53 yaşındaki bir dans eğitmeni, iki sabit işte çalışıyor, düzenli olarak farklı işlerde görev alıyor ve aynı zamanda serbest meslek sahibi. Ancak tüm bu çalışmalara rağmen, emekliliğinde yeterli bir birikime sahip olamayacak. Genç yaşlarda emeklilik planlamasına fazla ilgi göstermediğini belirten eğitmen, şimdi her ay 100 İsviçre frangını 3. sütun hesabına yatırıyor ve sanatçılar için gönüllü bir emeklilik fonuna katılıyor. Ancak bu adımlar, bugüne kadar biriktirdiği sadece 30.000 İsviçre frangı ile sınırlı kalmış.
Benzer şekilde, 38 yaşındaki bir başka çalışan da üç farklı meslekte çalışıyor: teknik ressam, oyuncu ve serbest finans danışmanı. Üç farklı emeklilik fonuna sahip olan bu kişi, ayrıca 3. sütun üzerinden tasarruf yapıyor ve borsada yatırım yapıyor. Şu ana kadar emeklilik fonlarında yaklaşık 70.000 İsviçre frangı biriktirdiğini belirten çalışan, emekliliği için kendi planlarını yapmanın önemini erken fark ettiğini söylüyor.
Bugünkü emeklilik sistemi, bir kişinin yıllık gelirinin 22.000 İsviçre frangını aşması durumunda zorunlu olarak sigortalanmasını öngörüyor. Ancak bu sınır, birden fazla işte çalışan veya kısmi zamanlı çalışan birçok kişiyi kapsama almıyor. BVG reformu bu durumu düzeltmeyi amaçlıyor.
Uzmanlar, bu reformun sadece bir ilk adım olduğunu belirtiyor. Modern çalışma modelleri, bir ömür boyu yüksek oranda bir işverene bağlı kalmayı gerektiren geleneksel modelin yerini alıyor. Günümüzde insanlar, iş ve özel yaşamlarını daha iyi dengelemek istiyor; kısmi zamanlı çalışma, iş değiştirme, ara vermeler ve birden fazla işle uğraşma gibi durumlar artık daha yaygın hale geliyor.
Emeklilik çözümleri sunan uzmanlar, mevcut sistemin çok karmaşık olduğunu ve çalışanların ihtiyaçlarına yeterince yanıt vermediğini savunuyor. Bu uzmanlar, işveren ve çalışanların katkı paylarını sürdürmesi gerektiğini, ancak emeklilik birikimlerinin bireylerin kendi kontrolünde olması gerektiğini öneriyor. Bu şekilde, çalışanlar kendi emeklilik fonlarını seçebilir ve paralarının nasıl yönetildiği konusunda daha fazla bilinçlenebilirlerdi.
Ancak, mevcut sistemden yeni sisteme geçişin zor olacağı kabul ediliyor ve bu değişim "eski bir evden yeni bir eve taşınmak" olarak nitelendiriliyor. Eski sistemde kalmak isteyenler için bu mümkün olacak, ancak yeni sistemin daha iyi olacağına ve zamanla herkesin bu geçişi tercih edeceğine inanılıyor.
Bu tür bir sistem değişikliğinin ne kadar gerçekçi olduğu tartışmalı olsa da, mevcut emeklilik sisteminin geleceğin çalışma koşullarına uyum sağlayamadığı açık.