Bu açıklama, çiftçi protestolarının ilk somut sonucu olarak görülüyor: Süt Sektörü Organizasyonu, Temmuz ayından itibaren sütün kilogram başına fiyatını 3 rapen artırma kararı aldı. Ritter, bu kararın protestolar sayesinde alındığını belirtiyor.
Çiftçi aktivistleri, büyük perakendecilerden aldıkları ödemelerde %5 ila %10 arasında bir artış talep ediyor. Ritter, perakendecilerle yapılan önceki müzakerelerde bir dengesizlik olduğunu kabul ediyor ve çiftçilerin daha güçlü bir pozisyon alması gerektiğini vurguluyor. Bu doğrultuda, Çiftçi Birliği, müzakerelere doğrudan katılacak ve Migros, Coop gibi büyük perakendecilerle yüz yüze görüşmeler yapacak.
Büyük perakendecilerin fiyat artışlarının, çiftçilere yapılan ödemeleri aşması, çiftçiler arasında büyük bir rahatsızlık yaratıyor. Ritter, bu duruma karşı çıkacaklarını ve adil bir paylaşım istediklerini belirtiyor. Ayrıca, çiftçi protestoları, çevresel düzenlemelere karşı da bir tepki gösteriyor. Ulusal Konsey'in, tarım arazilerinde yeni biyoçeşitlilik alanları oluşturulmasına yönelik planlardan vazgeçmesi, protestoların bir başka kazanımı olarak görülüyor.
Ritter, ekoloji ve biyoçeşitlilik konularında son 30 yılda önemli ilerlemeler kaydedildiğini, ancak şimdi odak noktasının üretim ve katma değer artışına kayması gerektiğini söylüyor. Bu değişim, çiftçilerin ekolojik düzenlemelere karşı tutumlarını ve daha yüksek gelir elde etme arzularını yansıtıyor.
Ancak Ritter, bazı aktivistlerin yol blokajları gibi radikal eylemlere başvurabileceği konusunda endişeli. Bu tür eylemlerin, halkın çiftçilere olan sempatisini azaltabileceğinden ve sonuçta hareketin ana hedeflerine zarar verebileceğinden korkuyor.