
Sergi, 25 Mayıs’a kadar ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.
Malzemenin Hafızasıyla Sanatın Buluşması
Sergi, izleyiciyi bireysel ve kolektif hafızanın yüzeylere ve formlara nasıl işlendiğine dair derin bir sorgulamaya davet ediyor. Hem resim hem de seramik alanlarında üretilen işler, sanatçıların kişisel deneyimlerini malzeme üzerinden yorumlamalarıyla dikkat çekiyor.
Banu Kaptan: Doktorluktan Sanata İçsel Bir Yolculuk
1971 doğumlu, Türk kökenli İsviçreli sanatçı Dr. Banu Kaptan, 2003 yılından bu yana Cenevre'de yaşıyor ve tıp doktoru olarak görev yapıyor. Sanat yolculuğu ise içsel bir keşif süreciyle şekilleniyor. Kaptan, resim alanındaki tekniğini, altı yıl boyunca İsviçreli ressam Jean-Pierre Grélat’nın atölyesinde geliştirdi. 2017’den itibaren İsviçre ve Fransa’da çeşitli sergilerde yer aldı.
Kaptan’ın eserleri; kil, metal, zift, kumaş ve ahşap gibi farklı malzemeleri bir araya getiren mixed-media çalışmalarıyla tanınıyor. Yüzeylerdeki katmanlı yapı ve duygusal derinlik, sanatçının hem malzeme hem de kimlik ile kurduğu bağın bir yansıması. Sanatçı, Association des Artistes d’Hermance üyesidir.
Evrim Özkan Yazıcı: Seramikle Mimari ve Kadın Hafızasına Yolculuk
Cenevre’de yaşayan seramik sanatçısı Evrim Özkan Yazıcı, inşaat mühendisliği ve toplumsal cinsiyet çalışmaları geçmişiyle sanatına özgün bir perspektif kazandırıyor. Seramik pratiğini mimari formlar, kadın deneyimleri ve hafıza temaları etrafında şekillendiren sanatçı, teknik bilgilerini 2012-2019 yılları arasında Michelle Dethurens’in atölyesinde geliştirdi.
2021 yılında Carouge’da kendi atölyesini kuran Yazıcı, aynı yıl Fondation Bruckner Bursunu kazanarak bir sanatçı rezidansına katıldı. 2022’de “Fragments” adlı kişisel sergisiyle Parcours Céramique Carougeois Bienali’nde; 2024’te ise “Gelin | Bride” adlı eseriyle Veyrier’deki “Sensibilités” sergisinde yer aldı.
Yazıcı’nın “Corps – Mémoire – Territoire” kapsamında sunduğu yeni çalışmaları, toplumsal cinsiyet, göç ve kolektif hafızanın izlerini taşıyan derinlikli formlarla dikkat çekiyor.
Serginin açılışı, Cenevre’de yaşayan Türk toplumu için aynı zamanda bir buluşma vesilesi oldu. Etkinliğe, Türkiye’nin emekli büyükelçilerinden ve aynı zamanda ressam kimliğiyle tanınan Aşkın Asan da katılarak sanatçılara destek verdi. Asan, sergideki eserleri dikkatle inceleyerek ve yaratıcı sürece dair görüşlerini sanatçılarla paylaştı. Sergi, sadece tecrübeli sanatseverlerin değil, Cenevre’de yaşayan genç sanat izleyicilerinin de ilgisini çekti. Ziyaretçiler, eserler karşısında duydukları hayranlığı dile getirerek, serginin duygusal ve düşünsel derinliğini takdir ettiklerini belirttiler. Bu etkileşimli atmosfer, sanatın kuşaklar arası diyaloğa olan katkısını da gözler önüne serdi.
Sanatseverlerin ilgiyle karşıladığı sergi, Cenevre kültür hayatına güçlü bir katkı sunarken, Türk sanatçılarının uluslararası platformdaki görünürlüğüne de değerli bir katkı sağlıyor. Bedenin, hafızanın ve mekânın katmanlı anlatısına tanıklık etmek isteyenler için “Corps – Mémoire – Territoire”, 25 Mayıs’a kadar Galerie Kaolin’de ziyaret edilebilir.
Fotoğraflar: Kay de Groot










