Mevcut eğitim raporunda kendilerinden bahsedilmiyor. Eğitim Yöneticileri Konferansı ya da Öğretmenler Birliği dahi kaç kişi olduklarını bilmiyor. Tek bildikleri ise, sayıları sürekli artan, İsviçre'nin her yanındaki okullarda çalışan gönüllü veya ücretli asistanların varlığı.
Bahsi geçen kişiler pedagog gibi uzmanlar değil, sınıf öğretmenlerini destekleme amaçlı işe alınan emekliler, ebeveynler veya askerlik yerine sivil hizmeti tercih kişiler. İsviçre Öğretmenler Derneği'nin eğitim uzmanı Beat Schwendimann, geri bildirimlerden birçok okulun asistan istihdam ettiğini bildiklerini söylerken, İsviçre genelinde tahminen birkaç bin kişinin bu şekilde çalıştırıldığını düşündüklerini de sözlerine ekledi.
Bazı şehirlerin yaptığı anketlerden rakamların her yıl arttığı anlaşılıyor. Örneğin, Zürih'te 2015'te yalnızca iki kişi bu sekilde çalışırken, 2018'de sayılarının 336´ya çıktığı belirtiliyor. Bern´de ise 730 asistan "öğretmenin" çalıştığı biliniyor. Yardımcılar genelde alt sınıflarda çalışıyor. Bern'de sadece anaokullarında görevlendiriliyorlar.
Çoğunlukla geçici sözleşmelere sahip olan bu yardımcıların, gezilere eşlik etmek ve çocukların anlamadıklarını tekrar anlatmak gibi görevlerle, anaokul ve ilkokul öğretmenlerininin yükünü hafifletmesi amaçlanıyor. Asistanlar, genelde ders anlatma yeteneğine ve isteğine sahibi kişiler. Sadece birkaçı özel bir eğitime sahip. Ancak, son zamanlarda bazı pedagojik yüksek okullar asistan öğretmenliğe yönelik kurslar sunmaya başladı. Okul yöneticilerine göre, asistanların çoğunun sınıfta çok yardımı dokunuyor.
Ancak, olumsuz geri bildirimler de var. Bazı ebeveynler çocuklarına okulda saçmalık anlatılmasından şikayetçi; örneğin, Aargau kantonundaki bir emekli asistanın Ay´a inişin 50. yıldönümü ile ilgili bazı olayları karıştırdığı belirtildi. Öğretmenler Derneği, 2017 yılı başlarında yardımcı personel için zorunlu kanton düzenlemesi talep ettiğini, ayrıca bu kişilerin eğitimi için daha fazla alternatife ihtiyaç duyulduğunu bildirdiğini, ancak buna rağmen pek bir gelişme kaydedilmediğini belirtti. Schwendimann; yeterlilik kurallarının, faaliyet alanlarının ve istihdam koşullarının kesin bir şekilde belirlenmesi gerektiğine değinirken, yakın zamanda tasarruf nedeniyle asistanların işe alındığının bilindiğini ve bu tarz nedenlerle hareket edilmemesi gerektiğini vurguladı.
İsviçre okullarının yoğun bir şekilde asistanlara başvurmasının, sınıf büyümesi ile artan ögrenci sayısı ve akut öğretmen eksikliği gibi birkaç nedeni var. Ayrıca, özel sınıf yerine bütünleştirici bir konsept ile her seviyeden öğrenciyi bir arada tutan sınıflarda bazı öğrencilerin özel yardıma ihtiyaç duymasının da payı büyük. Asistan öğretmenlerin bu nedenlere rağmen pedagojik değerleri ise tartışılır. İsviçre'de bununla ilgili herhangi bir araştırma bulunmazken, yurt dışında araştırmalar mevcut.
İtalyan okulları; asistan kadrosu olan sınıfların, olmayanlardan daha iyi sonuçlar elde etmediği sonucuna vardı. Araştırma bunun asistandan kaynaklı olmadığını, asıl öğretmenin asistana güvenip öğrencilere daha az zaman ayırmasından kaynaklı olduğunu gösteriyor. Avusturya'da ise alınan sonuçlar farklı. Orada okullar asistan ögretmenli sınıflarda olumlu bir sonuç çıkardı.
Özellikle göçmen ailelerin çocuklarının bu durumdan faydalandığı belirtildi. Örneğin Viyana'da, asistan öğretmenden yardım alan Türk kökenli çocuklar daha iyi performans gösterdi. Burada söz konusu asistan öğretmenler de Türk kökenliydi. Eğitim ekonomisti ve İsviçre Eğitim Raporunun yazarı Stefan Wolter, böylesi durumlarda asistanların çok yararlı olabileceğini onayladı.