Eat.ch yöneticisi Dominic Millioud, Salz & Pfeffer adlı gastronomi dergisine verdiği demeçte, verilen yemek siparişlerinin hızla arttığını; 2016'da İsviçre restoran kuryelerinin yaklaşık 1 Milyar Frank kazandığını, şimdi ise bu kazancın 1,3 Milyar Frank´a çıktığını belirtti.
Büyüyen pastanın bir parçasını da Uber kapmak istiyor. Yarım yıl önce Cenevre'de yemek siparişleri faaliyetine başlayan Uber, şimdi Almanca konuşulan İsviçre'ye de geliyor. SonntagsZeitung´un haberine göre, Uber bu haftalarda Zürih´te faaliyete geçecek.
Uber, Cenevre´de 200´den fazla restoran ile birlikte çalırken, bir Kurye tarafından 30 dakika içinde teslimi gerçekleşsen yemeğin teslimat ücreti 5 Frank. Yiyecek devriminin çoktan başladığını söyleyen gastronomi uzmanı Leo Egloff, yemek yeme alışkanlıklarının tamamen değiştiğine, her şeyin daha hızlı ve kolay olması gerektiğine değinirken, kurye servislerinin de sunduğunun tam olarak bu olduğunu vurguluyor.
Her zevke göre yemeğin sipariş verilebilmesinin yeme alışkanlıklarımızı şekillendirdiğini belirten Egloff, birçok insanın yemek yapma gereği duymadığına dikkat çekiyor. İsviçrelilerin gittikçe daha az yemek pişirdiğini vurgulayan Egloff, gelecekte sadece hafta sonları yemek pişirmeye zaman harcanacağını ve insanların pişirme eylemini çok özel bir şey olarak göreceğini söylüyor.
Egloff'un söylediklerini araştırmalar da doğruluyor; Federal Konsey tarafından yapılan bir araştırmaya göre, İsviçre halkının yaklaşık yüzde 20'sinin akşamları sıcak yemeği yok. Gastrosuisse tarafından yapılan bir ankete göre, katılımcıların yüzde 16'sından fazlası geçen ay en az bir kez eve yemek siparişi verdiğini belirtiyor.
Gastronomi uzmanı Egloff, eve yemek siparişinin patlamasını değişen iş ve eğlence davranışlarıyla açıklıyor: Birçok insanın iş yerinde baskı altında olduğunu ve uzun öğle yemeği molaları için vakti olmadığını değinen Egloff, bu insanların akşamları mutfakta yemek yapmakla uğraşmaktansa 40 dakika daha hobilerine vakit ayırmayı tercih ettiklerini söylüyor.
Bir kısmının da yemek pişirmek için fazla tembel olduğunu ya da yemek yapmasını bilmediğini söyleyen Egloff, özellikle de ebeveynlerin yemek pişirme sanatını öğretmediği 18 ila 30 yaş arasındaki genç insanlar için yemek yapmanın çok zahmetli ve zor bir eylem olduğuna dikkat çekiyor.
Oysa günümüzde yemek hiç olmadığı kadar büyük bir önem taşıyor. Sosyal medyanın, yemek blogları ve yaratıcı yemek pişirme ipuçları ile dolup taştığını söyleyen Egloff, bunların güzel yan sahneler olduğunu, ancak gerçekçi olmadığını söylerken, zor bir calışma gününün ardından kimsenin avokado soslu karides yapmak istemeyeceğine değiniyor.
20 Minuten gazetesinin yaptığı bir sokak anketinde, eve yemek sipariş verme nedenleri arasında en sık belirtilen sebeplerin başında zirveyi tembellik alıyor. Eve yemek siparişinde ağırlıklı olarak İtalya, Portekiz, Afrika, Hindistan veya Asya restoranları yer alıyor. Birçoğunun güçlü bir girişimci ruhunun olduğunu söyleyen Egloff, bu insanların çalışkan, kararlı ve başarılı olmaya hevesli olduklarını vurguluyor.
Yabancı restoranların tercih edildiği eve servis platformuna, gittikçe daha az rağbet gören İsviçre mutfağının da mutlaka açılması gerektiğine değinen Egloff, eve yemek siparişinin İsviçre Mutfağı için büyük bir şans olacağını belirtiyor.