
Ancak denetim kurulu, uygulamaların verimsiz olduğunu ve belirgin kuralların hâlâ eksik kaldığını vurguladı.
Sanal dünyada ajanlar iş başında
Terör şüphelileri giderek daha fazla şifreli mesajlaşma uygulamalarında ve kapalı gruplarda iletişim kuruyor. NDB’nin kullanmak istediği sanal ajanlar, sahte kimliklerle bu çevrelere sızarak önemli kişilerin güvenini kazanmaya çalışıyor. Amaç, hassas bilgilere erişmek.
AB-ND’nin yayımladığı denetim raporuna göre, bu ajanların faaliyetleri ilke olarak yasal. Kurul, dijital ortamda faaliyet yürüten ajanlara, fiziksel dünyadaki gizli ajanlarla aynı kuralların uygulanabileceğini belirtti.
Yasa eleştiriliyor: "Yetmez"
Ancak bazı hukukçular bu yoruma katılmıyor. Dijital Toplum Derneği’nden avukat Viktor Györffy, mevcut yasanın yetersiz olduğunu savunarak, sanal ajanların kullanımının açıkça ve özel olarak yasal çerçeveye alınması gerektiğini dile getirdi. Györffy’ye göre, dijital ortamda kandırmak daha kolay ve teknolojiyle çok daha geniş çaplı faaliyet yürütmek mümkün.
Kurallar eksik, uygulama yavaş
AB-ND, mevcut yasa yeterli olsa da, uygulama sürecinde ciddi eksikler olduğunu belirtti. Ajan görevlendirmeleri için bilgi toplama şartlarının yüksek tutulduğunu ifade eden kurul, buna karşın sahada hangi taktiklerin kabul edilebilir olduğunun net biçimde tanımlanmadığını kaydetti. Kurul ayrıca, ilgili birimin yıllardır etkili biçimde organize edilemediğini, yetki devriyle birlikte konuların sürekli başa sarıldığını ve zaman kaybedildiğini belirtti.
NDB suskun
Rapor, sanal ajanların halihazırda kullanılmış olabileceğine işaret etse de, NDB bu konuda kamuoyuna açıklama yapmıyor. İstihbarat servisi, yalnızca üst yönetim, Bakanlar Kurulu ve ilgili denetim kurumlarına bilgi verdiğini bildirdi.
İsviçre gizli servisine sanal ajan kullanımı konusunda yasal onay çıksa da, eksik kurallar ve yavaş işleyen yapılar NDB’nin etkinliğini gölgeliyor. Gözlemciler, dijital ortamda yürütülen faaliyetlerin doğası gereği daha şeffaf bir düzenlemeye ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.