Turgut

İsviçre'de çevre koruma ve halk sağlığı adına birçok yeni adım atılırken, son dönemde alınan bir karar hem şaşırtıcı hem de düşündürücü: Son derece toksik bir pestisit olan Deltamethrin için yasal bir sınır değeri belirlenmemesi kararı. Peki, bu karar gerçekten kimleri koruyor? İnsanları mı, yoksa ticari çıkarları mı?

İnsan sağlığı ve doğanın korunması mı, yoksa ekonomik çıkarlar mı? 

Özgür

Yoğun geçen bir haftanın ardından hafta sonları, dinlenmek, rahatlamak ve kendimize vakit ayırmak için harika bir fırsattır. Ancak, birçok kişi için tatilin sonu yaklaştıkça "Pazartesi sendromu" kaçınılmaz hale gelir. 

Hafta sonunun tadını çıkarın, Pazartesi sendromunu unutun!

Hülya

Linkedin profesyoneller için bir sosyal medya platformudur ve çok güçlüdür. 

Kişisel markanızla LinkedIn'in gücünü ortaya çıkarın

RAV, 18-40 yaşları arasında, İsviçre’nin İtalyanca ve Fransızca konuşulan bölgelerinden iş arayan kişileri Berline’e Almanca öğrenmeye gönderecek. Bu kapsamda 180 kişi yurt dışında üç aylık dil kursuna gidebilecek. Seco sözcüsü Fabian Maienfisch, programın üst düzey eğitimli belli bir kitleye hitap ettiğini belirtti. Dil konusunda ön bilginin de şart koşulduğu programın maliyeti kişi başına 5900 Frank olup, bunun 1600 Frank’ı kişinin kendisi tarafından karşılanacak. Maienfisch’e göre bu yatırımı yapmaya değecek: ‘’Katılımcılar kaldıkları ailelerin yanında veya okulda, edindikleri bilgileri derhal uygulayabilecek.’’

İsviçre’nin mevcut işsizlik oranı son derece düşük (2019 Ocak ayında %2,8’di). Bölgesel iş ve işçi bulma kurumlarında (RAV) ocak ayının sonunda toplam 123.962 işsiz kayıtlıydı.

İş ve işçi bulma kurumlarının sunduğu kurslar kapsamında Tessin ve Romandie’deki işsizler üç ay içerisinde Berlin’de Almanca öğrenecek.

RAV, İşsizleri Berlin’e Gönderiyor

<p>Bu revizyon, artan arsa ve inşaat maliyetlerine uyum sağlamak amacıyla gerçekleştirildi. Özellikle dağlık bölgelerdeki kar amacı gütmeyen konut projelerine yönelik daha iyi destek mekanizmaları ön plana çıkıyor.</p><h3>Dağlık Bölgelerde Artan İnşaat Maliyetlerine Özel Destek</h3><p>Yeni düzenlemeler, dağlık bölgelerde karşılaşılan zorlukları dikkate alıyor. Özellikle bu bölgelerde inşaat ve malzeme taşıma maliyetleri, düz alanlara kıyasla çok daha yüksek. Bu nedenle yönetmelikte yapılan değişiklikle, yüksek maliyetli dağ projeleri için daha esnek destek koşulları getirildi. Bu sayede, kar amacı gütmeyen konut projeleri daha sürdürülebilir hale gelecek.</p><h3>Artan Maliyetler: Maliyet Sınırları Yükseliyor</h3><p>Yönetmelik, Konut Destek Yasası (WFG) çerçevesinde konut üretimi, yenilenmesi ve satın alınmasına yönelik maliyet sınırlarını belirliyor. Bu sınırlar, uygun fiyatlı konutların korunmasını ve artırılmasını amaçlıyor.</p><ul><li>Kira Konutları: Arsa ve inşaat maliyetlerindeki artışlara paralel olarak, kira konutları için belirlenen maliyet sınırları ortalama %5,3 oranında artırıldı.</li><li>Mülkiyet Konutları: Daire veya ev türüne bağlı olarak, mülkiyet konutları için bu artış %4,0 ila %6,7 arasında değişiyor.</li></ul><p>Bu değişiklikler, İsviçre'nin tüm bölgelerini etkiliyor.</p><h3>Konut Desteği Nasıl Sağlanıyor?</h3><p>WFG kapsamında sağlanan destekler, dolaylı teşvikler şeklinde sunuluyor:</p><ul><li>Teminatlar: Kar amacı gütmeyen konut sağlayıcıları için Emisyon Merkezi’ne yönelik devlet garantileri veriliyor.</li><li>Geri Teminatlar: Konut kooperatiflerinin hipotek kredileri için ek güvence sağlanıyor.</li><li>Fon Desteği: Kar amacı gütmeyen konut projeleri, “Fon de Roulement” adı verilen fondan düşük faizli krediler alabiliyor. Bu fon, Wohnen Schweiz ve Wohnbaugenossenschaften Schweiz gibi iki ulusal çatı örgütü tarafından yönetiliyor.</li></ul><h3>Tüm Taraflardan Onay</h3><p>Yönetmelik değişiklikleri, kantonlar ve konut sektöründeki çatı kuruluşlara danışılarak hazırlandı. Yapılan değerlendirmeler sonucunda tüm taraflar revizyona onay verdi.</p>

