İsviçre Hükümeti tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan açıklama Avrupa Birliği ülkelerinde şok etkisi yarattı. Tam yedi yıldır ikili ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla Avrupa Birliği ile sürdürülen müzakerelere son verildiği açıklandı.
İsviçre hükümeti AB ile sürdürülen müzakerelere son verildiğini duyurdu

İsviçre Federal Konsey Başkanı Guy Parmelin bir açıklama yaparak, uzun süredir devam eden müzakerelerin sonlandırmaya karar verildiğini, kararın alınmasında yerel isteklerin ve istişarelerin etkili olduğunu aktardı. Alınan karara tepki gösteren Avrupa Komisyonu, uzun yıllardır süren ve önemli yol alınan müzakerelerin bu şekilde sona ermesinden dolayı üzgünüz ifadesini kullanıldı.
Gelelim müzakerelerin içeriğine. Aslında son yedi yıl içinde müzakere edilen konular İsviçre için büyük önem taşımaktaydı. Çünkü İsviçre, Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere`den sonra AB’nin dördüncü en büyük ticaret ortağı konumunda bulunuyor. 2014 yılında başlayan müzakerelerde İsviçre`nin Avrupa Birliği pazarındaki etkisini ve erişimini artıracak AB-İsviçre Kurumsal Çerçeve Anlaşması’nın taslağı üzerinde müzakereler tam yedi boyunca devam etti. Kasım 2018`de hazırlanan taslak üzerinde süren görüşmeler nedeniyle heyetler arasında sık sık toplantılar gerçekleştirilmekteydi. Son gelinen noktada İsviçre Hükümeti Avrupa Birliğiyle yapılmak istenilen anlaşmanın temelde aynı yönde olmadığını ve imza için istenilen şartları sağlamadığına karar vererek, müzakereleri sonlandırma kararı verdi.
Taraflar hangi konularda anlaşamadı?
Uzun süren müzakerelerin sona ermesinin en büyük nedeni olarak üç ayrı madde üzerinde duruluyor. Seyahat, vize ve devlet yardımları. 2014 yılından itibaren 4 yıl boyunca devam eden müzakerelerde AB ile İsviçre arasında vizesiz seyahat, endüstriyel standartların karşılıklı olarak tanınması, tıbbi cihazlar, havacılık ve kara taşımacılığı ve tarım ürünleri gibi önemli konular taslak metnin içine alınmıştı.
Ancak İsviçre, Avrupa Birliği vatandaşı ülkelerinden gelen kişilere daimi ikamet, iş arayanlar ve öğrenciler gibi istihdam edilmemiş kişilere sağlanmak istenilen sosyal güvenliğe erişim gibi önemli başlıkları anlaşmaya dahil etmek istemedi. Avrupa Komisyonun da İsviçre`den ticari konularda önemli beklentisi bulunmaktaydı. AB hukuku dahilinde yeni bir mevzuatın hazırlanıp, tek pazar içinde eşit koşullarla ticari faaliyetlerin sürdürülmesini isteyen komisyonun bu isteği de müzakerelerin sona ermesiyle karşılık bulmadı.
Şimdi ne olacak?
Avrupa Birliği ve İsviçre arasında siyasi ve ekonomik alanda önemli bir işbirliği bulunuyor. An itibariyle İsviçre’de yaklaşık 1,5 milyon AB vatandaşının, buna karşılık Avrupa Birliğinde yaklaşık 400 bin İsviçre vatandaşının yaşadığı belirtiliyor. Neredeyse et ve tırnak şeklinde ilerleyen ilişkiler kapsamında, AB ülkelerinden günlük 350 bin sınır ötesi işçisinin İsviçre`ye çalışmak için geldiği biliniyor. Uzmanlar İsviçre`nin müzakere masasından ayrılmasından dolayı büyük çapta süren işbirliği ve ekonomik faaliyetlerin sekteye uğrayabileceğini, özellikle sınır bölgelerinde ekonomik sıkıntıları ortaya çıkarabileceği aktarıyorlar. Tüm bunların yanısıra İsviçre`nin en büyük ithalat ve ihracat partneri olan Avrupa Birliği ile olan ekonomik ilişkilerin bozulmasının, ülkeyi beklenmeyen bir krize itebileceği de söyleniyor.
Avrupa Birliği politikacıları yakın bir zamanda İsviçre`nin geri dönüp müzakere masasına oturacağını ümid ettiklerini açıklarken, İsviçre tarafı AB ile süren görüşmelerin bundan sonraki süreçte siyasi diyalog şeklinde devam etmesini istiyorlar.
Benzer Haberler
En Çok Okunanlar
