mitamini Manuka Balı`nı verin çocuklara,” önerisiyle onunla tanıştık. Endonezya’ya döner dönmez arayışa başladık. Aynen doktorumuzun söylediği gibi kısa sürede de bulduk. Yahu ben daha önce nasıl keşfedememişim bu balı? Özelliklerinden bahsetmeden önce yaşadığımız olayı anlatayım size.
Tam olarak özelliklerini bilmediğimiz için ve de çocuklara alerjisi olabilir düşüncesiyle etkin maddesi (UMF)%30 olanından tercih ettik. Olacak ya! Ertesi sabah küçük kızım gözleri sulu sulu, burnu çeşme tatsız mı tatsız uyandı. Kahvaltıdan sonra “Haydi Bismillah!”diyip bir kaşık Manuka Balı verdim. İki saat sonra sabahki halinden eser kalmamıştı. Bunu da yaşayınca hemen araştırmaya koyuldum. Bu balı bu kadar şifalı yapan neydi?
Manuka Balı eve, antibiyotiğin pabucu dama
Yeni Zelanda’ya özgü bir ağaç olan Manuka Ağacı’nın çiçeklerinden elde edilen Manuka Balı, diğer ballarda olmayan ama tam olarak ne olduğu da tespit edilemeyen bir madde içeriyormuş. Bu gizemli madde Manuka Balına olağanüstü bir ‘iyileştirici’ özellik veriyor. Bu özelliği ilk olarak tespit eden ise Yeni Zelandalı bir biyokimyager olan Profesör Peter Molan. Manuka balındaki ‘tedavi edici’ özelliğe ‘Benzersiz Manuka Faktörü’ (Unique Manuka Factor) ismini veren profesör bu alandaki çalışmalarını 1981 yılından beri sürdürüyor. Antibakteriyel ve antivirütik etkisi yaralarda görülen enfeksiyonları gideren, bağışıklık sistemini güçlendiren, soğuk algınlıklarını iyileştiren, cilt, sindirim, yangı problemlerine iyi gelen Manuka Balı, zaman zaman faydadan çok zarar getirdiğine inanılan antibiyotiklerin de tahtını sallayabilir. Bu balla tanışmamıza sebep olan doktorumuz da dahil olmak üzere pek çok doktor özel yaşamında bu balı kullanıyor ve tavsiye ediyorlar.
Manuka Balı alırken nelere dikkat etmeli?
Manuka balı alırken UMF seviyesi yüksek olan bir çeşidini tercih etmeye dikkat etmek gerekiyor, zira UMF yükseldikçe balın şifa verici etkisi de artıyor. En azından UMF 5+ etiketi taşıyan bir manuka balı almak gerekiyor. UMF 20+ ise bu alanda altın standart olarak kabul ediliyor.

Otantiklik testi
Çin’de de son yıllarda popülaritesi en yükseğe çıkmış olan Manuka Balı bildiğimiz normal balların akıbetine uğramış maalesef. Çin’de sık sık duyduğumuz sahtecilik, Manuka Balını da vurmuş. İngiliz Gıda Standartları Örgütü, Manuka kavanozları üzerindeki yanlış bilgi içeren yasa dışı iddialar yüzünden iki yıl önce Çin’e uyarıda bulunmuş. Sektörü bu tür girişimlerden korumak için Yeni Zelanda Bal Derneği denetleme ve derecelendirme uygulaması başlatarak, Çin’de de olmak üzere çeşitli laboratuvarlar açarak ithal balların otantikliğini kontrol etmek üzere testlere başlamış. UMF Bal Derneği, bu testlerin varlığının bile tüketiciye güven vermek açısından önemli olduğunu belirtiyor ki bence de haklı. Yani sizde alırken adı geçen testlerin yapılmış olduğu balları tercih etmelisiniz.
Otantiklik testi bir yana artan talebi karşılamak için üreticilerin bazıları peteklerini Yeni Zelanda içlerine kadar taşımış. Bahçesinde tesadüfen Manuka bitkisi çıkan halk ise hemen iki petek atıveriyormuş yanına. E öyle bir şansımız olmadığına göre, şifasını test etmiş biri olarak önerim lütfen iyice araştırarak satın alın balınızı.
Hatta içtiğiniz suyun, dinlediğiniz müziğin, çocuklarınıza ve size temas eden her şeyin üzerini okuyun bence. Eee! Boşuna ilk emri “Oku” değil güzel dinimizin.
Manuka balı nelere iyi geliyormuş:
*Antibakteriyel özellikleri diğer ballardan çok daha fazlaymış. Güneşe ve ısıya maruz bırakılsa veya seyreltilse de etkisi sabit kalıyormuş.
*Mide ülserine neden olanlar başta olmak üzere yaraların enfekte olmasına neden olan bakterilere ve boğaz ağrısının sebebi bakterilere karşı çok etkiliymiş.
*Yapılan araştırmalar yaraları iyileştirdiğini, cilt ülserlerine iyi geldiğini göstermiş.
*Antimikrobiyal ve antiviral özellikleri biliniyormuş. Ayrıca bağışıklığı destekleyen antioksidanlar açısından da zenginmiş.
*Bağırsak ve mide sorunlarına için iyiymiş. Reflüyü azaltıp, sindirim sistemini iyileştiriyormuş.
*Akne ve egzamaya karşı etkiliymiş
*Yanıklara karşı etkili olduğu, ağrıyı ve yanma hissini aldığı biliniyormuş.
*Diş plaklarını % 35 oranında azalttığı ve diş eti kanamalarına iyi geldiği kaydedilmiş.
*Alerji ve sinüzite karşı da etkiliymiş. Semptomları % 60 oranında azalttığı görülmüş.
*Yüz maskesi olarak kullanıldığında güzelleştirip, cildi canlandırıyormuş.
*Uykusuzluk gibi sorunları olanların derin uykuya kolay geçmelerini sağladığı görülmüş. Yatmadan önce süte katılarak içilebiliyormuş.
Nasıl kullanılabilir?
Enfeksiyon, ısırık ve kesikler için cilde sürülerek uygulanıyor.
Boğaz ağrıları ve sindirim sistemi için 1 kaşık yetiyor.
Kullanırken dikkat edilmesi gerekenler:
12 aylıktan küçük bebeklerde kullanılmamalı.
Diyabet rahatsızlığı olanlarda tehlikeli olabilir.
Benzer Haberler
En Çok Okunanlar