İsviçre'de konut destek politikalarında önemli bir değişiklik kapıda. 1 Şubat 2025 itibarıyla Federal Konut Dairesi (BWO) tarafından belirlenen maliyet sınırları ve kredi tutarlarını düzenleyen yönetmelikte yapılan değişiklikler yürürlüğe girecek. 

İsviçre’de konut destekleri güçleniyor: Dağlık bölgelere öncelik verilecek

1 Şubat 2025 itibarıyla Federal Konut Dairesi (BWO) tarafından belirlenen maliyet sınırları ve kredi tutarlarındaki değişiklikler, İsviçre'de konut destek politikalarında önemli bir dönüm noktası olacak. Bu değişiklikler ile birlikte yeni düzenlemelerin getirilmesi ve daha fazla ev sahibi olmak isteyenlere destek verilmesi planlanıyor.

İsviçre Konut Destek Politikalarında Önemli Değişiklikler: Yeni Yönetmelikler 2025'te Yürürlüğe Girecek

<h3>Deltamethrin Nedir ve Neden Tehlikeli?</h3><ul><li>Deltamethrin, tarımda yaygın olarak kullanılan bir insektisittir (böcek ilacı).</li><li>Suda yaşayan canlılar için son derece toksiktir.</li><li>Bir damlası bile küçük bir akarsuyu zehirleyebilir.</li></ul><p>Şafhauzen Kantonu Kimya Uzmanı Kurt Seiler, bu konuda çarpıcı bir uyarıda bulunuyor:<br>"Deltamethrin içeren bir damla bile bir dereyi tamamen zehirleyebilir."</p><p>Bu tür kimyasallar için belirlenen sınır değerler, suların ve ekosistemlerin korunması açısından hayati önem taşır. Ancak İsviçre'de Deltamethrin için şu ana kadar herhangi bir yasal sınır değeri belirlenmedi.</p><h3>Tarım Sektörünün Baskısı: Çiftçiler Neden Karşı Çıkıyor?</h3><p>Aslında, Federal Çevre Dairesi (BAFU), 11 pestisit için yeni sınır değerleri belirlemek istiyordu. Ancak yapılan araştırmalara göre, İsviçre Çiftçiler Birliği (SBV) bu süreçte etkin bir rol oynadı. Çiftçiler, özellikle Deltamethrin’in tarımda çok önemli olduğunu savunarak bu pestisit için sınır değeri belirlenmesine karşı çıktı.</p><p>SBV Bitki Koruma Bölümü Başkanı David Brugger durumu şöyle açıklıyor:<br>"Deltamethrin olmadan birçok ürünü koruyamayız. Bu kimyasal olmazsa üretim açısından elimizde hiçbir şey kalmaz."</p><p>Tarım sektörüne göre, Deltamethrin’in yasaklanması veya sınırlandırılması, verim kaybına ve maliyet artışlarına yol açabilir.