İlaçlar bazen depresyon tedavisinde vazgeçilmez olsa da, sık sık sınırlı etkinliği ve reçete sayısındaki yüksek artış nedeniyle uzun süredir eleştiriliyor.
En son Temmuz ayında, prestijli araştırma ağı Cochrane tarafından yapılan ve yayınlanmamış verileri de içeren geniş bir analiz, antidepresanların çok ise yaramadığını göstermişti.
Ancak antidepresanların İsviçre'de reçetelerde ne sıklıkta yer aldığı hakkında kesin rakamlar henüz kısa süre önce yayınlandı. Buna göre, nüfusun yüzde 8,7'sine bir yıl içerisinde bu tür bir ilaç yazılıyor. Kadınlar erkeklere göre iki kat daha sık antidepresan kullanıyor.
45 ila 74 yaş arası yetişkinler arasında yüzde 12,5 olan oran yaşla birlikte artırıyor ve 85 yaşındakilerde yüzde 25 gibi yüksek bir orana ulaşıyor. Yeni yayınlanan analizde de onaylandığı üzere, antidepresan kullananların sayısının bu kadar yüksek olması sorunlu. Araştırmacılar yüksek sayıda reçete çıkarılmasının önemli bir nedenini doktorlarda görüyor.
Çalışmaya göre, hastaların yarısından fazlası reçetelerini bir aile hekiminden alırken, psikiyatristler tüm vakaların sadece yüzde 17'sine antidepresan reçetesi veriyor. Geri kalanlar ise diğer uzman doktorlar veya hastaneler. Araştırmanın yazarlarından Birgit Watzke aile hekimlerinin durumunu anladığını, doktorların hastalarına bir şey sunabilmek adına, erişimi hızlı ve kolay olan antidepresanı yazdıklarını belirtiyor.
Psikoterapinin uzun bir süreç olmasından ve bir uzman tarafından uygulanması gerektiğinden; üstelik hızlı bir şekilde yardıma ihtiyacı olan hastaların uzun bir bekleme süresine maruz kalmalarından dolayı; aile hekimi tarafından reçetelendirilen antidepresanın en kolay alternatif olduğu düşünülüyor. Watzke ve meslektaşları, aile hekimlerini tedavide desteklemek adına bir ruh sağlığı bölümü kurdular.
İsviçre´de antidepresan reçetesi verilen hastaların yarısından azının gerçekte antidepresan tedavisine ihtiyacı olduğunu belirten Watzke, antidepresanların özellikle hafif depresyonlarda plasebo etkisinden öteye gitmediğini vurguladı. Uzman, ilacın ayrıca sıklıkla güçlü yan etkilere sahip olduğunu da belirtti.
Ancak, tüm uzmanlar Helsana araştırmasının nasıl yorumlanacağı konusunda hemfikir değildir. Zürih Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Kliniği tıbbi direktörü Erich Seifritz, reçete sayısını şaşırtıcı bulmuyor. İsviçre´nin antidepresan kullanımının diğer Avrupa ülkelerinin bulunduğu seviyede seyrettiğini söyleyen Seifritz, doktorların antidepresanları doğru bir şekilde yazdıklarını varsayıyor.
Psikiyatrist, ilaçların sıklıkla depresif spektrum dışındaki hastalıklarda da kullanıldığını belirtirken; özellikle uyku bozuklukları, ağrı sendromları, geçici şikayetler veya stres inkontinansının antidepresanla tedavi edildiğini söyledi. Seifritz, bu geniş uygulamaların reçete sayısının sıklığını da açıkladığına dikkat çekti.