
Allalin Buzulu’ndan kopan devasa buz kütleleri, Mattmark Barajı inşaat alanındaki işçi barakalarının üzerine düştü. 88 işçi yaşamını yitirdi – büyük çoğunluğu İtalya’nın Belluno bölgesinden gelen sezonluk işçilerdi.
Görmezden Gelinen Uyarılar
Felaketten önce buz kütlelerinin sık sık koptuğu biliniyordu. Uzmanlar tehlikeye dikkat çekmiş, hatta bir gün önce yollardan biri yoğun buz düşüşleri nedeniyle kapatılmıştı. Buna rağmen işçi barakaları ve yemekhanesi buz kütlelerinin düşme hattında bırakıldı. Tarihçi Elisabeth Joris, kararın zaman ve maliyet tasarrufu için alındığını belirtiyor.

Umutsuz Arama Çalışmaları
Olayın ardından günlerce işçiler, askerler ve kurtarma ekipleri enkaz altında kalanları aradı. Ancak hiçbir kurtulan bulunamadı. Felaket yalnızca İsviçre’yi değil, İtalya, Almanya ve Avusturya’daki aileleri de derinden sarstı.
Bir Yüzyıllık Dava – Suçlu Yok
1972’de 17 yetkili hakkında açılan dava, “felaket öngörülemezdi” gerekçesiyle beraatle sonuçlandı. İtalya’da karar büyük tepki topladı. Birçok aile hem kayıplarını kabullenmek zorunda kaldı hem de dava masraflarının yarısını ödemekle yükümlü bırakıldı. Dönemin politik atmosferinde, sorumluluk üstlenilmedi; dönemin Federal Konsey üyesi Roger Bonvin’in de Mattmark projesinde geçmişte rol almış olması dikkat çekti.

Kalıcı İzler
Mattmark faciası, İsviçre’de iş güvenliği politikalarını köklü biçimde değiştirdi. Suva, şantiyelerde denetimleri sıkılaştırdı, sendikalar ise yabancı işçilerin haklarını daha güçlü savunmaya başladı. Ancak ailelerin yaşadığı acı ve travma 60 yıl sonra bile unutulmuş değil. Bugün düzenlenen anma töreni, yalnızca hayatını kaybeden işçileri değil, aynı zamanda göz ardı edilen uyarıların ne kadar ağır sonuçlara yol açabileceğini hatırlatıyor.