</p><h3>Çevre Uzmanları Tepkili: “Bu, Yasalara Aykırı”</h3><p>Çevre hukuku uzmanı Hans Maurer, bu kararı açık bir şekilde eleştiriyor:<br>"Tehlikeli pestisitler için sınır değeri belirlememek, İsviçre’nin su koruma yasalarına aykırıdır. Bu durum, çevreyi koruma yükümlülüğünün ihlalidir."</p><p>Maurer’e göre, Deltamethrin ve benzeri maddeler için yasal düzenlemeler olmaması, su kaynaklarının korunmasını tehlikeye atıyor.</p><h3>Kendi Raporlarında Bile Çelişki</h3><p>İlginç olan şu ki, Federal Çevre Bakanlığı'nın kendi raporunda da şu ifadeye yer veriliyor:<br>"Deltamethrin gibi dört pestisit için sınır değer belirlenmemesi, su koruma yasası kapsamında gereken çevresel korumayı sağlamamaktadır."</p><p>Bu durum, bakanlığın bile kararın çevresel riskler taşıdığını kabul ettiğini gösteriyor. Ancak yine de Çiftçiler Birliği'nin tavsiyesine uyularak karar alındı.</p><h3>Bir Siyasi Tartışma Daha: Ekonomi mi, Çevre mi?</h3><p>Bu karar, tarım sektörü ile çevre koruma politikaları arasındaki dengeyi sorgulayan yeni bir tartışma başlattı. Tarım sektörü, ekonomik kaygılarla çevresel düzenlemelere karşı çıkarken, çevre örgütleri ve uzmanlar ise ekosistemlerin uzun vadeli korunması gerektiğini savunuyor.</p><h3>Sonraki Adımlar Ne Olacak?</h3><p>Bu tartışmalı kararın, 2025 yazında Federal Konsey (Bundesrat) tarafından yeniden gözden geçirilmesi bekleniyor.</p><ul><li>Çevre örgütleri ve bazı siyasi partiler, kararın geri alınması için baskı yapıyor.</li><li>Çiftçiler ise pestisit kullanımının sınırlandırılmasının tarımsal üretimi tehdit edeceğini savunuyor.</li></ul><p>Bu süreç, İsviçre'nin çevre politikaları ve sürdürülebilir tarım konularında nasıl bir yol izleyeceğinin de önemli bir göstergesi olacak.</p>

Federal Çevre Bakanı Albert Rösti'nin liderliğindeki bakanlık, son derece zehirli bir pestisit olan Deltamethrin için yasal bir sınır değeri belirlememe kararı aldı. Bu karar, özellikle tarım sektörü ve çevre koruma kuruluşları arasında yoğun bir tartışma başlattı.

İsviçre'de çevre koruma tartışmalarına neden olan önemli bir karar alındı

İsviçre'de Federal Çevre Bakanı Albert Rösti'nin liderliğinde alınan karar, son derece zehirli bir pestisit olan Deltamethrin için yasal bir sınır değeri belirlememe yönünde oldu. Bu karar, tarım sektörü ve çevre koruma kuruluşları arasında yoğun tartışmalara neden oldu.

