Ancak bu durum, açık kaynaklı (open-source) alternatiflerin neden göz ardı edildiği ve Microsoft’a olan bağımlılığın neden devam ettiği sorularını gündeme getirdi.

Microsoft Bağımlılığı: Zorunluluk mu, Alışkanlık mı?

Federal Binalar ve Lojistik Dairesi (BBL), Microsoft ile yapılan anlaşmanın gerekçesini şu şekilde açıklıyor:
"Bu hizmetlerin Microsoft’tan satın alınması halen zorunlu bir ihtiyaçtır."

Bu açıklama, aslında yıllardır devam eden bir bağımlılığın da itirafı niteliğinde. Federal Yönetim 2023 yılında yayımladığı bir bildiride şu ifadeye yer vermişti:
"Federal yönetim, fiilen Microsoft’un Office ürünlerine bağımlıdır."

Açık Kaynak (Open Source) Nedir?

Açık kaynak yazılım, kaynak kodunun herkes tarafından görüntülenebilir, değiştirilebilir ve geliştirilebilir olduğu yazılımlardır. Bu sistemler:

• Daha şeffaf bir yapıya sahiptir.
• Güvenlik açıkları daha hızlı tespit edilip düzeltilebilir.
• Genellikle lisans maliyeti yoktur veya çok düşüktür.

Microsoft’a Bağımlılık Neden Bir Sorun?

1. Yüksek Maliyetler:
Federal Şansölyelik, Microsoft ile çalışmanın maliyetleri artırdığını kabul ediyor:
"Microsoft’a olan bağımlılık, fiyatlar konusunda şirketin güçlü bir pazarlık pozisyonuna sahip olmasına yol açıyor."

2. Güvenlik Endişeleri:
Açık kaynak savunucusu ve e-Devlet Profesörü Matthias Stürmer, açık kaynaklı yazılımların güvenlik açısından daha avantajlı olduğunu belirtiyor:
"Açık kaynaklı sistemlerde herkes kaynak kodunu inceleyebilir, böylece güvenlik açıkları daha hızlı tespit edilir."

Microsoft’un sunduğu bulut tabanlı çözümler (Azure gibi) ise veri güvenliği açısından endişe yaratıyor. Çünkü bu tür sistemlerde İsviçre’nin hassas verileri, dolaylı olarak ABD hükümetinin erişimine açık hale gelebiliyor.

3. Teknolojik Esneklik Kaybı:
Microsoft’un sistemlerine sıkı sıkıya bağlı kalmak, federal yönetimin diğer teknolojik çözümleri esnek bir şekilde kullanmasını zorlaştırıyor.

Peki Neden Hâlâ Microsoft?

Federal Şansölyelik bu soruya şu yanıtı veriyor:
"Microsoft, fiilen küresel bir standarttır."

Bunun birkaç temel nedeni var:

• Alışkanlık: Çalışanlar Microsoft ürünlerine alışkın olduğu için eğitim ihtiyacı doğmadan verimli çalışabiliyorlar.
• Teknik Uyumluluk: Mevcut sistemler ve uygulamalar Microsoft ile entegre çalışıyor. Alternatiflere geçiş teknik açıdan karmaşık olabilir.
• Riskten Kaçınma: Matthias Stürmer’e göre karar vericiler için en güvenli seçenek, herkesin kullandığı Microsoft’u tercih etmektir:
  "Kimse Microsoft satın aldığı için işten çıkarılmaz. Ancak yenilikçi bir çözüm dener ve başarısız olursanız, kariyeriniz riske girebilir."

Alternatifler Gerçekten Yok mu?

Açık kaynak dünyasında birçok güçlü alternatif mevcut:

• LibreOffice veya OnlyOffice gibi ofis yazılımları
• Nextcloud gibi veri paylaşım ve bulut çözümleri
• Linux tabanlı işletim sistemleri

Ancak Federal Şansölyelik, mevcut IT altyapısını değiştirmeyi "yüksek riskli bir girişim" olarak değerlendiriyor. Ayrıca, bu dönüşümün maliyeti, mevcut Microsoft lisans ücretlerinin kat kat üzerinde olabilir.

Vergi Mükellefleri Bu Bedeli Ödüyor

Sonuç olarak, yüksek lisans maliyetleri ve potansiyel veri güvenliği riskleri dolayısıyla bu kararın bedelini İsviçre vergi mükellefleri ödüyor. Hem maliyet hem de güvenlik açısından daha sürdürülebilir bir çözüm arayışı, artık daha fazla gündeme gelmeye başladı.

Federal Şansölyelik şu anda bazı alanlarda açık kaynaklı yazılım kullanımı olasılıklarını değerlendiriyor. Ancak kapsamlı bir değişim için siyasi irade ve stratejik planlama gerekiyor.