Hakaret, tükürme veya görmezden gelme: İsviçre'de kadın cankurtaranlar saldırganlar tarafından taciz ediliyor. Cankurtaranlar Derneği Başkanı Michel Kunz SonntagsZeitung'a, bir çok olaya şahit olduğunu, ancak şu anda İsviçre yüzme havuzlarında yaşananların artık katlanılabilir olmadığını söyledi.
Kadınlara yönelik aşağılamalarının tamamen kabul edilemez bir seviyeye ulaştığını belirten Kunz, bir meslektaşının çok ağır hakaretlere maruz kaldığını ve bu şekilde devam edemeyeceğinin altını çiziyor. İsviçreli Cankurtaranlar Derneği Başkan Yardımcısı Sibylle Rykart da ağır bir şekilde sözlü saldırıya uğradığını açıkladı.
Bir kadın olarak, çok ağır hakaretlere maruz kaldığını, bir keresinde yüzüne dahi tükürüldüğünü dile getiren Rykart, bu tarz saygısızlıkların eskiden yaşanmadığını, son yıllarda başlayan bir sorun olduğunu belirtiyor. Şimdilerde Wil Spor Tesisleri´ni işleten cankurtaran Alexandra Bürgi de hakarete uğradığını ve tehdit edildiğini söyleyenlerden.
Havuzu terketmeleri yönünde talimat vermesine rağmen kapanışa kadar kalan 4 göçmen erkek tarafından havuzun teknik odasında sıkıştırılıp tehdit edildiğini belirten Bürgi, odadan kaçıp polisi aradığını anlatıyor.
Gazeteye yaptığı açıklamada, konukların yüzde 90´ının sorun çıkarmadığını söyleyen Bürgi, bazı erkeklerin bir kadından talimat almayı reddettiğini söylüyor. Kadın cankurtaran olarak sorunları farklı kültüre sahip erkeklerle yaşadıklarını vurgulayan Bürgi, sorun çıkaranların genelde 18 ile 22 yaş arasında olduğunu, ancak 10 yaşında bir göçmen kökenli erkek çocuğunun da aynısını yaptığını anlatıyor.
Cankurtaran Derneği Başkanı da görüşlerini benzer şekilde dile getiriyor : Yüzme havuzlarında kültürel farklılıkların çatıştığına değinen Kunz, bunun nedenini de, bazı erkeklerin kadınların talimat vermeye hakkı olmadığını düşündükleri için kadın çalışanlara karşı saldırgan olmalarına bağlıyor. Kunz, İsviçrelilerin de bazen sorun çıkardığını, ancak kadın cankurtaranlara saldıranların genelde göçmen kökenli erkekler olduğunu vurguladı.
Gazetenin haberine göre, çalışanlar açıkça hangi ülke erkeklerinin sorunlu olduğunu söylemeye cesaret edemiyorlar. Ancak, yüzeysel olarak Balkanlar ve Arap bölgesi gibi kadınlara ataerkil bir yaklaşımın olduğu ülkeler olduğunun söylendiği belirtiliyor.