İsviçre'de Deltamethrin İçin Yasal Sınır Değeri Belirlenmedi: Çevre Koruma Tartışmaları Alevlendi

<p>Ancak bu durum, açık kaynaklı (open-source) alternatiflerin neden göz ardı edildiği ve Microsoft’a olan bağımlılığın neden devam ettiği sorularını gündeme getirdi.</p><h3>Microsoft Bağımlılığı: Zorunluluk mu, Alışkanlık mı?</h3><p>Federal Binalar ve Lojistik Dairesi (BBL), Microsoft ile yapılan anlaşmanın gerekçesini şu şekilde açıklıyor:<br>"Bu hizmetlerin Microsoft’tan satın alınması halen zorunlu bir ihtiyaçtır."</p><p>Bu açıklama, aslında yıllardır devam eden bir bağımlılığın da itirafı niteliğinde. Federal Yönetim 2023 yılında yayımladığı bir bildiride şu ifadeye yer vermişti:<br>"Federal yönetim, fiilen Microsoft’un Office ürünlerine bağımlıdır."</p><h3>Açık Kaynak (Open Source) Nedir?</h3><p>Açık kaynak yazılım, kaynak kodunun herkes tarafından görüntülenebilir, değiştirilebilir ve geliştirilebilir olduğu yazılımlardır. Bu sistemler:</p><ul><li>Daha şeffaf bir yapıya sahiptir.</li><li>Güvenlik açıkları daha hızlı tespit edilip düzeltilebilir.</li><li>Genellikle lisans maliyeti yoktur veya çok düşüktür.</li></ul><h3>Microsoft’a Bağımlılık Neden Bir Sorun?</h3><p><strong>1. Yüksek Maliyetler:</strong><br>Federal Şansölyelik, Microsoft ile çalışmanın maliyetleri artırdığını kabul ediyor:<br>"Microsoft’a olan bağımlılık, fiyatlar konusunda şirketin güçlü bir pazarlık pozisyonuna sahip olmasına yol açıyor."</p><p><strong>2. Güvenlik Endişeleri:</strong><br>Açık kaynak savunucusu ve e-Devlet Profesörü Matthias Stürmer, açık kaynaklı yazılımların güvenlik açısından daha avantajlı olduğunu belirtiyor:<br>"Açık kaynaklı sistemlerde herkes kaynak kodunu inceleyebilir, böylece güvenlik açıkları daha hızlı tespit edilir."</p><p>Microsoft’un sunduğu bulut tabanlı çözümler (Azure gibi) ise veri güvenliği açısından endişe yaratıyor. Çünkü bu tür sistemlerde İsviçre’nin hassas verileri, dolaylı olarak ABD hükümetinin erişimine açık hale gelebiliyor.</p><p><strong>3. Teknolojik Esneklik Kaybı:</strong><br>Microsoft’un sistemlerine sıkı sıkıya bağlı kalmak, federal yönetimin diğer teknolojik çözümleri esnek bir şekilde kullanmasını zorlaştırıyor.</p><h3>Peki Neden Hâlâ Microsoft?</h3><p>Federal Şansölyelik bu soruya şu yanıtı veriyor:<br>"Microsoft, fiilen küresel bir standarttır."</p><p><strong>Bunun birkaç temel nedeni var:</strong></p><ul><li>Alışkanlık: Çalışanlar Microsoft ürünlerine alışkın olduğu için eğitim ihtiyacı doğmadan verimli çalışabiliyorlar.</li><li>Teknik Uyumluluk: Mevcut sistemler ve uygulamalar Microsoft ile entegre çalışıyor. Alternatiflere geçiş teknik açıdan karmaşık olabilir.</li><li>Riskten Kaçınma: Matthias Stürmer’e göre karar vericiler için en güvenli seçenek, herkesin kullandığı Microsoft’u tercih etmektir:<br>"Kimse Microsoft satın aldığı için işten çıkarılmaz. Ancak yenilikçi bir çözüm dener ve başarısız olursanız, kariyeriniz riske girebilir."</li></ul><h3>Alternatifler Gerçekten Yok mu?</h3><p>Açık kaynak dünyasında birçok güçlü alternatif mevcut:</p><ul><li>LibreOffice veya OnlyOffice gibi ofis yazılımları</li><li>Nextcloud gibi veri paylaşım ve bulut çözümleri</li><li>Linux tabanlı işletim sistemleri</li></ul><p>Ancak Federal Şansölyelik, mevcut IT altyapısını değiştirmeyi "yüksek riskli bir girişim" olarak değerlendiriyor. Ayrıca, bu dönüşümün maliyeti, mevcut Microsoft lisans ücretlerinin kat kat üzerinde olabilir.</p><h3>Vergi Mükellefleri Bu Bedeli Ödüyor</h3><p>Sonuç olarak, yüksek lisans maliyetleri ve potansiyel veri güvenliği riskleri dolayısıyla bu kararın bedelini İsviçre vergi mükellefleri ödüyor. Hem maliyet hem de güvenlik açısından daha sürdürülebilir bir çözüm arayışı, artık daha fazla gündeme gelmeye başladı.</p><p>Federal Şansölyelik şu anda bazı alanlarda açık kaynaklı yazılım kullanımı olasılıklarını değerlendiriyor. Ancak kapsamlı bir değişim için siyasi irade ve stratejik planlama gerekiyor.</p>

