Uzmanlar ve engelli hakları savunucuları, bu durumun büyük riskler taşıdığı konusunda uyarıyor.
Kanton Luzern ve Aargau’daki özel okullarda yapılan araştırmalar, devlet okullarının özel eğitim gereksinimi olan öğrencileri entegre etmekte zorlandığını ortaya koyuyor. Örneğin, Luzern’deki Zeit-Kind-Schule adlı özel okulun kurucusu Armin Fähndrich, okulundaki öğrencilerin büyük bir kısmının otizm, DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) veya psikolojik sorunlar yaşadığını belirtiyor: "Öğrencilerimizin yarısı özel eğitim statüsünde ama biz onları normal sınıflara entegre ediyoruz."
Aargau’daki özel okulların çatı örgütü başkanı Urs Ryser, özel okulların bir "taşma noktası" haline geldiğini söylüyor. Devlet okullarından çıkarılan çocukların özel eğitim okullarında da yer bulamayınca özel okullara yönlendirildiğini ve bunun büyük bir sistem krizine işaret ettiğini belirtiyor.
Araştırmalar, İsviçre’de özel eğitim öğrencisi sayısının hızla arttığını gösteriyor. Bazı kantonlarda yeni özel eğitim sınıfları açılmasına rağmen talep karşılanamıyor:
En büyük artış, öğrenme ve davranış bozuklukları yaşayan çocuklarda görülüyor.
Devlet yetkilileri özel okullarla anlaşmalar yaparak özel eğitim öğrencilerini bu okullara yönlendiriyor. Luzern Eğitim Dairesi'nden Martina Krieg, giderek daha fazla çocuğun davranışsal ve duygusal sorunlar nedeniyle öğretmenler için büyük bir zorluk oluşturduğunu belirtiyor. "Bazen özel okullar en iyi çözüm oluyor, çünkü küçük sınıf ortamları sunabiliyorlar. Ancak bu, sistemin bir başarısızlık sinyali de olabilir."
Ancak Aargau’daki özel okullarda bile bütçe yetersiz. Özel okulların, devlet okullarına kıyasla daha küçük sınıflar sunabildiği ancak uzman desteğinden yoksun olduğu belirtiliyor.
Engelli hakları örgütü Inclusion Handicap’ın temsilcisi Caroline Hess-Klein, özel eğitim statüsündeki öğrencilerin özel destek almaları gerektiğini vurguluyor. Ancak özel okullarda bu desteğin çoğu zaman sağlanmadığını ve bunun yalnızca bir çözüm gibi göründüğünü ama gerçekte büyük bir eğitim boşluğu yarattığını söylüyor: "Özel eğitim statüsü, çocuğun özel eğitim öğretmenleri ve uzmanlar tarafından desteklenmesi gerektiği anlamına gelir. Eğer özel okulda bu destek sağlanmıyorsa, biz sorunu çözmüyoruz, sadece erteliyoruz."
Özetle, İsviçre’de özel eğitim öğrencileri için devlet sisteminin çökmekte olduğu ve öğrencilerin yetersiz destekle özel okullara yönlendirilerek yalnız bırakıldığı görülüyor. Eğitim sistemindeki bu kriz, uzun vadede daha büyük toplumsal sorunlar yaratabilir.