Haber Arama
Haber Yada Kategori Arayın...
Avrupa’da vergi avantajı
Hangi Avrupa ülkesi zenginlere vergi kolaylığı sağlıyor?
Avrupa’da bazı ülkeler, yatırım ve vergi geliri arayışındaki zenginleri cezbetmek için avantajlı vergi düzenlemeleri sunarak dikkat çekiyor.

Avrupa devletleri, ekonomik büyümedeki yavaşlama, ticari dalgalanmalar ve yaşlanan nüfus gibi faktörlerin baskısıyla mali sıkıntılarla karşı karşıya. Aynı zamanda savunma bütçelerini genişletme çabası da kamu harcamalarını artırıyor.

Bu koşullarda, çeşitli Avrupa ülkeleri yüksek gelirli bireyleri ülkeye çekmek ve elde tutmak amacıyla cazip vergi avantajları sunarak rekabet ediyor.

Euronews Business, bu vergi avantajlarının neler olduğunu ve bunlara yönelik eleştirileri inceledi.

İtalya

İtalya, kültürel zenginliği ve ikliminin yanı sıra sunduğu vergi ayrıcalıklarıyla da göçmenler için cazip bir seçenek.

Her ne kadar ülke genel olarak kişisel ve kurumsal gelirlerde yüksek vergi oranlarına sahip olsa da, yabancı uyruklulara özel teşvikler bulunuyor.

En dikkat çekici uygulamalardan biri, yabancı kaynaklı gelirler üzerinden sabit bir ücret ödeme imkânı sunan düz vergi sistemi. Bu sabit tutar, elde edilen gelir miktarına bağlı olmadan ödeniyor.

Yakın zamanda bu sabit yıllık tutar 100 bin eurodan 200 bin euroya çıkarıldı.
Bu avantajdan, son 10 yılın en az 9'unda İtalya’da vergi yükümlüsü olmayan kişiler 15 yıla kadar faydalanabiliyor.

Vergi danışmanı David Lesperance, bu sistemin yüksek servet sahibi bireyler için cazip olduğunu belirterek, götürü verginin ilave uyum maliyeti getirmediğine dikkat çekti.

İsviçre

İsviçre’de de "forfait fiscal" olarak bilinen götürü vergi sistemi uygulanıyor. Ancak hükümetin verilerine göre bu uygulamadan faydalananlar tüm vergi mükelleflerinin yüzde 0,1’inden daha azını oluşturuyor.

Bu sistemde vergi tutarı, gelir veya servete değil, bireyin harcamalarına göre hesaplanıyor.

Bu vergi modeli oldukça varlıklı bireyleri hedefliyor. Devlet, minimum vergi matrahı olarak ya yıllık kira bedelinin yedi katını ya da en az 429.100 İsviçre frangı (yaklaşık 455.000 euro) değerini esas alıyor.

Bu sınırlar federal düzeyde geçerli olmakla birlikte, bazı kantonlar asgari tutarı yükseltebiliyor.

Yalnızca İsviçre vatandaşı olmayan ve ülkeye ilk defa gelen veya 10 yıldan uzun bir aranın ardından dönen bireyler bu sistemden faydalanabiliyor. Ayrıca bu kişiler ülkede bir işte çalışamıyor ya da iş yeri açamıyor.

Portekiz

Portekiz’de, zengin yabancıların neden olduğu hayat pahalılığı artışıyla birlikte vergi teşvikleri kamuoyunda tartışma konusu oldu.

2023 yılında bazı teşvikler kaldırılmış olsa da hükümet, Non-Habitual Residence (NHR) sisteminin 2.0 versiyonunu yürürlüğe koyarak yabancı yatırımcılar için vergi avantajlarını yeniden başlattı.

Taxpatria’dan vergi avukatı Gregory Goossens, Portekiz’in daha önce 10 yıl boyunca düşük vergilendirme sağlayan NHR rejimiyle birçok emekliyi cezbettiğini belirtti.

Yerli gelir sahibi bireyler ise bazı mesleklerde yüzde 20 gibi düşük vergi oranlarından yararlanabiliyordu.

Ancak sistem, özellikle İskandinav ülkeleri tarafından eleştirildi. Finlandiya ve İsveç, Portekiz ile yapılan çifte vergilendirme anlaşmalarında değişiklik talep ederek kendi emekli vatandaşlarının maaşlarına vergi uygulama hakkı kazanmak istediler.

Goossens’e göre Portekiz hükümeti bu baskılar üzerine vergi muafiyetlerini yüksek eğitimli ve ekonomiye katkı sunabilecek bireyleri hedef alacak şekilde güncelledi.

Yeni NHR 2.0 sistemiyle belirli yabancı gelirlerde vergi indirimi sağlanırken, yüksek nitelikli çalışanlar 10 yıl boyunca yüzde 20 oranında kişisel gelir vergisi ödeyebilecek.

Ancak bu sistemde yabancı emekli maaşları artık vergiden muaf değil; normal vergi oranları üzerinden tam olarak vergilendirilecek.

Paravan şirketler

Avrupa Birliği Vergi Gözlemevi'ne göre, zengin bireylerin vergi yükümlülüğünü azaltmak için başvurduğu bir başka yöntem de paravan şirketler kurmak.

Bu şirketlerin ticari faaliyeti olmamakla birlikte, sahiplerinin gelirlerini bireysel değil kurumsal olarak göstermesine imkân tanıyor. Böylece şirket üzerinden düşük oranlı kurumlar vergisi ödenirken, kazançlar içeride tutulabiliyor.

Bu yapı özellikle İrlanda (%12,5), Macaristan (%9), Bulgaristan (%10) ve Kıbrıs (%12,5) gibi düşük kurumlar vergisi oranına sahip ülkelerde avantaj sağlıyor.

OECD, 750 milyon eurodan fazla kazancı olan firmalar için asgari %15 kurumlar vergisi getirmek üzere ülkelerle işbirliği yapsa da, bu uygulamanın küresel düzeyde hayata geçmesi hâlâ devam eden bir süreç.

Vergi planlamasında geniş perspektif

Uzmanlar, vergi planlamasında yalnızca kurumlar ya da gelir vergilerine değil; sermaye kazançları, miras vergileri, sosyal güvenlik primleri gibi birçok kalemin hesaba katılması gerektiğini vurguluyor.

Malta ve Monako gibi ülkeler de avantajlı sistemler sunarken, bazı durumlarda yüksek vergili ülkeler bile (örneğin Belçika) bireylerin gelir yapılarına göre cazip olabiliyor.

Blevins Franks Financial Management'tan Jason Porter, devletlerin yalnızca net fayda sağladığı durumlarda zenginlere teşvik sunduğunu belirtti.
“Teşvikler sayesinde elde edilen vergi geliri, aksi halde toplanacak miktardan fazlaysa bu uygulamalar mantıklı hale geliyor,” dedi. Ayrıca, taşınan bireylerin yerel gayrimenkul ve iş dünyasına katkılarının da göz ardı edilmemesi gerektiğini ekledi.

Sonuç olarak, zengin yabancıları ülkeye çekmenin avantajları ve olası olumsuz etkileri, Avrupa’da süregelen siyasi tartışmaların önemli bir parçası olmaya devam ediyor.

Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Diğer Haberler
Yükleniyor
Yükleniyor
2025
Pusula Swiss – Tüm hakları saklıdır.
Özel Haber
Etkinlik
Anasayfa
Yazarlar
Video