
Arkeologlar, bu ender bulgunun, Neolitik Çağ'ın erken dönemlerine ait pişirme tekniklerine ve kültürel ritüellere dair önemli ipuçları sunduğunu belirtti. Araştırmalar, ekmeğin doğurganlıkla ilgili bir ritüel çerçevesinde bilerek yakılarak toprağa gömüldüğünü ortaya koydu. Bu tür bir uygulamaya daha önce kazı yapılan yerleşimlerde pek rastlanmadığı kaydedildi.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izniyle yürütülen kazı çalışmalarında elde edilen kalıntılar, ileri düzey elektron mikroskopları kullanılarak detaylı biçimde incelendi.
ArkeoNews’e göre analizler, ekmeğin emmer buğdayı (yerel adıyla gernik ya da kavılca) ile mercimeğin karıştırılmasıyla hazırlandığını gösterdi. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nden Prof. Dr. Murat Türkteki’nin liderliğinde yürütülen çalışmalarda, hamurun yaklaşık 150 derece sıcaklıkta pişirildiği ve dış kabuğunun sert, içinin ise daha yumuşak olduğu tespit edildi.
Antik bir evde bulundu
Söz konusu ekmek, MÖ 3300 civarında inşa edilmiş bir yapının eşiğinde gömülü halde bulundu. Yaklaşık 12 santimetre çapındaki, yuvarlak ve yassı şekilli kömürleşmiş bu ekmek, kurabiye görünümüne benzerliğiyle dikkat çekti.
Aslında Eylül 2024’te keşfedilen ekmek, geçtiğimiz hafta yapılan resmi duyurunun ardından Eskişehir Arkeoloji Müzesi’nde halkın ziyaretine açıldı. Ziyaretçi akınına uğrayan bu eşsiz buluntu, aynı zamanda antik tarifle yeniden üretilerek Eskişehir Halk Ekmek tarafından günde 300 adet olarak el işçiliğiyle satışa sunulmaya başlandı. Bu yeniden üretilen “Küllüoba ekmeği”, şehrin yeni simgelerinden biri haline geldi.
Uluslararası basında geniş yankı uyandırdı
Neolitik dönemde tarım, madencilik ve ticaretle uğraştığı bilinen Hattiler’in yaşadığı Küllüoba’da ortaya çıkan bu ekmek, yalnızca yerli değil, uluslararası basının da ilgisini çekti. Los Angeles Times, Fox News, Brussel Times, Greek City Times, AFP ve Hindistan medyası gibi birçok yabancı basın kuruluşu, bu eşsiz keşfi manşetlerine taşıdı.