Haber Arama
Haber Yada Kategori Arayın...
PUSULA SWISS
4 OCAK 2024
Zürih Üniversitesi, dünyanın dört bir yanından insan dışkısı topluyor
Zürih'te şu anda 2500 dışkı örneği dondurulmuş durumda, dünya genelinden on binlercesi daha saklanacak. İnsan bağırsak bakterileri için böyle bir "son depolama yeri" için şimdi büyük bir tresor inşa ediliyor.

Zürih Üniversitesi'nden medikal mikrobiyolog Adrian Egli Alman Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada "Bağırsaklardaki biyo çeşitliliği kaybettiğimizi fark ettik," diyor. Egli, Lausanne Üniversitesi'nden Pascale Vonaesch ve ETH Zürih Üniversitesi'nden Nicholas Bokulich ile birlikte "Microbiota Vault" pilot projesinin bir parçası olarak çalışıyor.

Projektin amacı, mümkün olduğunca fazla bağırsak bakterisini korumak - Spitzbergen'deki Tohum Tresoru'na benzer şekilde, birçok farklı yiyecek bitkisinin tohumlarının saklandığı yer. Vücudumuzda ve üzerinde yaşayan trilyonlarca mikroorganizma - yani mikrobiyom - insan sağlığının sürdürülmesi için hayati öneme sahip. Bu mikroorganizmalar, batılı yaşam tarzının artan yaygınlığı, kentleşme ve çevresel değişikliklerle tehdit altında.

Bu yüzden Egli'nin Zürih Üniversitesi'ndeki laboratuvarında -80 derecede şu ana kadar yaklaşık 2500 dışkı örneği dondurulmuş, bunların arasında Etiyopya, Laos, Porto Riko ve İsviçre'den örnekler de var. Ancak Egli'nin derin dondurucuları yakında dolacak.

Sürekli soğuk zincir önemli
Egli'nin planladığı gibi dünya genelinden on binlerce dışkı örneğinin Zürih'e uçurulup burada dondurulabilmesi için, son depolama için bir tresor inşa edilmesi gerekiyor.

Ancak dışkı örneklerini saklamak kolay değil: Bakterilerin onlarca yıl hayatta kalabilmesi için özel bir çözeltide saklanmaları gerekiyor, diyor Egli. Ayrıca taşıma da bazı zorluklar doğuruyor: Bakteri çeşitliliğini korumak için örneklerin saatler içinde dondurulması gerekiyor. Örneğin, sıvı azotla ani dondurma yapılıyor. İsviçre'ye ihracat için sürekli bir soğuk zincir ve birçok belge gerekiyor.

Neden dışkı donduruluyor

Egli, dışkının neden saklandığını, bağırsaklardaki biyoçeşitlilik kaybıyla açıklıyor. Yani, kurtarılabilir ne varsa kurtarmak isteniyor. Venezuela kökenli ve ABD'de araştırma yapan mikrobiyolog Maria Gloria Dominguez-Bello, yıllardır bir bağırsak bakterisi tresoru için çabalıyor. O, insanlardaki bakteri çeşitliliğinin yaşam alanlarına ve yaşam koşullarına göre ne kadar farklılık gösterdiğini, Amazon bölgesinden alınan örneklerle ilk fark edenlerden biri.

Egli: "Amazon'da batılı nüfusa kıyasla çok daha fazla çeşitlilik var. Bunun nedeni stres, antibiyotikler ve beslenme ile ilgili."

Bir insanda 300 ila 500 farklı bakteri türü bulunuyor.

Zürih'teki Gloriastrasse'deki laboratuvarda Adrian Egli'nin ekibi beyaz önlükler içinde çeşitli steril aletlerle çalışıyor. Masada, içindeki maddeyle küçük saydam cam tabaklar olan Petri kapları var.

Şu an bağırsak florası araştırmaları henüz emekleme aşamasında. "Belki de mikrobiyom hakkındaki bilgilerden, obezite, diyabet, romatizmal hastalıklar veya kronik bağırsak iltihabı gibi durumları olumlu yönde etkileyebilecek terapiler geliştirilebilir," diyor Egli. Mikrobiyoma ayrıca mantarlar ve virüsler de dahil, ancak özellikle bakteriler önemli çünkü birçok önemli metabolik özelliklere sahipler.

Birçok bağırsak bakterisi henüz izole edilmedi

Yeni makineler ve yöntemler sayesinde, bağırsak bakterilerini genetik olarak araştırmak artık mümkün ve uygun maliyetli. "Her hafta yeni keşifler var," diyor Egli. "Ve bakteri analizinden tüm insanlık faydalanabilir." Mikrobiyomun örneğin kanser ve otoimmün hastalıklarla bağlantısı var.

Özellikle, sindirim sisteminde, hava almayan, yani anaerobik bakteriler olarak adlandırılan çok sayıda bakteri yaşar. Bunlar henüz çok az incelenmiş, diye açıklıyor Egli. "Bağırsakta, izole edebildiğimiz ve tanıdığımızlardan 1000 kat daha fazla hava almayan bakteri var."
 

Bu Kategoriye Ait haberler
Pusula Swiss 2024. Tüm Hakları Saklıdır