Özellikle Migros, Coop ve UBS gibi şirketler ile kantonlar, ülke genelinde yüz binlerce kişiye istihdam sağlıyor.

İsviçre perakende sektörünün liderlerinden Migros Grubu, 2024 itibarıyla 99.175 çalışan ile ülkenin en büyük işvereni konumunda bulunuyor. Şirket, yalnızca süpermarket zinciri olarak değil, aynı zamanda bankacılık, eğitim ve gastronomi gibi çeşitli alanlarda da hizmet veriyor. Bu çok yönlü yapılanma, istihdam hacmini artıran temel unsurlar arasında gösteriliyor.

Kamu sektörü güçlü bir istihdam sağlayıcısı

Federal, kantonal ve yerel yönetim birimlerinin istihdam piyasasındaki ağırlığı sürüyor. Özellikle Zürih Kantonu, sağlık ve eğitim alanlarındaki kamu kurumlarıyla binlerce kişiye iş olanağı sunuyor. Ancak kamu sektörüne ait istihdam verileri kantondan kantona farklılık gösterebiliyor. Örneğin, bazı kantonlar üniversite hastanelerini veya bağlı kuruluşları istihdam hesaplamalarına dahil ederken, bazıları bu verileri ayrı değerlendiriyor.

İkinci büyük perakende grubu olan Coop, yaklaşık 50.000 tam zamanlı çalışana sahip. Toptan ve perakende satışın yanı sıra lojistik ve üretim alanlarında da faaliyet gösteren Coop, çeşitlendirilmiş iş modelinin istihdama olumlu etkisiyle öne çıkıyor.

Finans sektörünün önde gelen temsilcisi UBS, İsviçre'de yaklaşık 34.000 kişiye istihdam sağlarken, küresel ölçekte 60.000'in üzerinde çalışanı bünyesinde barındırıyor. Bu rakamlar, bankacılığın uluslararası düzeydeki etkisini ve İsviçre finans piyasasındaki merkezi rolünü teyit ediyor.

İlaç, ulaşım ve posta sektörü de önemli paydaşlar arasında

İsviçre’nin önde gelen ilaç şirketlerinden Roche ve Novartis, sağlık sektöründe binlerce kişiye iş olanağı sunuyor. Öte yandan İsviçre Federal Demiryolları (SBB) ile Swiss Post, kamu altyapısına dayalı hizmetler aracılığıyla önemli bir istihdam kaynağı olmaya devam ediyor.

Değerlendirme ve gelecek perspektifi

İsviçre’nin iş gücü piyasası, hem kamu sektörünün sunduğu istikrar hem de özel sektörün dinamizmi sayesinde dengeli bir yapı arz ediyor. Özellikle perakende, finans, sağlık ve ulaşım gibi sektörler, yalnızca iş gücü temininde değil, aynı zamanda ekonomik büyüme ve sosyal refah açısından da kilit öneme sahip.

Ekonomistler, bu dengeli yapının devamı için kamu-özel işbirliğinin güçlendirilmesini, mesleki eğitim olanaklarının artırılmasını ve sürdürülebilir istihdam politikalarının teşvik edilmesini öneriyor.