İsviçre Federal Yönetimi, Microsoft’un ürünlerine olan bağımlılığını sürdürerek 2024 yılı sonunda şirkete 140 milyon İsviçre frangı ödedi. Bu devasa bütçeyle, önümüzdeki iki yıl boyunca MS Office 365 kullanım hakkı satın alındı.

İsviçre Federal Yönetimi Microsoft ürünlerine 140 milyon frank ödedi

İsviçre Federal Yönetimi, 2024 yılı sonunda Microsoft’a 140 milyon İsviçre frangı ödeyerek MS Office 365 kullanım hakkı satın aldı. Bu devasa bütçeyle şirkete olan bağımlılığını sürdürmeye devam edecek.

İsviçre Federal Yönetimi Microsoft’a 140 Milyon İsviçre Frangı Ödedi: MS Office 365 Kullanım Hakkı Satın Alındı

<h3>Juso'nun Miras Vergisi İnisiyatifi Nedir?</h3><p>Juso (Jungsozialist*innen Schweiz – İsviçre Genç Sosyalistler Partisi) tarafından önerilen bu inisiyatif, 3 milyon İsviçre frangını aşan miraslara %50 oranında vergi uygulanmasını öngörüyor.</p><ul><li>Kimleri kapsıyor? İnisiyatif, yalnızca büyük servetleri hedef alıyor. Küçük ve orta ölçekli miraslar etkilenmiyor.</li><li>Amaç: Gelir eşitsizliğini azaltmak ve büyük servetlerin toplumun geri kalanına daha adil bir şekilde dağılmasını sağlamak.</li><li>Kullanım Alanı: Elde edilecek gelir, özellikle emeklilik sisteminin güçlendirilmesi ve sosyal güvenlik harcamaları için kullanılacak.</li></ul><p>Juso, bu verginin sadece en zengin kesimi etkilediğini ve sosyal adaletin sağlanması adına gerekli olduğunu savunuyor.</p><h3>Kantonlarda Endişe: Zenginler İsviçre’yi Terk Ediyor mu?</h3><p>Nidwalden Kantonu, potansiyel gelir kayıpları nedeniyle alarmda.</p><ul><li>Yaklaşık 100 süper zengin bireyin bu vergiden etkilenmesi bekleniyor.</li><li>Eğer bu kişiler kantondan taşınırsa, varlık vergisi gelirlerinde %60, gelir vergisi gelirlerinde %13 düşüş yaşanabilir.</li><li>Hatta bazı bölgelerde vergi oranlarının iki katına çıkabileceği tahmin ediliyor.</li></ul><p>Cenevre gibi büyük kantonlar da benzer endişeleri paylaşıyor. Mali Direktör Nathalie Fontanet, birçok zengin yabancının, olası miras vergisi nedeniyle İsviçre’ye taşınmaktan vazgeçtiğini belirtiyor.</p><h3>PWC Anketi: Zenginler Neden İsviçre Yerine İtalya’yı Seçiyor?</h3><p>Uluslararası denetim ve danışmanlık firması PWC tarafından yapılan bir ankette:</p><ul><li>Vergi uzmanları ve danışmanların %84’ü, miras vergisi inisiyatifinin zengin yabancıları İsviçre'den uzaklaştırdığını düşünüyor.