
Farklı Demokrasiler, Farklı Kültürler
Müller’e göre İsviçre’de 26 kanton ve yaklaşık 2000 belediye bulunuyor ve her biri kendi demokratik kararlarını alma yetkisine sahip. Bu nedenle “İsviçre’de tek bir demokrasi değil, binlerce demokrasi var” diyor.
Batı İsviçre ve Ticino’da ağırlıklı olarak temsilî demokrasi öne çıkıyor. Yani vatandaşlar seçtikleri temsilciler aracılığıyla kararların alınmasını sağlıyor. Buna karşılık, özellikle kırsal Almanca konuşulan bölgelerde doğrudan demokrasi daha güçlü. Burada vatandaşlar sandık başında ya da doğrudan halk toplantılarında karar veriyor.
Örneğin, 203 kişinin yaşadığı Les Planchettes köyünde bile kanton kuralları gereği mutlaka bir parlamento bulunmak zorunda. Müller’e göre bu, temsilî demokrasinin en uç noktadaki uygulamalarından biri.
Katılım Sorunu: Sandığa Gitmeyen Yarısı
İsviçre demokrasisinin en büyük sorunlarından biri ise katılım oranlarının düşüklüğü. Müller, “Oy kullanma hakkına sahip kişilerin yarısından fazlası seçim ve referandumlara katılmıyor” diyerek bunun demokrasi için ciddi bir eksiklik olduğuna dikkat çekiyor.
Çözüm Arayışları: Yurttaş Panelleri
Müller’e göre, yurttaşların sürece daha aktif katılımını sağlamak için yurttaş panelleri (Bürgerräte) doğrudan demokrasi ile birleştirilebilir. Bu panellerde kura ile seçilen yurttaşlar karmaşık bir yasa tasarısını inceleyip tarafsız bir şekilde artı ve eksi yönlerini halka sunuyor.
Sion, Uster ve Wetzikon’da yapılan denemelerde, panellerin hazırladığı anlaşılır ve güvenilir açıklamaların halkın ilgisini artırdığı gözlemlendi. Müller, “Vatandaşların yaptığı açıklamalar, politikacılarınkinden daha inandırıcı olabiliyor çünkü onların yeniden seçilme kaygısı yok” diyerek bu yöntemin İsviçre demokrasisine yeni bir soluk getirebileceğini vurguluyor.