Şafhauzen Kantonu Kimya Uzmanı Kurt Seiler, bu konuda çarpıcı bir uyarıda bulunuyor:
"Deltamethrin içeren bir damla bile bir dereyi tamamen zehirleyebilir."
Bu tür kimyasallar için belirlenen sınır değerler, suların ve ekosistemlerin korunması açısından hayati önem taşır. Ancak İsviçre'de Deltamethrin için şu ana kadar herhangi bir yasal sınır değeri belirlenmedi.
Aslında, Federal Çevre Dairesi (BAFU), 11 pestisit için yeni sınır değerleri belirlemek istiyordu. Ancak yapılan araştırmalara göre, İsviçre Çiftçiler Birliği (SBV) bu süreçte etkin bir rol oynadı. Çiftçiler, özellikle Deltamethrin’in tarımda çok önemli olduğunu savunarak bu pestisit için sınır değeri belirlenmesine karşı çıktı.
SBV Bitki Koruma Bölümü Başkanı David Brugger durumu şöyle açıklıyor:
"Deltamethrin olmadan birçok ürünü koruyamayız. Bu kimyasal olmazsa üretim açısından elimizde hiçbir şey kalmaz."
Tarım sektörüne göre, Deltamethrin’in yasaklanması veya sınırlandırılması, verim kaybına ve maliyet artışlarına yol açabilir.
Çevre hukuku uzmanı Hans Maurer, bu kararı açık bir şekilde eleştiriyor:
"Tehlikeli pestisitler için sınır değeri belirlememek, İsviçre’nin su koruma yasalarına aykırıdır. Bu durum, çevreyi koruma yükümlülüğünün ihlalidir."
Maurer’e göre, Deltamethrin ve benzeri maddeler için yasal düzenlemeler olmaması, su kaynaklarının korunmasını tehlikeye atıyor.
İlginç olan şu ki, Federal Çevre Bakanlığı'nın kendi raporunda da şu ifadeye yer veriliyor:
"Deltamethrin gibi dört pestisit için sınır değer belirlenmemesi, su koruma yasası kapsamında gereken çevresel korumayı sağlamamaktadır."
Bu durum, bakanlığın bile kararın çevresel riskler taşıdığını kabul ettiğini gösteriyor. Ancak yine de Çiftçiler Birliği'nin tavsiyesine uyularak karar alındı.
Bu karar, tarım sektörü ile çevre koruma politikaları arasındaki dengeyi sorgulayan yeni bir tartışma başlattı. Tarım sektörü, ekonomik kaygılarla çevresel düzenlemelere karşı çıkarken, çevre örgütleri ve uzmanlar ise ekosistemlerin uzun vadeli korunması gerektiğini savunuyor.
Bu tartışmalı kararın, 2025 yazında Federal Konsey (Bundesrat) tarafından yeniden gözden geçirilmesi bekleniyor.
Bu süreç, İsviçre'nin çevre politikaları ve sürdürülebilir tarım konularında nasıl bir yol izleyeceğinin de önemli bir göstergesi olacak.