</li><li>Bu kişilerin çoğu, vergi avantajları nedeniyle İtalya gibi ülkelere taşınmayı tercih ediyor.</li><li>İtalya’da, varlıklı yabancılar yılda sabit 200.000 Euro vergi ödeyerek diğer gelir vergilerinden muaf tutulabiliyor.</li></ul><h3>Juso’nun Yanıtı: "Zengin Lobisinin Manipülasyonu"</h3><p>Juso Başkanı Mirjam Hostetmann, bu eleştirilere sert tepki göstererek şöyle diyor:<br>"Bu anketler, zengin lobisinin çıkarlarına hizmet ediyor. Amaçları, toplumun dikkatini büyük servetlerin neden olduğu sosyal eşitsizlikten uzaklaştırmak."</p><p>Hostetmann, ayrıca miras vergisinin yalnızca büyük servetleri hedef aldığını, orta sınıfın veya küçük miras sahiplerinin etkilenmeyeceğini vurguluyor.</p><h3>Ekonomistlerin Görüşü: Vergi Adaleti mi, Ekonomik Tehdit mi?</h3><p>Ekonomi Profesörü Marius Brülhart, vergi danışmanlarının bu tür girişimlere karşı olmasının, kendi finansal çıkarlarına dayanabileceğini belirtiyor. Yine de Brülhart, bu tür vergilerin bazı zenginleri İsviçre’den uzak tutabileceğini kabul ediyor:<br>"Miras vergisi, bazı süper zenginlerin İsviçre’ye taşınma kararını etkileyebilir. Ancak bu, ülkenin uzun vadeli ekonomik sağlığı üzerinde büyük bir tehdit oluşturmaz."</p><h3>Sonuç: İsviçre Hangi Yolu Seçecek?</h3><p>Miras vergisi inisiyatifi, İsviçre’de gelir eşitsizliği ve ekonomik adalet konularında önemli bir dönüm noktası olabilir.</p><ul><li>Destekleyenler, bu verginin zenginliğin daha adil dağılımına katkı sağlayacağını savunuyor.</li><li>Karşı çıkanlar ise, bunun yatırımcıları ve zengin göçmenleri ülkeden uzaklaştırarak ekonomiyi olumsuz etkileyeceği görüşünde.</li></ul><p>Bu tartışma, yalnızca vergilerle ilgili değil; aynı zamanda İsviçre'nin nasıl bir toplum olmak istediğiyle ilgili derin bir mesele.</p>

İsviçre’de siyasi gündemin en tartışmalı konularından biri haline gelen Juso’nun Miras Vergisi İnisiyatifi, ülkeye yerleşen zengin yabancıların sayısını etkileyebilir mi? Bazı kantonlar ve vergi uzmanları, bu inisiyatifin İsviçre’nin cazibesini zenginler için azalttığını savunuyor. 

"Miras Vergisi İnisiyatifi" nedeniyle zengin yabancılar İsviçre'den uzaklaşıyor mu?

İsviçre'nin Miras Vergisi İnisiyatifi, zengin yabancıların ülkeye yerleşme tercihlerini etkileyebilir. Bazı kantonlar ve vergi uzmanları, inisiyatifin zenginler için ülkenin cazibesini azaltabileceğini savunuyor.

İsviçre'nin Miras Vergisi İnisiyatifi Zengin Yabancıları Etkiler mi?

<p>Marie (adı değiştirilmiştir), üç yıldır İsviçre'de yaşayan bir bilim insanı. Aldığı mektupta, İsviçre ile AB arasındaki müzakereler gerekçe gösterilerek oturma izninin 31 Aralık 2024’te sona ereceği belirtiliyordu. Mektup resmi görünüyordu; ancak yanlış referans numarası, geçersiz QR kodu ve çeviri hataları dikkat çekti. İş yerindeki yöneticisiyle görüştüğünde mektubun sahte olduğunu öğrendi.</p><p><strong>Irkçı ve Tehdit İçeren Mesajlar</strong><br>Marie kısa süre sonra ikinci bir mektup aldı. Bu kez daha açık bir nefret söylemiyle karşılaştı: “Ülkemizi yabancılarla doldurdunuz, defolun!” gibi ifadelerle doluydu.</p><p>SEM, olayları Federal Savcılığa bildirdi ve “resmi yetki gasbı” nedeniyle soruşturma başlatıldı. Ancak failler tespit edilemediği için soruşturma Eylül 2024'te kapatıldı.</p><p>Marie ise tüm bu yaşananlara rağmen İsviçre’den ayrılmayı düşünmüyor: “Bu mektuplar rahatsız ediciydi ama burayı seviyorum, bu yüzden gitmeyeceğim.”</p><p>Bu olay, İsviçre’de göçmenlere yönelik artan nefret söylemiyle ilgili kaygıları bir kez daha gündeme getirdi.</p>

İsviçre’de göçmenleri hedef alan sahte resmi mektuplar endişe yaratıyor. En az 20 kişinin aldığı bu mektuplarda, Göç Sekreterliği (SEM) logosu kullanılarak, kişilerin oturma izinlerinin iptal edildiği bildiriliyor.

Göçmenleri hedef alan sahte tehdit mektuplarını kim gönderiyor?

İsviçre’de göçmenlerin üzerinde endişe yaratan sahte resmi mektuplar ortaya çıktı. Bu mektuplarda, Göç Sekreterliği (SEM) logosu kullanılarak oturma izinlerinin iptal edildiği belirtiliyor. En az 20 kişinin bu tür mektuplar aldığı biliniyor.

İsviçre’de Göçmenleri Hedef Alan Sahte Resmi Mektuplar Endişe Yaratıyor

9 Şubat 2025'te İsviçre halkı, sadece tek bir federal oylama için sandık başına gidecek: Çevresel Sorumluluk İnisiyatifi. Yapılan son anketler, bu inisiyatifin %61 oranında reddedilme ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor. Peki neden bu kadar önemli bir oylama gününde sadece tek bir konu gündemde?

9 Şubat`ta niçin tek bir konuda referandum yapılacak?

Long Covid, İsviçre'de maluliyet sigortası (IV) başvurularında dikkat çeken bir neden haline geldi. 2021-2023 yılları arasında yapılan yeni IV başvurularının yaklaşık %2’si Long Covid nedeniyle gerçekleşti.

İsviçre'de Long Covid nedeniyle IV başvuruları artıyor

İsviçre hükümeti, emeklilik fonlarından yapılan ödemelere ek vergi getiriyor. Yüksek gelir gruplarını hedef alan bu değişiklikle, milyonlarca franklık emeklilik birikimlerini nakit olarak çeken kişiler daha fazla vergi ödeyecekler. 

Emeklilik fonları vergilendirilecek: Zenginler daha fazla ödeyecek

İsviçre Savunma Bakanlığı (VBS), toplam 19 milyar frank değerindeki yedi büyük askeri proje nedeniyle Federal Mali Denetim Kurumu (EFK) tarafından yoğun eleştirilere maruz kaldı. 

Savunma Bakanlığı’ndan eleştirilere yanıt: "Vergi gelirleri israf edilmedi"

İsviçre devlet televizyonu SRF tarafından hazırlanan özel bir haber dosyası, Migros’un içinde bulunduğu kriz sürecini detaylı bir şekilde ele alıyor. Ülkenin en büyük perakende zincirlerinden biri olan Migros, 100. yılını kutlarken büyük bir dönüşüm ve küçülme sürecine girmiş durumda.

Migros’ta büyük dönüşüm: Satışlar, zararlar ve yeniden yapılanma

Cenevre, modern alışveriş merkezlerinden geleneksel açık hava pazarlarına kadar geniş bir alışveriş yelpazesi sunarak ziyaretçilere keyifli bir deneyim yaşatır. Şehir, lüks butikler, büyük mağazalar ve otantik pazarlarla hem turistlerin hem de yerel halkın ilgisini çeker. 

Cenevre’de Alışveriş: Merkezler, Pazarlar ve Öneriler

Gürültü kirliliği, uyku bozukluğu ve yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarına neden olabilir. Kasaba ve şehirler her geçen yıl daha gürültülü ve daha kalabalık hale gelirken, pek çok gezginin tatilde huzur ve sükunet araması şaşırtıcı değil.

Az nüfus, az gürültü: Yavaş turizm için Avrupa'nın en huzurlu bölgeleri

Online rezervasyon platformu Booking.com, 2025 Traveller Review Awards sonuçlarını açıkladı. 240 milyondan fazla kullanıcının yorumuna dayanan ödüller, 220 ülkeden üstün hizmet ve misafirperverlik sunan bölgeleri onurlandırıyor. 

İsviçre dünyanın en misafirperver destinasyonları arasında

İsviçre Federal Karayolları Ofisi (ASTRA), kayak tatili döneminde otoyollarda ve şehirlerarası ana yollarda yoğun trafik beklendiğini duyurdu. Özellikle Zürih, Bern, Basel, Luzern ve Lugano bölgelerinde ve Gotthard Tüneli güzergâhında ciddi sıkışıklık öngörülüyor.

İsviçre’de kayak tatili trafik yoğunluğu uyarısı: Otobanlarda uzun beklemeler olacak

Fransa’nın doğusunda, İsviçre sınırına komşu Evian-les-Bains ya da kısaca Evian, doğanın zarafetini, tarihi dokuyu ve dinlendirici bir atmosferi bir araya getiren eşsiz bir kasaba. Leman Gölü kıyısında yer alan bu küçük ama etkileyici kasaba, dünyaca ünlü kaplıcaları, tertemiz havası ve su kaynaklarıyla, yıllardır turistlerin gözdesi.

Fransız Alpleri’nin eteğindeki Evian

İsviçre, lüks turizm segmentine odaklanarak kendini lüks tatil destinasyonu olarak konumlandırmayı hedefliyor. Turizm uzmanı Jürg Stettler, bu stratejiyi doğru bir hamle olarak değerlendiriyor.

İsviçre turizminde lüks segment büyüyor

Antik Mısır'ın kuzey ve güneyini birleştiren 5 bin yıllık Mit Rahina kenti, turistlerin ilgisini çekiyor. Mısır'ın dünyaca ünlü Giza piramitlerine yaklaşık 17 kilometre uzaklıkta bulunan tarihi Mit Rahina kenti, antik Mısır'ın kuzey ve güneyini birleştiren ilk şehir olma özelliğini taşıyor.

Antik Mısır'ı birleştiren 5 bin yıllık tarihi kent: Mit Rahina

Kış sporları tutkunları için heyecanlı haber: İsviçre’deki ilk kayak merkezleri, bu hafta sonu kapılarını açıyor. Cuma günü Saas-Fee ve Zermatt’ta, Cumartesi günü ise Mürren-Schilthorn’da sezon başlıyor.

İsviçre’de kayak sezonu başlıyor: İlk kayak merkezleri bu hafta sonu açılıyor

İsviçre'nin kültürel başkenti olarak bilinen Basel, hem tarihi dokusu hem de modern yüzüyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Basel'e adım atar atmaz, şehrin her köşesinde sanatın, tarihin ve kozmopolit yaşamın izlerini görmek mümkün. Ren Nehri’nin ikiye böldüğü bu güzel şehir, sadece İsviçre’nin değil, Avrupa’nın da en önemli kültür merkezlerinden biri olarak dikkat çekiyor.